Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, sol bir Latin Amerika lideri… Bu kimliği onu, Güney Afrika Cumhuriyeti ile birlikte İsrail’e karşı Lahey Adalet Divanı’nda açılmış soykırım mahkemesinde öne çıkardı, Filistin halkına karşı sürdürülen politikalara en sert şekilde karşı çıkan izim haline getirdi. ABD’nin yeni Başkanı Trump’a göre ise Petro, bir sosyalist tehdit, dünya için etkisiz hale getirilmesi gereken bir portre.
Kelepçeli olarak bindirilmiş Kolombiya göçmenleri taşıyan Amerikan askeri uçağını Bogota indirmemesi sonrasında Başkan Trump’ın ağır ekonomik tehdidi karşısında kalan Petro, o sırada yayınladığı mesajda Trump’a hitaben şöyle demişti:
“Petrolünüzü sevmiyorum, Trump. İnsan türünü açgözlülükle yok edeceksiniz. Belki bir gün bir viski eşliğinde – ki gastritim olmasına rağmen kabul ediyorum – bu konuyu samimiyetle konuşabiliriz.
Ama bu zor, çünkü beni aşağı bir ırk olarak görüyorsunuz. Oysa değilim, hiçbir Kolombiyalı da değil. Eğer inatçı birini tanımak isterseniz, o benim. Ekonomik gücünüz ve kibirinizle Allende’ye yaptığınız gibi bir darbe yapmayı deneyebilirsiniz. Ama ben kendi ilkelerim doğrultusunda ölürüm. İşkenceye direndim ve size de direneceğim.
Kolombiya’nın yanında kölelik taraftarlarını istemiyorum, çünkü yeterince köleci gördük ve özgürleştik. Kolombiya’nın yanında istediğim şey, özgürlüğün âşıklarıdır.
Beni öldürebilirsiniz, ama halkımda – sizden önce var olan, Amerika kıtasında – yaşayacağım. Biz rüzgârların, dağların, Karayip Denizi’nin ve özgürlüğün halkıyız.”
EVET… TRUMP BİR FAŞİSTTİR…
Gustavo Petro son olara, ABD’de İspanyolca yayın yapan Univision TV kuruluşunun sorularını yanıtladı. Editör Felix de Bedout’un sorularını yanıtlayan Petro’nun söyleşinin bir bölümünde Amerikan Başkanı Trump hakkında tahminlerin ötesinde sert kelimeler kullandığı dikkat çekti.
O bölümde Petro Trump için faşist demekten çekinmedi:
Gustavo Petro: Kolombiyalı kadın ve erkekleri kabul etmiyoruz. Daha iyi bir teklifleri yoksa tabii. Biz onları dinliyoruz. Biz onları dinliyoruz. Ama ben en baştan başlıyorum ve bu Trump’la olan görüşmemiz. Konuşmalarından, kendisiyle hiç şahsen görüşmediğim için…
ABD’de yaşayan ve ekonomik olarak çok güçlü olan bir kişi, birçok Kolombiyalının komünist, öcü vb. gibi fikirler uydurduğunu biliyorum. Zaten benimle hiç konuşmadı, ne düşündüğümü bilmiyor. Benim bildiklerimi o bile bilmiyor. Ama Sayın Trump konuşmalarında, her göçmenin bir suçlu olduğunu söylüyor, duydum. Sağcı? Bir nüfus grubunu suçlulaştırdı.
Bu faşist bir anlayıştır. Nüfus gruplarını suçlulaştırmamalısınız. Her beyaz Amerikalının sömürücü olduğunu söyleyemem çünkü çok büyük bir hata yapmış olurum. Ve daha da kötüsü, hepsinin beyaz oldukları için sömürücü olduklarını ve suç işlediklerini söyleyemem, değil mi? Çünkü Felix tam da öyleydi, 1933’te Almanya’da olan buydu. Bir nüfus grubunu, bir din grubunu suçlu ilan ettiler ve bu 6 milyon insanın imhasıyla sonuçlandı. Bugün ABD’nin birçok şehrinin sokaklarına baskınlar düzenleniyor. Bugün size evraklarınız var mı yok mu diye sormuyorlar. Biraz yüzünüze bakıyorlar. Sen Felix, arada sırada oluyor ama ırk sınavından geçemeyeni ırksal bakış açısıyla vuruyorlar.
Félix de Bedout: Irkçı profillemeye Amerika Birleşik Devletleri’nde ırksal profilleme deniyor.
Gustavo Petro: Peki o zaman buna faşizm diyelim. Bu eski bir ırkçılıktan kaynaklanıyor.
Félix de Bedout: Ama Donald Trump’ın faşist olduğunu söylüyorsunuz?
Gustavo Petro: Nüfusun çoğunluğunun alkışını kazanmak için belirli grupları suçlulaştırma tavrı, Hitler’in 1933’te halkın alkışını kazanmak için Yahudilere, sosyalistlere karşı takındığı tavrın aynısıdır.
Félix de Bedout: Peki Trump’ı Hitler’le mi karşılaştırıyorsunuz?
Gustavo Petro: Peki kardeşim, toplama kamplarını Auschwitz’le karşılaştır. Tabii ki biri bana ‘ama onlar Auschwitz’de öldürdüler, Guantanamo’da öldürmediler’ diyebilir, en azından kitlesel olarak. Evet diyorum ama bugün küreselleşmiş, küresel bir 1933 gibi görünen 1933’ten bu yana insanlığın deneyimi, bir kez ve herkes için, hatta Trump’ın danışmanları, hatta Trump’ın kendi ailesi, hatta Trump’ın kendi vicdanı bile, şu gerçeğe yol açmalı: adımlar tekrarlanamaz. Çünkü tarihi tekrarlarsak, o bölümün sonucunu da tekrarlamış oluruz. Bir nüfus grubunu suçlu saymak faşist bir tezdir.
Felix de Bedout: Trump ile görüşmek istediğinizi söylediniz.
Gustavo Petro: Kesinlikle.
Felix de Bedout: Ama ona faşist demek, şunu düşündüğünüz anlamına gelmiyor…
Gustavo Petro: Bana sosyalist diyor. Faşist olmaktansa sosyalist olmayı tercih ederim. Ama konu bu değil. Amerika’da bir insani felakete doğru gidiyorsak, bir nüfus grubunun suçlu sayılması nedeniyle suç bireyselleşmiştir, Amerika Birleşik Devletleri’nin ve Güney Amerika cumhuriyetlerinin liberalleri ve kurucu babaları, suç bireyselleşmiştir demişlerdi. Suç işliyorsunuz, usulüne uygun olarak yargılanıyorsunuz. Ama senin gibi olan herkes, suç işlediği için suçludur, bu faşizmdir. Ve bunun Amerika halklarının demokratik zihninden silinmesi gerekiyor.
Kaynak: M5