Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) desteğindeki Suriye Milli Ordusu ile ülkenin kuzeydoğusunda yerleşik Amerikan desteğindeki PKKYPG unsurları arasında yoğun çatışmalar sürüyor. Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı F-16’lar ile SİHA’ların baskısı altında kalan bölücü unsurların özellikle Teşrin Barajı cephesinde çok zor koşullar altında olduğu belirtilirken, Amerikan ordusu terör ordusu ile Haseke’de ortak askeri tatbikat başlattı.
Uluslararası Koalisyon Güçleri ve kendilerine Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı veren PKKYPG unsurları Haseke kırsalının batısındaki Kasrik üssünde gerçek mühimmat ve top mermisi kullanımı ve bölgedeki sahte hedefleri vurmak için helikopter tatbikatı da içeren askeri tatbikatlar gerçekleştirdi. Amerikan Merkez Komutanlığı CENTCOM, tatbikattaki ana hedefin kuvvetler arasındaki koordinasyonu iyileştirmek ve bölgedeki olası tehditlere karşı savaş hazırlığını güçlendirmekti.
Bu tatbikat çerçevesinde Ramilan kırsalındaki Harab el-Ceyr üssündeki Amerikan hava savunma sistemlerinin de kullanıldığı dikkat çekti. 2 Ocak 2025 günü söz konusu Amerikan üssüne, kimliği tam olarak belirlenemeyen bir SİHA ile saldırı girişimi olmuş, devamında, bölgedeki Amerikan üslerinde olağanüstü hal ilan edilmişti.
Tatbikat nedeniyle Amerikan savaş uçaklarının bölgede alçak uçuş gerçekleştirdikleri de dikkat çekti.
ABD’nin Ramilan kırsalındaki Harab el-Ceyr üssünde bulunan uçaksavar savunma birimleri, 2 Ocak’ta üsse saldırı düzenlemek üzere yola çıkan bir insansız hava aracını düşürdü.
- CENTCOM KOMUTANI BÖLGEDE, HASEKE’YE GELECEK Mİ?
Amerikan kuvvetleriyle PKKYPG unsurlarının ortak tatbikatı, Amerikan Merkez Kuvvetler Komutanı (CENCOM) Komutanı. Gen. Michael Kurilla’nın bölgede olduğu bir döneme denk geldi. Bölge ziyaretini Suudi Arabistan ile başlayıp Bahreyn’den sonra Lübnan’da sürdüren Kurilla bu bölgede görevli Fransız askeri delegasyonu ile ortak toplantı yaparak Lübnan-Suriye sınırında yapılacak yeni güvenlik önlemlerini ele aldı.
Gen.Kurilla, en son geçtiğimiz nisan ve temmuz ayında Haseke’ye yaptığı ziyaretler ve burada bölgedeki Mazlum Abdi ile gerçekleştirdiği toplantılar ile dikkat çekmişti. Bu ziyaret çerçevesinde önceden ilan edilmemiş bir ziyareti daha gerçekleştirebileceği belirtiliyor.
- BEYAZSARAY’DAN PKKYPG’YE AÇIK DESTEK
Bu arada, Beyazsara Ulusal Güvenlik konseyi İletişim Başkanı John Kirby, yaptığı son açıklamada, SDG ile İŞİD’e karşı yürütülen ittifakın çok güçlü olduğunu bir kez daha açıkladı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, Salı günü, Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile IŞİD’e karşı mücadeledeki ortaklıklarının “gerçekten güçlü” olduğunu söyledi.
Rudaw’a verdiği bir basın brifinginde, IŞİD’in “şu anda Suriye’deki belirsizlikten faydalanmaya çalıştığını” söyledi.
İŞİD’in Suriye’deki belirsizlik durumundan yararlanmaya çalıştığını savunan Kirby, SDG ile ortaklık halinde IŞİD’e karşı operasyonlar yürüttüklerini de sözlerine ekledi ve “bu ortaklığın gerçekten çok güçlü olduğunu ve şimdi de devam etmesini istediğimizi” vurguladı.
Türkiye’nin bölgedeki endişelerini anladıklarını ancak SDG’nin sadece IŞİD’e karşı mücadeleye odaklanmasını istediklerini belirtti.
- MÜNBİÇ CEPHESİNDE SMO İLERLİYOR…
Münbiç cephesinde, özellikle Teşrin Barajı hattında Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı F-16’lar ve SİHA’ların ağır baskısı altında kalan PKKYPG’nin çok yakında bu hatta çöküş yaşayacağı beklentisi arttı.
Bu arada, TSK desteğindeki SMO’nun harekât alanını genişlettiği de dikkat çekiyor. Harekatın Halep kırsalının tamamını kapsaması ve bu arada, Türk topçusunun desteğinde Haseke kırsalına doğru yayılması da dikkat çekti.
PKKYPG unsurlarının Amerikan hava savunma sistemlerinden faydalanarak Menbiç’in güneyindeki Deyr Hafer’de Türkiye’ye ait bir SİHA’yı düşürmeye çalışmasından sonra Türkiye’ye ait 4 kamikaze dronun Al-Moftahiya köyü yakınındaki PKKYPG mevzilerine karşı saldırı gerçekleştirdiği ve ağır kayıplar verdirdiği izlendi.
Bu arada, Türk topçusunun kendilerine “asayiş” adı veren PKKYPG unsurlarını Rakka’nın batısındaki Sabsiy Afnan köyü yakınında bombalaması da görüldü. Bölge kaynakları, PKKYPG unsurlarının karşı saldırı düzenleme kabiliyetinin çok azaldığına dikkat çekiyorlar.
- “TÜRKİYE’NİN HAREKATI İSRAİL ÇIKARLARINA AYKIRI…”
Bu arada, İsrailli siyaset bilimci Ofir Haivry, Türkiye ile İsrail arasında doğrudan bir çatışmanın mümkün olmadığını ancak iki ülke arasında Suriye’de “vekil güçler” üzerinden çatışmanın mümkün olabileceğini söyledi.
İsrailli uzman, bu durumun İsrail’in çıkarlarına doğrudan ters düştüğünü ve sınırlarında daha İslamcı eğilimli bir hükümet ihtimalini artırdığını ifade etti.
Türkiye’nin kuzeydoğu Suriye’ye yönelik operasyonlarına değinen Ofir Haivry, “Türkiye’nin Kürtlere karşı eylemleri, İsrail’in daha geniş bölgesel çıkarlarıyla çelişiyor” dedi.
Yaşanan gerilimlere rağmen doğrudan bir askeri çatışma ihtimalini düşük gördüğünü belirten Haivry, “Bir NATO üyesi olarak Türkiye, İsrail ile bir savaşa girmesi durumunda ittifakı da kaçınılmaz olarak buna dahil eder. Bu, her iki tarafın da istemediği bir durum” yorumunda bulundu.
Bunun yerine, iki ülkenin Suriye’de “vekalet çatışmalarına” yönelebileceği öngörüsünde bulunan İsrailli uzman, “Türkiye, İsrail üzerinde baskı kurmak için Şam ile ittifaklarını kullanabilirken, İsrail de Kürt grupları destekleyerek karşılık verebilir. Bu vekalet dinamiği, her iki ülkenin de çıkarlarını tam ölçekli bir savaşa varmadan korumasını sağlar” ifadelerini kullandı.
Haivry, “Eğer diplomasi başarısız olursa, Suriye’de Türkiye yanlısı milislerle İsrail destekli güçler arasında çatışmalar görebiliriz. Ancak iki ülke arasında doğrudan bir savaş olasılığı düşük kalmaya devam ediyor” diye konuştu.
Kaynak: M5