Avrupa Siyasi Topluluğu (AST), Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve Avrupa kıtasındaki diğer ülkelerin katılımıyla bugün ilk toplantısını yaptı.
Aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 44 ülkenin liderlerinin katıldığı toplantı, Çekya’nın başkenti Prag’da düzenlendi.
AB üyesi 27 ülkenin yanı sıra Avrupa kıtasında bulunan ama AB üyesi olmayan 17 ülkenin de davet edildiği görüşmelerde barış ve güvenlik, enerji ve iklim, ekonomik sorunlar ve göç gibi konuların tartışıldı.
Peki AST nedir? Topluluk nasıl ve neden kuruldu, neyi amaçlıyor?
Nasıl kuruldu?
Topluluğun kurulması fikrini Fransa Cumhurbaşkanı Macron ortaya attı.
9 Mayıs’ta “Avrupa Günü” dolayısıyla Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen toplantıdaki konuşmasında Macron, AST’nin kurulmasını teklif etti.
Benzer bir fikri 1989’da dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand da önermişti.
AB yönetiminin de desteğini alan AST’nin, Mitterand’ın “Avrupa Konfederasyonu” fikrinin devamı niteliğinde olduğu düşünülüyor.
AST, yeni bir uluslararası kuruluştan ziyade bir siyasi tartışma platformu olarak tasarlandı.
Bu çerçevede Avrupa’da AB’den daha geniş bir siyasi oluşumun bir araya gelerek, bölgeye dair konular hakkında değerlendirmelerde bulunması hedefleniyor.
Topluluğun 6 ayda bir liderler seviyesinde bir araya gelmesi de öngörülüyor.
Hangi konular görüşülecek?
Toplantıda öncelikli olarak Rusya – Ukrayna savaşının Avrupa’da yarattığı kriz ele alınacak.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 24 Şubat’taki askeri operasyon emriyle başlattığı savaşın yol açtığı enerji krizi, gıda tedarik sorunları ve enflasyon artışı gibi problemlerle ilgili atılabilecek adımların değerlendirilmesi bekleniyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski toplantıya video konferans aracılığıyla katılacak. Ülkenin başbakanı Denis Şmıgal ise Prag’a gidecek.
“Rusya’ya karşı hamle”
ABD merkezli siyasi haber sitesi Politico’da yayımlanan köşe yazısında, AST’nin doğrudan Rusya’ya karşı bir hamle niteliğinde olduğu savunuldu.
Suzanne Lynch ve Clea Caulcutt’ın analizinde, Kremlin’in Batı’nın kendi içindeki ihtilaflarından faydalanmaya çalıştığı, AST’nin de buna karşı bir birlik ve bütünlük kurma çabası olduğu belirtildi.
“Türkiye’nin katılmasına sıcak bakılmıyordu”
Türkiye – Yunanistan arasında son dönemde Ege’deki adalarla ilgili yaşanan kriz de toplantının önemli başlıklarından biri.
Yunan gazetelerinden Ta Nea, Başbakan Kiryakos Miçotakis’in toplantıda Avrupalı liderlerle görüşerek Türkiye’yi şikayet etmeyi planladığını yazdı.
Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters’ın paylaştığı bilgilere göre Fransız diplomatlar, ilk etapta Türkiye’nin AST’ye davet edilmesine sıcak bakmıyordu.
Deutsche Welle Türkçe ise Fransa’nın ancak Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) onayının ardından Türkiye’ye davet gönderdiğini aktardı.
Öte yandan Yunanistan’ın tanınmış gazetelerinden Kathimerini, Erdoğan ve Miçotakis’in ikili görüşme yapmasının çok düşük bir ihtimal olduğunu yazdı.
Azerbaycan – Ermenistan gerginliği
AST’de tartışılacak önemli konulardan biri de son dönemde Ermenistan ve Azerbaycan arasında yaşanan çatışmalar.
En son 13 Eylül’de sınır bölgesindeki çatışmalarda iki taraftan da en az 150 asker hayatını kaybetmişti. Bakü ve Erivan ise artan gerilimden birbirlerini sorumlu tutuyor.
AST’de Ermeni ve Azeri liderler arasında bir görüşme gerçekleşmesine yönelik adımlar atılabileceği düşünülüyor.
Ayrıca Erdoğan’ın da Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’la ikili görüşme yapması planlanıyor.
İki lider arasında 13 yıl sonra gerçekleşecek ilk görüşmenin, Türkiye – Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi sürecine ne şekilde etki edeceği merak konusu.
“Birleşik Krallık, AB’yi içerden şekillendirebilir”
Brexit süreciyle 2020’de AB’den ayrılan Birleşik Krallık (BK) de toplantılara katılacak.
Reuters’a konuşan ve kimliğini paylaşmayan bir Avrupalı diplomat, BK’nin bunu “AB’yi içeriden dönüştürmek için bir fırsat olarak kullanabileceğini” savundu.
BK Başbakanı Liz Truss’ın katılımının, Brexit sonrası Kuzey İrlanda konusunda AB’yle yaşanan sorunlar nedeniyle yıpranan bağların onarılmasını hızlandırabileceği de düşünülüyor.
Truss’ın ağustosta başbakan olmadan önce yaptığı açıklamada Macron’u dost olarak gördüğünden henüz emin olmadığını söylemesi de tepki uyandırmıştı. Macron ise BK’nin Fransa için daima dost bir ülke olduğunu söylemişti.
BK – Fransa arasında son dönemde Manş Denizi’nden gelen sığınmacılarla ilgili yaşanan krizin de masaya yatırılması planlanıyor.
Kaynak: Independent