Bilim İnsanları: “Kuantum alanındaki yeni teknik uzay araştırmalarında devrim yaratabilir”
Yeni teknik “astronomik görüntülemede devrim yaratabilir” ve yıldızların yüzeyine ve kara deliklerin olay ufuklarına ışık tutabilir
Yeni bir kuantum tekniği dünya genelindeki gözlemevlerinden elde edilen verileri birleştirerek daha öncesinde imkansız olan astronomik gözlemlere imkan sağlayabilir.
Avustralya ve Singapur’dan araştırmacıların imza attığı atılım çok sayıda optik gözlemevi aracılığıyla ötegezegenler, yıldızlar ve hatta kara delikler hakkındaki kavrayışımızın genişlemesine ön ayak olabilir.
Teknik kuantum verilerinin herhangi bir kayıp olmadan aktarılmasını mümkün kılan Stimule edilmiş Raman adiyabatik geçidi’nde (Stimulated Raman Adiabatic Passage, STIRAP) bir devrim niteliği taşıyor.
Bu kuantum iletişim tekniğini çok uzun temel interferometrelere uygulayan gökbilimciler daha önce erişilemeyen dalga boylarını kullanarak gözlemler yapmak adına birden fazla teleskoptan gelen ışığı birleştirebilir.
Tekniğin detaylarının açıklandığı makalede “Yüksek çözünürlüklü, geniş tabanlı optik interferometrelerin geliştirilmesi astronomik görüntülemede devrim yaratacaktır” ifadeleri yer alıyor.
“Klasik teknikler kayıp, gürültü ve alınan ışığın tabiatı gereği genellikle kuantum olması gibi fiziksel sınırlamalarla engellenir… Uzak teleskop bölgelerinde alınan yıldız ışığını korumak ve görüntülemek adına kuantum hata düzeltme kodlarının kullanılabileceği genel bir çerçeve sunuyoruz.”
Bilim insanlarının teknolojiyi yeni nesil araçlara entegre etmek için kuantum hesaplamada kullanılan kuantum hata düzeltmesi adı verilen bir tekniği benimsemeleri gerekiyor.
Bu başarıldıktan sonra gökbilimciler evrenin en ulaşılmaz bölgelerinin bazılarından görüntüler elde edebilir.
Avustralya’daki Macquarie Üniversitesi Mühendislik Kuantum Sistemleri Merkezi’nden (EQuS) araştırmaya öncülük eden Dr. Zixin Huang, Universe Today’e yaptığı açıklamada, “Bu araştırmanın ardındaki ana fikir mikrodalgalardan optik frekanslara geçmemizin önünü açmak” ifadelerini kullandı.
“Optik frekanslara geçince böylesi bir kuantum görüntüleme ağı, görüntüleme çözünürlüğünü üç ila 5 kat iyileştirecek. Yakındaki yıldızların etrafındaki küçük gezegenleri, güneş sistemlerinin ayrıntılarını, yıldız yüzeyinin kinematiğini, yığılma disklerini ve potansiyel olarak kara deliklerin olay ufkunun etrafındaki ayrıntıları görüntüleyebilecek kadar güçlü olacaktır; şu anda planlanmış olan projelerin hiçbiri bunları çözemiyor.”
Kaynak: Independent