ABD Hava Kuvvetleri, tarihinde ilk kez B-1B Lancer tipi uzun menzilli bombardıman uçaklarını Japonya topraklarına kalıcı rotasyon göreviyle konuşlandırdı. 15 Nisan’da Teksas’taki Dyess Hava Üssü’nden havalanan bombardıman uçakları, Japonya’nın kuzeyindeki Misawa Hava Üssü’ne iniş yaptı.
Bu konuşlandırma, Bomber Task Force (BTF) 25-2 görevi kapsamında gerçekleştirilirken, ABD’nin Hint-Pasifik bölgesinde caydırıcılığı artırmaya ve hava gücünü daha esnek biçimde konumlandırmaya dönük stratejisinde yeni bir dönüm noktasına işaret ediyor.
Guam modelinden Misawa’ya geçiş
ABD bugüne dek B-1B gibi stratejik bombardıman platformlarını genellikle Guam, Avustralya ve Diego Garcia gibi üslerden bölgeye projekte ediyordu. Ancak Misawa’ya yönelik bu yeni intikal, ABD’nin daha yaygın ve çeşitlendirilmiş konuşlanma modeline geçiş yaptığını gösteriyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan ABD Hava Kuvvetleri yetkilisi Yarbay Christopher Travelstead, bu konuşlandırmanın “ABD’nin bölgesel tehditlere karşı hazır olma kapasitesini pekiştirdiğini” ve “kurallara dayalı uluslararası düzeni koruma yönündeki kararlılığını” yansıttığını belirtti.
Soğuk Savaş’tan sonra bir ilk
Analistler, bu adımı hem Çin’in artan askeri faaliyetlerine, hem de Kuzey Kore’nin füze tehditlerine karşı mesaj içeren bir stratejik konumlandırma olarak değerlendiriyor. Bu, ABD bombardıman uçaklarının Japonya’da kalıcı olarak görev yapacağı ilk operasyonel konuşlanma anlamına geliyor.
Son olarak Vietnam Savaşı döneminde, B-52 bombardıman uçakları Okinawa’daki Kadena Üssü’nde uzun süreli konuşlanmıştı. Misawa’daki bu yeni konuşlanma, o tarihten bu yana bir ilk olarak kayıtlara geçti.
Ortak tatbikatlar, yeni senaryolar
B-1B’ler, konuşlu bulundukları süre boyunca Japonya Öz Savunma Kuvvetleri ile müşterek eğitim faaliyetlerine katılacak. Tatbikat senaryoları arasında hava üstünlüğü, hassas taarruz ve stratejik hedeflere yönelik görevler yer alacak.
Görünmez ama etkili caydırıcılık
Nükleer silah taşıma kapasitesi bulunmayan B-1B Lancer’lar, yüksek hız ve uzun menzilli görev yetenekleriyle konvansiyonel bombardıman platformları arasında önemli bir yer tutuyor. Hedeflerine havadan karaya mühimmatlar, seyir füzeleri ve güdümlü bombalar ile etkili taarruzlar gerçekleştirebiliyorlar.
Kalıcı mı, geçici mi?
Misawa’ya yapılan konuşlanmanın süresi net olarak açıklanmadı. Ancak uzmanlar, bu konuşlandırmanın yalnızca geçici bir görev değil, aynı zamanda bölgede kalıcı caydırıcılık düzeninin inşası anlamına gelebileceğini değerlendiriyor.
Bazı kaynaklar, ABD’nin benzer görevleri Güney Kore ve Filipinler gibi müttefik ülkelerle de genişletme planları üzerinde çalıştığını belirtiyor.
Yeni bir dönem başlıyor olabilir
Bu gelişme, sadece bir askeri konuşlanma değil; aynı zamanda Asya-Pasifik’te değişen güç dengeleri açısından da önemli bir sinyal niteliği taşıyor. ABD’nin, Çin’in bölgedeki etkinliğine karşı denge kurma stratejisinde, Japonya gibi müttefiklerle daha yakın askeri entegrasyon hedeflediği değerlendiriliyor.