İngiliz savunma stratejisinde ‘denizlere’ yönelme sinyalleri - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

İngiliz savunma stratejisinde ‘denizlere’ yönelme sinyalleri

Abone Ol 

Kraliyet Donanması’ndan (İngiliz Deniz Kuvvetleri) bir amiralin, Genelkurmay Başkanı olarak, tüm silahlı kuvvetleri yönetmek üzere terfi etmesi, İngiliz stratejisinde denizlere dönüşün sinyalini veriyor.

                                                       The Economist’de yayımlanan makale M5 tarafından çevrilmiştir.

İnsanların büyük unvanlara sahip olduğu bir ülke olan İngiltere’de hiçbir yetkili; İngiltere’nin ‘deniz lordu’ndan, yani ofisi Başbakandan bile önce gelen Kraliyet Donanması komutanından daha yüksek bir makama sahip değildir. Şimdi ise hali hazırda görevine devam etmekte olan Amiral Sir Tony Radakin’e sadece okyanuslar üzerinde değil, aynı zamanda kara, hava ve hatta uzay üzerinde de hakimiyet verildi.

İngiliz hükümetinin duyurduğuna göre, Amiral Radakin, 30 Kasım’da şu anki Genelkurmay Başkanı General Sir Nick Carter’ın yerini alarak ülkenin en kıdemli askeri yetkilisi olan Genelkurmay Başkanlığı’na terfi edecek.

ORDUNUN BAŞINA DENİZCİ GETİRİLMESİ TESADÜF DEĞİL

İngiltere’nin kuzeyindeki Oldham’da doğan eğitimli bir avukat olan Amiral Radakin, neredeyse yirmi yıldır bu göreve getirilen ilk denizci olacak. Bu, tesadüf değil.

Irak ve Afganistan’da 20 yıl süren yıpratıcı kara savaşlarının ardından -Kabil’in feci şekilde düşmesiyle Ağustos ayında sona eren- İngiliz savunma stratejisi bir kez daha belirgin bir deniz havası kazanıyor.

Mart ayında hükümet, İngiltere’nin “denizci ticaret ulusu” olarak rolünü vurgulayan bir dış politika incelemesi yayımladı. Ülkenin Asya, Afrika ve Körfez ile olan bağlantılarını derinleştirme sözü verdi ve Hint-Pasifik’e doğru bir “eğim” başlattı.

Daha sonra yayımlanan bir savunma incelemesi ise, İngiliz Silahlı Kuvvetleri’nin yalnızca büyük savaşlara hazırlanmakla kalmayıp, “kalıcı ve sürekli küresel çarpışma” için tasarlanacağını söyledi.

İngiltere’nin denizciliğe eğilmesinin başka bir göze çarpan tezahürü ise; İngiliz Kara Kuvvetleri küçülürken, Donanma’nın filosunun genişleyerek önümüzdeki on yıl içinde 24 fırkateyn ve destroyere sahip olmasının planlanması. İlginç olmayacak şekilde, Amiral Radakin, Mayıs ayında yaptığı bir konuşmada “İngiliz gemi inşasının rönesansını” selamlamıştı.

Bugün İngiliz savaş gemileri dünyanın her yerinde faaliyet gösteriyor. Geçen yıl Kraliyet Donanması, soğuk savaştan bu yana ilk kez Rus deniz gücünün kalbi olan Barents Denizi’ne gemi göndermişti. Ağustos ayında ise bir İngiliz destroyeri Kırım sularında dolaşarak Rus Sahil Güvenliği’nden açılan ateşe maruz kalmıştı. Kraliyet Donanması’nın baş tacı olan iki yeni uçak gemisinden biri olan Queen Elizabeth’in etrafında kurulmuş bir görev grubu, Asya’da sefer halinde. Ayrıca kısa zaman önce, 27 Eylül’de destroyerlerden biri Tayvan Boğazı’ndan geçerek 13 yıl sonra bunu yapan ilk İngiliz savaş gemisi oldu. Bazı denizciler ise evden uzakta kalacak: Kraliyet Donanması, iki küçük gemiyi kalıcı olarak Asya’ya konuşlandırmayı planlıyor. Özünde bir avuç komandonun dolu olduğu amfibi gemilerden oluşan bir çift “kıyı müdahale grubu” bu yıl Kuzey Atlantik’te ve 2023’te de Hint Okyanusu’ndaki Umman’da konuşlanacak.

BU TERFİ, AUKUS PAKTINDAN AYRI DÜŞÜNÜLEMEZ

Bu stratejik değişimler – yani Asya’ya odaklanma ve donanmayı arkadaş edinmek için uluslararası alanda kullanma yöntemi- Amerika ve İngiltere’nin Çin’i caydırmak için Avustralya’nın nükleer denizaltılar inşa etmesine yardım etmeyi kabul ettiği 15 Eylül’deki AUKUS paktında da bir araya gelmişti. AUKUS paktının imzalanması, Amiral Radakin’in adaylar arasında öne çıkmasını sağlamış olabilir.

İNGİLİZ KARA KUVETLERİNİN HALİ İSE İÇLER ACISI: ‘NET BİR ROLÜ KALMADI’

Bu arada, karada ise ruh hali bir hayli kasvetli. Son on Genelkurmay Başkanı’nın altısını kendi içinden çıkaran İngiliz Kara Kuvvetleri, Amiral Radakin’in, iki ‘Karacı’ aday olan, Kara Kuvvetleri Komutanı General Sir Mark Carleton-Smith ve (Özel Kuvvetler ve Siber Savaş’tan sorumlu olan) Stratejik Kuvvetler Komutanı General Sir Patrick Sanders’tan önce seçildiğini gördü.

Yaşanan pandemi sırasında oynadığı aktif role,  bu ayki yakıt krizine verdiği etkili yanıtlara ve Kabil’den başarılı bir tahliye gerçekleştirmelerine rağmen; Kara Kuvvetleri, savunma bütçesindeki acımasız kesintilerden nasibini aldı.

İngiliz Kara Kuvvetleri aynı zamanda önemli projeleri de batırdı: İngiltere’nin gelecekteki zırhlı tümeni için dijital merkez olarak hizmet etmesi beklenen zırhlı bir keşif aracı olan Ajax, titreşimle ilgili potansiyel olarak yıkıcı sorunlarla boğuşuyor ve hurdaya çıkarılması gerekebilir. Ayrıca bir savunma analisti olan Francis Tusa, ordudaki bazı yetkililerin, ekipman kıtlığı nedeniyle, söz verildiği gibi 2024 yılına kadar yüksek hazırlıklı bir tugayı (yaklaşık 5.000 asker) NATO’ya teslim edemeyeceğinden endişe duyduğunu söylüyor.

Warwick Üniversitesi’nden Kara Kuvvetleri danışmanı Anthony King’in, hafif piyade gerektiren barış zamanı misyonları ile daha ağır kuvvetlerle üst düzey savaşa hazırlık arasında kalan İngiliz Kara Kuvvetleri hakkında, “Artık net bir role sahip olamama ya da herhangi bir rolü yerine getirememe tehlikesiyle karşı karşıya” uyarısında bulunuyor.

Kuvvet komutanlıkları  arasındaki uyumu korumaya çalışması için, Amiral Radakin’in Kraliyet Deniz Piyadeleri’nin sloganına çok daha fazla dikkat etmesi gerekecek: Per mare, Per terram! – Denizden, Karadan!

Kaynak: M5

Çeviri:Cengiz Büyükuncu

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close