Güneş sistemimizdeki gezegenler ve şimdiye kadar saptanan özellikleri
Dünya’nın da içinde yer aldığı Güneş Sistemi, Dünya ile birlikte pek çok farklı gezegen daha barındırıyor. Her birinin adını eminiz herkes duymuştur ancak tamamının özelliklerini bilmek oldukça zor.
Uzun zamandır üzerinde yaşamakta olduğumuz Dünya gezegenine hayat veren Güneş, aynı zamanda pek çok farklı gezegeni de etkisi altında tutuyor. Bu etki üzerine kurulmuş olan sistem, Güneş Sistemi olarak adlandırılıyor. Güneş Sistemi’ni oluşturan sekiz adet gezegen bulunuyor. Evet, neredeyse yüz yıl önce keşfedilmiş olan Plüton’un 2006 yılında bir gezegen olmadığı, sadece bir cüce gezegen olduğuna karar verildi.
Güneş ile onun üzerine kurulu olan Güneş Sistemi’nin son noktası arasında yaklaşık 15 milyar ışık yılı mesafe var. Bu kenarda Heliopause ve onun da ötesinde Oort Bulutu bulunuyor. Sonrası ise epey karışık. Ancak konumuz zaten ötesi değil, Güneş Sistemi’nde bulunan gezegenlerin ta kendisi. Gelin Güneş Sistemimizi oluşturan gezegenlere yakından bakalım ve her birinin öne çıkan özelliklerini görelim.
Güneş Sistemi’ni oluşturan gezegenler ve öne çıkan özellikleri:
- Merkür
- Venüs
- Dünya
- Mars
- Jüpiter
- Satürn
- Uranüs
- Neptün
En küçük gezegen: Merkür
Güneş’e en yakın gezegen konumunda olan Merkür, aynı zamanda Güneş Sistemimizdeki en küçük gezegendir. Çapı yaklaşık 4878 kilometre olan gezegen, Ay’dan sadece biraz daha büyüktür. Güneş’e çok daha yakın olduğu olduğu için Güneş etrafındaki turunu 88 günde tamamlar. Çıplak gözle görülebilen bir gezegen olduğu için Antik Yunan döneminde keşfedilmiştir.
Merkür gezegeninde gündüz sıcaklığı 450 dereceyken gece sıcaklığı eksi 180 derecedir. Son derece ince olan atmosferi oksijen, sodyum, hidrojen, helyum ve potasyumdan oluşur. Bu ince atmosfer meteorlara engel olamadığı için yüzeyi tıpkı Ay gibi delik deşiktir. NASA’nın Messenger uzay aracı, Merkür’ün kuzey kutbunda donmuş su ve donmuş organik bileşenler tespit etmiştir.
En sıcak gezegen: Venüs
Güneş Sistemi’ndeki en sıcak gezegen olan Venüs’ün yüzey sıcaklığı ortalama 464 derecedir. Sera etkisinin uç bir örneğinin gözlemlendiği gezegenin atmosferi, zehirli sülfürik asit bulutlarından meydana gelmiştir. Venüs yüzeyinde o kadar yüksek bir basınç vardır ki bir insan rahatlıkla ezilerek ölebilir. Pek çok gezegenden farklı olarak doğudan batıya doğru son derece yavaş döner.
Tüm bu sıra dışı özelliklerine rağmen Venüs için Dünya’nın ikizi denmektedir. Çünkü boyutları neredeyse aynıdır ve daha da önemlisi, atmosferin pis bulutlarını sıyırdığınız zaman altındaki manzara Dünya’ya çok benzemektedir. 12.104 kilometre çapında olan Venüs, Güneş etrafındaki turunu 225 günde tamamlar. Diğer gezegenlere göre çok daha parlak olduğu için sık sık UFO zannedilir.
Bizim gezegen: Dünya
Canımız ciğerimiz bize yaşam veren Dünyamız, Güneş Sistemi’ndeki Güneş’e en yakın üçüncü gezegendir. Üçte ikisi suyla kaplıdır, atmosferi azot ve oksijen bakımından zengindir. 12760 kilometre çapında olan Dünya, Güneş etrafındaki turunu 365.24 günde tamamlar. Güneş’in etrafında saniyede 29 kilometre hızlanan dönen Dünyamız, yaşam olduğu bilinen tek gezegendir.
Bakteriler ve mikroplar için ideal gezegen: Mars
Demir oksit tozuyla kaplı soğuk ve çöl benzeri bir gezegen olan Mars, yüzey renginin kırmızı olması nedeniyle kızıl gezegen olarak anılır. Mars yüzeyinde bulunan kayalıklar, dağlar, vadiler, kanyonlar ve kasırgalar Dünya ile benzerlik göstermektedir. Kızıl gezegen üzerinde yapılan incelemelere göre Mars eskiden çok daha sıcaktı ve üzerinde nehirler hatta okyanuslar bulunuyordu.
Mars’ın atmosferi son derece ince olduğu için yüzeyde sıvı bulunamıyor. Ancak gezegenin hem kuzey hem de güney kutbunda oldukça büyük su buzularına rastlandı. İnsan için pek uygun görünmese bile Mars’ın koşulları pek çok bakteri ve mikrop için uygun görünüyor. 6787 kilometre çapında olan Mars’ta günler bizimkinden biraz daha uzun sürüyor.
En büyük gezegen: Jüpiter
Güneş Sistemi’ndeki en büyük gezegen olan Jüpiter, NASA tarafından bir gaz devi olarak anılıyor. Sistemde olan bütün gezegenlerin kütlesini toplasanız bile ancak Jüpiter’in yarısı ediyor. 139.822 kilometre çapında olan olan Jüpiter’in 80’e yakın uydusu bulunuyor. Etrafında dönen bulutlar amonyak buzu, amonyak hidrosülfit kristalleri, su buzu ve su buharından oluşuyor.
Jüpiter etrafında dönen bu dev gaz bulutu ilk kez 1831 yılında astronom Samuel Heinrich Schwabe tarafından keşfedildi. Bu bulutlar yaklaşık 10 bin mil genişliğinde bir fırtına oluşturuyorlar. Son yüzyılda bu fırtına kat be kat hızlandı. Jüpiter’in bu kadar çok uydusu olmasının nedeni ise güçlü bir manyetik alana sahip olması.
Halkalı gezegen: Satürn
Güneş Sistemi’ndeki en belirgin halkalara sahip olan Satürn, 120.500 kilometre çapındadır. Galileo tarafından ilk kez 17. yüzyılın ilk çeyreğinde keşfedilen Satürn’ün halkaları o kadar genişti ve yanında bulunan iki uydusu o kadar büyüktü ki onun üç parçalı özel bir sisteme sahip olduğu düşünüldü.
Satürn’ün bu dev halklarının nasıl oluştuğu hala kesin olarak bilinmiyor ancak buz ve kayalardan oluştuğu kesin. Hidrojen ve helyum bakımından zengin olan gezegenin 80’den fazla uydusu bulunuyor.
Biraz yamuk gezegen: Uranüs
Uranüs için Güneş Sistemi’ndeki en sıra dışı gezegen demek mümkün çünkü kendisi biraz eğik duruyor. Tıpkı Venüs gibi o da doğudan batıya doğru dönüyor. Ancak onu benzersiz yapan özelliği, ekvatorunun yörüngesine dik açıda olmasıdır. Yani kendi yörüngesi etrafında dönüyor diyebiliriz.
Hidrojen sülfürden yapılmış bulutlarla kaplı olan Uranüs, muhtemelen dev bir çürük yumurta gibi kokuyor. Kokusunun nedeni bilinmese de yan durmasının nedeni tahmin ediliyor. Uzmanlara göre günümüzden 4 milyar yıl önce Dünyamızın iki katı büyüklüğünde bir gök cismi Uranüs’e çarptı. Bu çarpma sonrası Uranüs eğildi. Bu eğilmenin sonucu olarak gezegendeki mevsimler 20 yıldan uzun sürüyor. Uranüs’ün ortalama sıcaklığı eksi 195 olsa da Güneş Sistemi’nde bir rekor olan eksi 224 derece sıcaklığı da görmüştür.
En soğuk gezegen: Neptün
Güneş Sistemi’ndeki en soğuk gezegen olan Neptün’ün ortalama sıcaklığı eksi 210 derecedir. Uranüs ile neredeyse aynı boyutlarda yani 49.530 kilometre çapında olan Neptün, Dünya’da olsa yaşamı sona erdirecek kadar güçlü rüzgarlarıyla biliniyor. Neptün’ün Güneş’e olan uzaklığı Dünya’dan 30 kat daha fazla.
Neptün’ü görsel olarak tespit etmemiz uzun zaman aldı ancak bundan çok daha önce matematiksel hesaplamalar sonucunda bu gezegenin var olduğu tespit edilmişti. Bu hesaplamalar sayesinde Neptün bulundu diyebiliriz. Neptün’ün çekirdeği, Dünya çekirdeğinden 17 kat daha büyüktür.
Bonus: Cüce gezegen Plüton
İlk kez 1930 yılında keşfedilen Plüton, yalnızca 2301 kilometre çapındadır. İnce atmosfere sahip, soğuk ve kayalık bir cüce gezegen olarak bilinen Plüton, buzlu lav püskürten volkanlara sahiptir. Yapısı gereği bir gezegene pek benzemediği için 2006 yılında cüce gezegen olarak sınıflandırılmasına karar verilmiştir.
Kaynak: Webtekno