Amerikan-İsrail ittifakının Suriye’de “federal” devlet yapılanması ve ülkenin kuzeydoğusunda yapılandırılmış PKKYPG askeri gücünün korunması amaçlı manevraları çerçevesinde Erbil’de dün gerçekleşen Irak Kürt Otonom Yönetimi Kurucu Başkanı Mesut Barzani-Haseke’deki rejimin başındaki Mazlum Abdi buluşmasının detayları ortaya çıkıyor.
Gelişmeler, Batı emperyal yapılanmasının talepleri doğrultusunda, üç farklı güçlü siyasi Kürt hareketinin bir çatı altında ittifakla birleşmesi, özellikle Suriye’de yeni yazılacak anayasa sürecinde de PKKYPG unsurlarının Şam toplantılarında temsil edilmeleri rotasında ilerliyor.
Söz konusu randevunun Amerika Birleşik Devletleri kontrolünde gerçekleştiği ve Mazlum Abdi’nin güvenlikli bir biçimde Erbil’e intikalinde AMERİKAN ASKERİ HELİKOPTERİNİN kullanıldığı da belirlendi.
Mazlum Abdi, daha önce de, Aralık 2022’de kendisini Haseke’de ziyaret ederek Amerikan şemsiyesi altında özel bir ittifak başlatan Süleymaniye merkezli Kürdistan Yurtseverler Birliği lideri Bafel Talabani’ye iade-i ziyaret çerçevesinde yine Amerikan helikopterini kullanmıştı.
Mesud Barzani’nin ofisi yaptığı açıklamada, “Bu toplantıda Suriye’deki durum ve Suriye’deki son güvenlik ve siyasi gelişmelerin yanı sıra Kürt partilerinin Suriye’nin yeni durumuyla ilgili genel çerçevesi ve Suriye Kürt partileri arasında birleşik bir tutumun nasıl benimseneceği ele alındı” dedi.
“Bu toplantıda, Suriye Kürt partilerinin, dış müdahalelere maruz kalmadan, barışçıl yollarla kendi kaderlerini belirlemeleri gerektiği, haklarını güvence altına almak için Suriye’nin yeni yöneticileriyle birlik ve beraberlik içinde, ortak tavırla anlayış ve mutabakat sağlamaları, Kürt halkının ve Suriye’nin diğer bileşenlerinin başına gelen trajedilerin tekrarını önlerken barış ve istikrarın etkeni olmaları gerektiği vurgulanmıştır.”
PKK SURİYE’DEN ÇEKİLME ŞARTINI AÇIKLADI
Reuters’ın PKK’nin siyasi ofisinden bir yetkiliye dayandırdığı habere göre, “Kuzeydoğu Suriye’nin Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) kontrolünde kalması ve merkezi yönetimde DSG’nin de rol alması” durumunda PKK, Suriye’den çekilecek.
Reuters’a konuşan bir PKK yetkilisi, Rojava’da bulunan örgüt militanlarının ülkeden ayrılma şartını açıkladı.
PKK’li yetkili, “Kuzeydoğu Suriye’nin DSG kontrolünde yönetilmesiyle veya DSG’nin ortak yönetimde önemli bir role sahip olmasıyla sonuçlanacak herhangi bir girişim, bizi bölgeden ayrılmaya ikna edecektir” dedi.
AMERİKA IRAK’TA DA KÜRT HÜKÜMETİ KURUYOR
Irak Kürt Otonom Yönetimi bölgesinde yapılan son seçimde hiçbir partinin hükümet kurmak için yeterli sandalyeyi kazanamaması üzerine bölgede bir hükümet krizi yaşanıyor. Bölgenin birbirine zıt iki güçlü siyasi hareketi Kürdistan Demokrat Partisi (KDP-Barzani) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB-Talabani) geçtiğimiz yıl ekim ayından bu yana birbirleriyle görüşmüyorlardı.
Güvenilir kaynaklar, Amerika’nın Gazze-Suriye hattında jeopolitik kırılmalar yaşadığı bir dönemde devreye girerek, Perşembe günü Kürt yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani ile Bafel Talabani’nin bir araya gelmesini sağladığını bildirdiler.
KDP yetkilisi Hoşyar Zebari daha sonra yaptığı açıklamada, iki Kürt liderin son derece samimi ve yaratıcı bir görüşme yaptığını, ortak hükümet kurma çalışmalarının üçüncü tur müzakerelerinin de yakında başlayacağını duyurdu.
KDP’nin hükümet kurma müzakere ekibinin bir üyesi olan Zebari, Perşembe günü yapılan görüşmenin “yeni KBY hükümetini mümkün olan en kısa sürede kurmak için KDP-PUK arasındaki müzakere süreciyle uyumlu olduğunu” sözlerine ekledi.
Kürdistan Bölgesi, Ekim ayında uzun zamandır beklenen seçimlerini gerçekleştirdi ve bu seçimler iktidardaki KDP’nin 100 sandalyeli mecliste 39 sandalye kazanmasıyla sonuçlandı, onu 23 sandalye ile PUK izledi.
Hiçbir parti parlamentoda tek başına çoğunluğu elde edemedi, bu da tarihsel olarak olduğu gibi bir hükümet koalisyonunun kurulması gerektiği anlamına geliyor. KDP ve PUK, rakip olmalarına rağmen, doksanlarda Kürdistan Bölgesi’nin kurulmasından bu yana hükümette iktidarı paylaştılar.
Talabani, geçen yılki seçim kampanyası sırasında kendisini mevcut kabinenin güçlü bir eleştirmeni olarak konumlandırdı ve söylemini sık sık Başbakan Barzani’ye yöneltti.
Haber Merkezi