Analiz: Yapay zekâ teknolojisi savaşların yapısını nasıl değiştiriyor - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Analiz: Yapay zekâ teknolojisi savaşların yapısını nasıl değiştiriyor

Abone Ol 

İnsanlık son yıllarda sanayi devriminden sonra tekrar ekonomik, toplumsal, kültürel, politik ve askeri alanlarda radikal değişiklere neden olabilecek bir teknolojik gelişme ile karşı karşıya. Bazılarına göre yapay zekâ üretebilen ülkeler geleceği şekillendirme ve dünyayı yönetme imkanına sahip olacak.

Peki bu kadar önemli değişikliklere neden olabilecek yapay zekâ nedir?

Yapay zekâ nedir?

Yapay zekâ düşünebilen, çevresi ile etkileşime girebilen, istatistiki algoritmalar ve insan beyni örnek alınarak geliştirilen sinir ağları ile verilerden mantıksal çıkarımlar yaparak kendi başına karar verebilen, zekâ olarak tanımlanabilecek davranışlar sergileyen çeşitli makineler ve bilgisayar programlarıdır.

Yapay zekânın tarihsel gelişimi ve geleceği

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı-DARPA (The Defense Advanced Research Projects Agency) yapay zekanın gelişimini üç aşamada ele alıyor. Birinci dalgada bir alana özgü olarak toplanan bilgilerden elde edilen kurallar algoritmalar aracılığıyla bilgisayarlara aktarılır. Üretilen çözümler daha önce belirlenen parametrelere dayanır. Bu nedenle ilk dalga, “yeni” durumlarla baş etmek için yeterli değildir.

İkinci dalgada istatistiki modeller kullanılarak oluşturulan algoritmalar vasıtasıyla veriler ile bilgisayarlar eğitilmiştir. Makine öğrenmesi olarak adlandırılan bu yöntemde kurallar bilgisayara adım adım tanımlanmıyor. Algoritmalarla bilgisayarların öğrenmesi sağlanıyor. Ancak sınırlı kapasite ve eğitilen algoritmaya göre çıktının alınması, her zaman istenilen sonucun elde edilebileceğini garanti etmiyor.

Gelecekte hayatımızı en çok etkileyecek sistemler, üçüncü dalga yapay zekâ sistemleri sayesinde olacak. Bu sistemde yapay zekâ, yaşadığımız dünyanın nasıl çalıştığını ve içinde bulunduğu durumu anlayabilecek modeller geliştirecek, kendi kendine karar verme süreçlerini şekillendirerek mantıksal kuralları keşfedecektir. Ayrıca, üçüncü dalga sistemler, farklı kaynaklardan veri toplayabilecek, bu verileri kendi sistemleri için kullanılabilir hale getirecek ve kendini programlayarak soyut bir düşünce bile geliştirebilecektir. Peki hayatın birçok alanında köklü değişiklere neden olacak bu gelişmeler askeri faaliyetleri ve savaşı nasıl etkileyecek?

Savaşın doğası ve karakteri

Savaş genel tanımıyla politik gücün örgütlü şiddet olarak kullanılmasıdır. Clausewitz, Savaş Üzerine adlı eserinde savaşı bulunduğu ortama göre renk değiştirerek bukalemuna benzetir. Bu noktadan hareketle bukalemun gibi, savaşında doğası değişmezken karakteri değişir. Savaşın karakteri de içerisinde bulunulan zamana, teknolojinin sunduğu imkân kabiliyetlere ve harekât ortamına göre değişir.

Yapay zekâ bir silah mıdır?

Yapay teknolojisinin kendisi bir silah değildir. Elektrik gibi, içten yanmalı motor teknolojisi gibi genel kullanım için üretilen, her şeyi değiştirme potansiyeline sahip bir genel kullanım teknolojisidir. Önemli olan teknolojinin kendisi değil, nasıl kullanılacağı ve askeri organizasyon ve kuvvet kullanma doktrininde neden olacağı değişikliktir. Uçak gemileri ilk defa İngilizler tarafından üretilmesine rağmen, ABD askerî organizasyon yapısı içerisinde gerekli değişiklikleri yaparak, kuvvet aktarımında daha etkin kullanmıştır.

Yapay zekâlı robot askerler mi geliyor?

Üçüncü dalga yapay zekâ sistemlerinde yaşanacak gelişme ile paralel olarak harekât alanında robot askerleri daha fazla görmeye başlayacağız. Mevcut teknoloji ile geliştirilen robotlar belirsizliğin artığı koşullarda doğruluk seviyesi azalan kural temelli algoritmalar kullanılarak üretildikleri için müstakil olarak kısıtlı şartlarda kullanılabilirler. Ancak robotlar ve insanlardan oluşturulacak karma görev grupları, orduların harekât etkinliğini artıracak, insani kayıpların azalmasına neden olacaktır. Fiziksel olarak insani özelliklerin yetersiz kaldığı durumlarda robotlar tamamlayıcı rol üstlenecektir. ABD Donanmasında gemilerde yangınlara müdahale için robotlar kullanılmaya başlanmıştır.

İnsansız araçlar daha etkili olacak, daha fazla kullanılacak

Sensörlerinden aldıkları bilgileri özellikle yapay zekâ temelli görüntü işleme teknikleriyle işleyen insansız hava araçları (İHA) çok daha kısa sürede hedef tespit ve teşhisi yapabilmektedir. ABD, Irak ve Suriye’de terörist hedefleri tespit ve teşhis etmek için yapay zeka temelli bir sistem Maven adlı kullanmaktadır.

Düşman hava savunmasının çok etkili olduğu, yüksek değerlikli beşinci nesil uçakların kaybının istenmediği durumlarda, yapay zekâ algoritmaları ile yönlendirilen gurup halindeki İHA’lar düşman hava savunmasının derinliklerine sızabilecek, hedefleri etki altına alabilecektir. Şu anda Karadeniz ve Baltık Denizi’nde Rusya’nın hava savunma ve seyir füzeleri ile yabancı kuvvet unsurlarının girişini kısıtlayabileceği sahalara, yapay zekalı insansız platformlar ile gemi, uçak vb. insanlı platformlardan teşkil edilecek karışık görev grupları ile girilebilecektir.

Bilgi tabanlı harpten zekâ tabanlı harbe geçiş

Günümüz harekât ortamında bilgi kaynaklarının çeşitliği ve toplanan verinin hacmi artmıştır. Yapay zekâ tabanlı bilgi işlem teknolojileri sayesinde veriler çok kısa sürede işlenebilmekte, mantıksal sonuçlar elde edilebilmektedir. Gelişmiş bir ağ yapısı içerisinde yapay zekâ tabanlı algoritmalar; radarlardan, insansız hava araçlarından, hava erken ihbar uçaklarından uydulardan, elektronik tespit sistemlerinden, istihbari kaynaklardan ve sosyal medya gibi farklı ortamlardan alınan bilgileri çok kısa sürede işleyebilmekte, analiz ederek sonuca varabilmektedir. Bu nedenle yapay zekâ tabanlı algoritmalar insanlardan daha kısa sürede ve az hata ile sonuca vardıkları için harekatın temposu artacak, savaş makine hızında ilerleyecektir. Daha önce yakın koordinasyon gerektiren karmaşık görevler, iletişim halinde olacak yapay zekâ algoritmaları ile karşılıklı müdahaleye neden olmadan yapılabilecektir.

Askeri karar alma süreci yapay zekâ tabanlı komuta kontrol sistemleri sayesinde kısalacak, gerçek zamanlı düşman faaliyetleri izlenebilecek, düşmanın olası hal tarzları dinamik olarak güncellenebilecektir. Bu doğrultuda karar vericiler anlık olarak planlarını revize edebilecek, askeri unsurların konuş yerlerini ve kuvvet yapılarını değiştirebilecektir.

Hava Savunması, balistik füze savunması gibi çok kısa sürede reaksiyon gösterilmesi gereken koşullarda en etkili silah kombinasyonu ve ateşleme zamanı insan müdahalesi olmadan hesaplanabilecektir. Silah sistemleri siber saldırılara karşı yapay zekâ algoritmaları tarafından devamlı olarak gözlem altında tutulabilecek, siber saldırıları taklit edebilen algoritmalar sistemin zayıf noktalarını tespit ederek anında düzeltici müdahale bulunabilecektir.

Yapay zekâ alanındaki mücadele geleceği şekillendirecek

Çin, 2017 yılında yayınladığı ulusal strateji belgesinde yapay zekâ teknolojisini stratejik yetenek olarak tanımlamıştır. Fransa Savunma Strateji Belgesine göre harekât sahasında üstünlük sağlamak için yapay zekalı sistemler olmazsa olmaz sistemler olarak belirlenmiştir. 2017 yılında Amerikan Kongresine sunulan rapora göre ABD’nin baskın askeri gücünü sürdürülebilmesi için yapay zekâ teknolojisinde öncü olunmalıdır. Pentagon bu görüş doğrultusunda “Third Offset” adlı stratejiyi geliştirmiştir. Bu stratejiye göre nükleer silah ve uzun menzilli noktasal angajman teknolojilerinde olduğu gibi, yapay zekâ teknolojilerinde de lider konum devam ettirilmelidir.

Yapay zekâ teknolojisi hayatın her alanında olduğu gibi savaşın karakterinde de radikal değişiklere neden olacaktır. Küresel gücün önemli bileşenlerinden biri olan askeri güç, yapay zekâ teknolojisi ile farklı bir boyut kazanacaktır. Savunma sanayi alanında geleneksel silah şirketlerinin yerini yapay zekâ teknolojisine çok büyük yatırımlar yapan ve öncülük eden teknoloji firmaları alacaktır. ABD ve Çin arasında başlayan yapay zekâ rekabetinin galibi askeri güç alanında önemli bir avantaj elde edecektir.

Kaynak: Euronews

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close