Suriye’de Beşar Esed’in devrilmesinden hemen sonra başlayan “devleti yeniden yapılandırma” süreci, hızlı şekilde sürüyor. Yeni yönetim, Türkiye’nin de devlet geleneği tecrübelerinin ışığı altında “tek ordu” ilkesi üzerinden öncelikle yeni orduyu yapılandırma yönünde önemli adımlar atıyor.
Suriye Savunma Bakanlığı, grupların Savunma Bakanlığı’na entegre edilmesi sürecinin bir parçası olarak askeri liderlerle oturumlar düzenlemeye devam ediyor. Medya kaynakları, bakanlığın zorunlu hizmet yerine gönüllülere dayalı profesyonel bir ordu kurmak için çalıştığını aktardı.
Karar, Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ve Genelkurmay Başkanı Tuğgeneral Ali Nurettin en-Nasan’ın yeni Savunma Bakanlığı’nın yapısı konusunda Suriyeli silahlı grupların çoğuyla anlaştığı sırada alındı.
- SURİYE MİLLİ ORDUSUNA ÖZEL STATÜ
Suriye’nin el-Vatan gazetesine) konuşan kaynaklar, Suriye Milli Ordusu’nda (SMO) görev yapan ve devrik rejimin ordusundaki askerlik hizmetinden ayrılan subayların Savunma Bakanlığı’nın yapısında özel bir statüye sahip olacaklarını söyledi.
Suriye medyası Savunma Bakanlığı’nın aldığı kararlar arasında herhangi bir silahlı gruba mezhepsel, dini ya da bölgesel özellik kazandıran herhangi bir önerinin reddedilmesinin de yer aldığını bildirdi. Bakanlık, Suriye’nin kuzeyindeki SMO gruplarıyla orduya katılma planı üzerinde anlaşmaya varıldığını da bildirdi.
Kararda, Suveyda’daki grupların çoğunun kotalar olmaksızın ulusal temele dayalı bir orduya katılmaya hazır olduklarını ifade ettikleri belirtildi.
Ayrıca Dera’daki bazı silahlı grupların kendi bölgesel özgüllüklerini kurma fikrini ortaya attıkları kaydedildi. Dera’daki silahlı gruplar ve Dürzi milisler, İsrail tarafından desteklenen yapılarıyla dikkat çekiyorlar ve özellikle Dürziler, kuzeydoğudaki ayrılıkçı PKKYPG unsurları gibi, silah bırakmayı red ediyorlar.
- HASEKE REJİMİ İÇİN ZOR SÜREÇ
Şam’da alınan karar, Amerikan desteğinde ordulaştırılmış PKKYPG unsurlarının tasfiyesinin kaçınılmaz olduğunu gösterdi. Buna karşılık kendilerine Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adını veren bu güçler, günü koşulları çerçevesinde silah bırakmayacakların açıklamış durumdalar.
Amerikan-İsrail ittifakı, “federal” bir Suriye devlet yapılanmasında bu unsurların, benzeri Irak’ın kuzeyindeki Kürt otonom yönetiminde olduğu gibi özel statü ile varlıklarını sürdürmelerini, “anayasal güvenlik gücü” statüsü kazanmalarını istiyor.
Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan son açıklamalarında ısrarla, bölgedeki bu silahlı unsurun tasfiyesinin esas olduğunu, Türkiye’nin -şimdilik- bu tasfiyenin yeni Şam yönetimi tarafından yerine getirilmesini beklediğini, aski halde doğrudan müdahale ile bu tasfiyeyi gerçekleştireceğini vurguladı.
- BAKAN GÜLER İŞARETİ ÖNCEDEN VERMİŞTİ
Beşar Esed rejiminin çökmesinden yaklaşık iki hafta sonra, 22 Aralık 2024 günü beraberinde genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları ile Suriye sınır bölgesinde geniş bir toplantı gerçekleştiren Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafında eğitilip-donatılan Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) yeni Suriye ordusunun da omurgasını oluşturacağı yönündeki ilk işareti şu sözlerle vermişti:
“Suriye’de asıl söz sahibi artık Suriye halkıdır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da biz yine Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda; Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği, güvenlik ve istikrarının sağlanması için yeni yönetimle yakın işbirliği ve koordinasyon içerisinde olacağız. Suriye’deki yeni yönetim ve onun ordusunun önemli bir parçası olan Suriye Millî Ordusu’nun, Suriye halkı ile birlikte terör örgütleri tarafından işgal edilen toprakların tamamını kurtaracağına inanıyoruz. Biz de hudutlarımız ötesindeki terörist unsurların tamamı temizlenene kadar, aynı kararlıkla icap eden tüm tedbirleri alacağız.”
Kaynak: M5