Analiz: Türkiye Trump-Putin ittifakı karşısında Avrupa'nın yanında - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

Analiz: Türkiye Trump-Putin ittifakı karşısında Avrupa’nın yanında

Abone Ol 

Batı ittifakı, Amerika’daki Donald Trump yönetimi ile Avrupalı başkentler arasında patlak veren Ukrayna gerginliği nedeniyle büyük bir kırılma yaşarken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son açıklaması, Ankara’nın, bu denklemde, Avrupa ile ilişkileri öncelediğini gösterdi.

Yeni küresel jeopolitik ani olarak Trump-Putin hattında şekillenen Amerikan-Rus ittifakına karşı Avrupa’nın özellikle Ukrayna’da dik durma ilkesi ayrımında şekilleniyor.

Bu çerçevede, Büyükelçiler İftar Yemeği’nde Türk dış politikasının ana çizgilerini anlatan bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ukrayna konusundaki giriş cümlesi dikkat çekti:

“Bu süreçte ilkemiz şudur; mazluma da zalime de kimlik sorulmaz. Biz kriz bölgelerine bakarken etnik aidiyetleri, inançları, renkleri, kökenleri değil, yalnızca el uzatılması gereken insanlar görürüz. Gazze’de nasıl insanlığın vicdanı olmaya gayret ediyorsak, Ukrayna’daki sivil kayıpların önüne de aynı hissiyatla geçmenin mücadelesini veriyoruz.”

Bu yaklaşım, Amerikan Başkanı Donald Trump’ın Başkan Yardımcı JD Vance’i de tetikçi olarak kullanarak Beyazsaray’da Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’yi aşağılamaya kalkmasının Ankara’da tepkiyle karşılandığını gösterdi. Erdoğan’ın cümlesi, Türkiye’nin Ukrayna halkını saldırıya uğramış bir mazlum halk olarak gördüğünü işaret ediyor.

Nitekim, Erdoğan’ın devam açıklamasında Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini gündeme getirmesi önemle not edildi. Erdoğan şöyle devam etti:

“İlk günden bu yana ateşe körükle gitmeden krize çözüm üretmeyi amaçladık. İstanbul süreci, Karadeniz Tahıl Girişimi, esir takası gibi inisiyatiflerle savaş şartlarına rağmen müzakere ve uzlaşının mümkün olabileceğini gösterdik. Savaşan taraflardan herhangi birini dışlayan formüllerin sonuçsuz kalacağını her vesileyle dile getirdik. Gelinen noktada bu yaklaşımların ne kadar gerçekçi ve isabetli olduğuna hep birlikte şahit oluyoruz.”

Erdoğan açıklamalarının devamında seçtiği kelimeler ile, Türkiye’nin hızlandırılmış bir barıştan değil, mazlumu kollayan adil bir çözümden yana olduğunu da şu sözlerle belgeledi:

“Kalıcı barış ancak adil ve onurlu bir barışla mümkündür. Bunun yolu da iki tarafın temsil edildiği bir müzakere sürecinden geçiyor. Bölgemizin kana, çatışmaya ve gözyaşına doyduğunu artık herkesin, tüm tarafların görmesini ümit ediyoruz. Tek bir masumun dahi ölmemesi için müzakerelere ev sahipliği dâhil her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyorum.”

Türkiye’den net açıklama: Avrupa’nın yanındayız

    Türkiye’nin, geçtiğimiz Pazar günü Londra’da yapılan kısıtlı sayıda Avrupa Birliği üyesi ülke ile İngiltere ve Kanada’nın katıldığı toplantıya davet edilmesi, Ankara’nın Batı dünyası içindeki jeopolitik kırılmaya yaklaşımını etkilemiş görünüyor.

    Erdoğan daha önce de yaptığı açıklamalarda, Trump yönetiminin trans-Atlantik ittifakta yarattığı büyük deprem nedeniyle Türkiye’nin Avrupa ile ilişkilerini daha gerçekçi ve sonuç alıcı bir zemine oturtacağının işaretini vermişti.

    Bu tavrını şu sözlerle bir kez daha tekrarladı:

    “Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası olarak Avrupa Birliği’ne üyelik sürecimizi stratejik önceliğimiz olarak görüyoruz. Son dönemde yaşanan gelişmeler, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur.

    Türkiye’nin hak ettiği şekilde yer almadığı bir Avrupa’nın küresel bir aktör olarak varlığını sürdürmesi giderek imkânsız hâle geliyor.

    Açık söylemek gerekirse; Türkiye’siz bir Avrupa güvenliği düşünülemez. Avrupalı dostlarımızın da bu hakikatle artık yüzleşmesini, vizyoner bir bakış açısıyla tam üyelik sürecimizi ilerletmesini bekliyoruz.”

    İngiliz ekonomist Ash’ten çok önemli yaklaşımlar

      Yaptığı yorumlarda, Türkiye’nin dışlandığı bir Avrupa’nın sorunlu bir Avrupa olacağını söyleyen İngiliz ekonomist ve siyaset bilimci Timothy Ash, Türkiye’de enflasyonun düşme eğilimine girmesinin önemli olduğunu hatırlatarak, Avrupa’nın Türkiye’nin yaşamakta olduğu ekonomik sorunların üstesinden gelmesinde daha çok destek olması gerektiğini belirtti.

      Avrupa Birliği ile İngiltere’nin Avrupa savunma sanayi alt yapısını büyütme ve bundan da önemlisi üretimi hızlandırma alanında bir planı kabul etmesinin çok önemli olduğunu da belirten Ash, “Bu aşamada Türkiye’nin savunma sanayi ile yakın işbirliğini geliştirmek çok önemli, Türkiye, Avrupa’nın ihtiyacı olan silah ve mühimmatı tahminlerin çok ötesinde hızlı bir şekilde üretebilir” dedi.

      Londra’da gerçekleşen son toplantıda, Avrupalıların Türkiye’ye dönük savunma sanayi yaptırımlarının tamamını kaldırma kararı aldıkları belirtiliyor. Karar, Avrupa’nın ihtiyacı olan savaş sistemleri ve mühimmatın üretim yeniden yapılanmasında Türk milli savunma sanayi alt yapısının da devreye girmesinin kararlaştırılmasından kaynaklandı.

      Savunma Sanayi Başkanı Prof.Dr.Haluk Görgün, son dönemde NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin bu alanda düzenlediği toplantılara özellikle davet edildi ve Türk savunma sanayinin NATO’nun bu alandaki sanayi alt yapısının ayrılmaz bileşeni olması zaten kararlaştırılmıştı.

      Kaynak: M5

      Abone Ol 

      İlgili Yazılar

      Abone Ol 
      Back to top button
      Close
      Close