Rum’un tartışmalı alandaki Navtex’ine Ankara su ana kadar sessiz. Nedeni Katar’ın oradaki varlığı mı?
Türkiye, Doğu Akdeniz/Kıbrıs politikasında, Ortadoğu’daki güçlü, kararlı ve her zaman olumlu işbirliğini öne çıkarmış ortağı Katar nedeniyle zorlu bir süreç yaşıyor. Bu süreç esas olarak 2018 yılında yayınlanan beyanlar ile başladı, 2021 yılında imzalanan bir anlaşmayla ete-kemiğe büründü, 24 Aralık 2024 itibariyle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından ilan edilen NAVTEX ile bir kez daha ciddi soruna dönüştü.
DOĞALGAZ DEVİ KATAR’IN DOĞU AKDENİZ’DEKİ VARLIĞI
Katar, dünyanın en büyük doğalgaz kaynaklarına sahip ülke. Az nüfusu ile bu nedenle dünyanın kişi başına gelir açısından en zengin devletlerinin başında geliyor. Katar’ın geleceğe dönük en büyük yatırımı, dev doğalgaz kaynaklarından elde edilen gelirle oluşmuş yarım trilyon dolarlık Katar Yatırım Fonu ve bu ülke mevcut doğalgaz rezervini sadece kendisi için kullanmaya kalksa yaklaşık 600 yıl enerji sorunu yaşamadan yaşayabilecek kimlik taşıyor.
Buna rağmen, Katar, 2018 yılı itibariyle, kendi rezervlerinin dışında özellikle Doğu Akdeniz’de zengin hidrokarbon yatakları üzerinde arama ve çıkarma işlemleri için karar almasıyla da tanınıyor.
Bu karar 2012 yılında GKRY ‘nin Amerikan ExxonMobil-Katar Petrolleri ortaklığına, daha önceden ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge -sözde-5’nci parselinde doğalgaz arama izni vermesine yol açtı.
Söz konusu alan, Türkiye’nin ilan etmiş kıta sahanlığı üzerinde yer alan ve Ankara ‘nı yasadıyı olarak kabul ettiği bir alan olarak biliniyor. Bu nedenle, Türk Dışişleri Bakanlığı’nın o dönemdeki sözcüsü Tanju Bilgiç, GKRY ‘nin vermiş olduğu arama/çıkarma ruhsatı ile ilgili şu açıklamayı yapmıştı:
“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını görmezden gelerek, tek taraflı olarak ilan ettiği sözde 5 numaralı ruhsat sahası için ExxonMobil-Katar Petrolleri Ortaklığına doğal gaz arama izni verdiğine dair haberler, Doğu Akdeniz’de gerçekte kimin gerginlikten yana olduğunu bir kez daha açıkça göstermektedir. Türkiye, hiçbir yabancı ülkenin, şirketin veya geminin deniz yetki alanlarımızda izinsiz olarak hidrokarbon arama faaliyetlerinde bulunmasına, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da asla fırsat vermeyecek, ülkemizin ve KKTC’nin haklarını kararlılıkla savunmaya devam edecektir.”
Türkiye bu açıklamayla, Rumlar’ın 5’nci parselinin kendi egemenlik alanı olduğunu ve burada kendisinden habersiz/izinsiz yürütülecek hiçbir çalışmaya karşı sessiz kalmayacağını duyuruyordu.
RUMLAR NAVTEX YAYINLADI, ANKARA SESSİZ
KKTC’nin ulusal konularda hassas kişiliği ile tanınan gazetecisi Sabahattin İsmail, GKRY’nin söz konusu 5’nci Parsel ile ilgili NAVTEX yayınlamasını X hesabından paylaştığı şu mesaj ile değerlendirdi:
“Rum yönetimi kendine göre ilan ettiği MEB haritasındaki 5. Parsel için, 24 Aralıktan itibaren 1 aylık NAVTEX ilan etti Sözde 5. Parselin yarısı TC’nin BM’de kayda geçirdiği 200 millik Kıta Sahanlığı içinde bulunuyor Rum yönetimi burada sondaj yapması için EXON MOBİLE – KATAR Konsorsiyumuna yetki vermişti. Rum yönetiminin ilan ettiği tüm sözde parsellerde olduğu gibi bu parselde de adanın 2 sahibinden biri olan Kıbrıs Türk Halkının da eşit hakkı ve payı var.Rum yönetimi bu girişimiyle Türkiye ve Kıbrıs Türk Halkının haklarını gasp etmeye çalışıyor.
TC-KKTC geçmişte birçok kez Rum yönetiminin bu tür gasp girişimlerine tepki göstermiş,Türk donanması sondaj gemilerini bölgeye sokmamıştı Ne ki şu ana dek,Rumun ilan ettiği NAVTEX’e bir tepki gösterilmedi Aşağıda 2Aralık 2021’de DİB’nın tepkisi var Gerekli tepki acil gösterilmeli.
Geçmişte tepki gösterilirken karşı bir NAVTEX yayınlanır, Rum yönetiminin yayınladığı Navtex’in geçersiz olduğu duyurulur ve bunu göstermek için de Rum yönetiminin Navtex ilan ettiği bölgeye savaş gemileri gönderilirdi. Bu şimdi de yapılmalı Mavi Vatana sahip çıkılmalı.”
Söz konusu NAVTEX’in yayınlanmasının üzerinden yaklaşık üç gün geçti ve haber yayına hazırlandığı sırada Türk Dışişleri Bakanlığı’nda, GKRY’nin Türk egemenlik alanı üzerinde NAVTEX yayınlamış olmasına herhangi bir tepki gelmemişti.
Siyasi kaynaklar, söz konusu alandaki konsorsiyumun içinde Katar Petrolleri’nin bulunmasının ve Türkiye’nin Ortadoğu’nun çok çalkantılı bir dönemyaşadığı günümüzde bu ülkeyle olan stratejik ittifakına zarar vermek istemiş olabileceğini kaydediyorlar.
Bu açıdan bakıldığında Rumlar’ın NAVTEX yayınlama tarihi hayli anlamlı görülüyor.
Kaynak: M5
