Askeri konvoylar 'Vur-Kaç' saldırılarından nasıl korunabilir? - M5 Dergi
Öne ÇıkanSavunma Haberleri

Askeri konvoylar ‘Vur-Kaç’ saldırılarından nasıl korunabilir?

Abone Ol 

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait zırhlı birlikler malesef terörist unsurlarca pek çok kez vur kaç saldırısına maruz kaldı/ kalıyor. Son olarak geçtiğimiz gün Kirpi MKKA’ya gerçekleştirilen ATGM saldırısı sonrası iki askerimiz şehit oldu.

Öncelikle belirtmek gerekirse bu saldırılar, güzergahı daha önceden bilinen, uygun saldırı noktaları belirlenmiş planlı saldırılar. Zira hem konvoyların geçebileceği belli başlı güzergahlar var hem de terör unsurları saldırılarını Metis, Konkurs ve Kornet gibi tripod üzeri konuşlandırılan, en az iki kişinin taşıdığı ve kurduğu ATGM’ler ile yapıyor. Dolayısıyla ani bir konvoy saldırısı ATGM’ler ile mümkün değil.

Bu saldırıları engellemek veya saldırı sonrası kaçan unsurları vurmak için neler yapılabilir birlikte bakalım.

İlk ve en maliyeti etkin çözüm araç üstü mini drone kullanımı. Bu dronelar Konvoy geçişinde terörist unsurların hem saldırı öncesi hem de saldırı gerçekleşirse kaçan terörist unsurların tespiti için oldukça kritik. Belirttiğim gibi saldırılar önceden planlanmış ve terörist unsurların saldırıdan önce saldırı noktasına gelip hazırlanması şeklinde oluyor. Konvoy içerisinde birkaç tane araç üzerinde bulunacak bu mini dronelar ile geçiş güzergahı daimi olarak taranabilir. ATGM saldırıları kullanılan silahların menzilinden  dolayı en fazla birkaç kilometre mesafeden yapılabiliyor. Dolayısıyla mini droneun kapsama alanından çıkıp saldırı gerçekleştirmeleri mümkün değil.

İkinci olarak havada hazır bulunan bir veya birkaç SİHA diyebilriz. Bu çözüm askeri hareketliliğin fazla olması sebebiyle zor ama denenebilecek bir çözüm. Her konvoy yola çıkmadan önce güzergah noktasında SİHA ile uçuş gerçekleştirilebilir. Akabinde konvoy hareket halindeyken de SİHA’lar eskort görevi icra edebilir. Eğer saldırı gerçekleşirse de bölgede olacakları için hızlı bir haberleşme alt yapısıyla saldırının gerçekleştiği koordinatlara yönelip hedef takibi ve imhası gerçekleştirebilirler.

Özellikle operasyon sahasındaki zırhlı birlikleri KORNET gibi lazer güdümlü ATGM’lerden korumak için lazer ikaz sistemleri olabildiğince artırılmalı. Bu sistemler hem lazer işaretlemenin yapıldığı noktayı belirleyebilmesi, sis havanı gibi tedbirleri harekete geçirmesi,  belirlenen noktayı süratle atış destek vasıtalarına da iletmesi ve sesli uyarı vermesiyle hem araç hem de etrafındaki dost unsurları uyarmada krıtik bir çözüm.

Eğer saldırı öncesi terörist unsurlar belirlenemiyorsa saldırı sonrası bunları vurabilmenin en etkin yollarından biri  konvoy içerisindeki unsurlarda bulunacak KARGU gibi kamikaze drone. Belirttiğim gibi  ATGM ve araç üstü ÇNRA saldırıları mobil ve çok küçük bir unsur tarafından yapılıyor. Bu unsurları güdümsüz topçu mühimmatları ile vurmak mümkün değil. Hatta INS/GPS güdümlü topçu  mühimmat ile de vurmak mümkün değil zira hedef hareketli. Sığınma noktaları bilinirse orada topçu ateşiyle vurulabilir. Araç üstü bulunan bir gözetleme dronenun hedefi atış sonrası hemen takibe aldığını düşünelim. Konvoy birliklerinden süratle havalandırılabilecek KARGU-I/II, drone takibindeki hedefe yönledirilip hedef kaçamadan imhası gerçekleştirilebilir. Araç üstü drone SONGAR gibi makineli tüfek taşıyan bir drone olabilir lakin bu tüfek ve taşıyacağı mermiler droneun menzilini ve havada kalış süresini düşüreceği için yeterince efektif olamayabilir.

Veri bağına haiz IIR güdümlü mühimmatlar, hareketli hedeflerin hızlıca vurabilmesi ve bu hareketli hedefleri lazer işaretlemeye ihtiyaç duymadan vurabilmesi sebebiyle bu mobil hedeflere karşı bir diğer etkin vurucu çözümlerden biri. Mini drone takibindeki hedefe fırlatılacak örneğin UMTAS gibi IIR güdümlü füze çok kısa sürede hedefe ulaşarak hedefin imhasını sağlayabilir.

Abdullah Şentürk

 

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close