Suudi Arabistan Babamı Yavaş Yavaş Öldürüyor - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Suudi Arabistan Babamı Yavaş Yavaş Öldürüyor

Abone Ol 

Suudi Arabistan’da 2017 yılında tutuklanan din alimi Selman el Avde’ye, yaklaşık bir yıl sonra çıkarıldığı mahkemede “terör örgütüne liderlik, Riyad’ın Katar’a uyguladığı ablukaya karşı çıkma, Müslüman Kardeşler Teşkilatı ile iş birliği, Katar kraliyet ailesiyle ilişki içinde olma, ulusal güvenliği tehdit, şiddeti kışkırtma” gibi 37 ayrı suçlama yöneltilmişti.

Üç buçuk yıl önce tutuklandığından bu yana hücre hapsinde olan ve sağlık durumu giderek kötüleşen Avde’nin serbest bırakılması için yapılan çağrılar, Suudi Arabistan ile Katar arasında varılan uzlaşı neticesinde ablukanın kalmasıyla son günlerde artmaya başladı.

Hapisteki din adamının oğlu Abdullah el Avde, geçtiğimiz hafta New York Times’ta babası ile ilgili çarpıcı bir yazı kaleme almış, ABD’nin yeni başkanı Joe Biden’ın Suudi Arabistan’a siyasi tutukluları serbest bırakması için baskı yapması için çağrıda bulunmuştu.

Süreci başından beri takip eden EKOTÜRK TV Dış Haberler Müdürü Feyza Gümüşlüoğlu M5 için bu önemli yazıyı çevirdi.

Başkan seçilen Joe Biden, siyasi tutukluları serbest bırakması için ülkeye baskı yapmalı.

(28 Aralık) Pazartesi günü Suudi Arabistan’ın Riyad kentindeki bir mahkeme, Suudi aktivist Lujain el Hathloul’u beş yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdı. Kadınların araba kullanma hakkı konusunda kampanya yürüten el-Hathloul, “ulusal güvenliğe zarar vermeye çalışmaktan” ve “yabancı bir ajandaya hizmet etmekten” suçlu bulundu. Kendisi hâlihazırda iki buçuk yıldır cezaevinde. Hapiste yattığı süre göz önüne alındığında birkaç ay içerisinde serbest bırakılması mümkün.

El-Hathloul’un davası uluslararası düzeyde ilgi gördü. Birleşmiş Milletler insan hakları uzmanları, ABD Temsilciler Meclisi ve çok sayıda insan hakları örgütü tarafından kınandı. Haklılardı da… Ancak Suudi Arabistan’da benzer şekilde tutuklanan, hapsedilen ve yargılanan daha yüzlerce siyasi mahkûm var.

Onlardan biri de babam. 18 Kasım’da kardeşlerim, Riyad’da Lujain el-Hathloul’a hüküm giydiren aynı ceza mahkemesinde babama sarıldı. Ailem onu ne hapishanede ziyaret edebildi ne de Mayıstan Eylül sonuna, arada cam bir bariyerle konuşmaya izin verilene kadar ondan telefon alabildi. O çok ihtiyaç duyulan kucaklaşma ancak altı ay sonra gelebildi.

Babam Selman el Avde, Suudi Arabistan’da 63 yaşında reformist bir İslam hukuku âlimi ve 10 Eylül 2017’de tutuklanmasından bu yana hücre hapsinde. Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın Katar’a abluka uygulamasından sonra artan bölgesel gerginliklerden rahatsız olan babam, uzlaşı arzusunu Twitter’da bir paylaşım ile dolaylı bir şekilde dile getirdi. Birkaç saat sonra da gözaltına alındı.

Suudi yetkililer, onu bir yıl boyunca iddianame olmaksızın alıkoyduktan sonra, Eylül 2018’de Riyad’da kamera kaydı yapılmayan bir mahkemede yargılamaya başladıklarında çok sayıda suç isnat ettiler: Halkı yöneticiye karşı kışkırtmaktan hükümeti devirme çağrısına, yasaklı kitaplar bulundurmaya kadar… Suudi Arabistan Başsavcısı Suud el-Mojeb babama 37 ayrı suçtan idam cezası istiyor.

Babam, 2011’deki Arap Baharı sırasında seçimler, temel özgürlükler ve demokratik kurumlarla anayasal monarşiye geçiş talep eden ve binlerce Suudi’nin imzaladığı kampanyanın yüksek profilli bir destekçisiydi. 2005’ten Ocak 2015’teki vefatına kadar hüküm süren Kral Abdullah bin Abdülaziz, Suudilerin bir noktaya kadar konuşmasına ve bazı taleplerde bulunmasına izin verirdi çünkü Krallık, halkın olası bir huzursuzluğunu önleme konusunda kararlıydı. Babamın Suudi Arabistan dışına seyahat etmesi yasaklandı.

2013 yılında Prens Selman bin Abdülaziz -şimdiki Kral Selman- hâlihazırda veliaht prens iken ve Prens Muhammed bin Selman bakan rütbesiyle mahkemenin başına getirildiğinde babam, hükümeti Suudi Medeni ve Siyasi Haklar Derneği’ni kuran birkaç reformisti serbest bırakmaya çağırdı. Söz konusu aktivistler “krallığın itibarını bozma”, “hükümdara olan bağlılığa zarar verme” ve “izinsiz örgüt kurma” gibi çok çeşitli suçlamalarla tutuklanarak mahkûm edildi. Babamın çağrıları dikkate alınmadı ancak ceza da verilmedi.

O sıralarda Veliaht Prens Selman, küçük oğlu Prens Muhammed’i Suudi Arabistan’da reformlardan bahseden belli başlı önemli kişilerle tanıştırdı. Böylece Veliaht Prens Selman ve Prens Muhammed babamla tanıştı ve siyasi reform süreci hakkında onun tavsiyelerini aldı.

2015 yılında babam, Kral Abdullah’ın yerini almasının ardından Kral Selman’a Suudi Arabistan’da reform vaadini hatırlatmak istedi. Suudi ulusal televizyonuna çıkıp Veliaht Prens Selman’ın kral olduğunda, babamın da uzun süredir savunduğu siyasi reformları ve hakları nasıl öncelikli gündemi yapacağını söylediğini anımsattı.

Kral Selman’ın görevi devralmasından üç ay sonra, oğlu Veliaht Prens Yardımcısı Muhammed bin Selman, sosyal ve ekonomik reformlar vaat eden 2030 Suudi Vizyonu’nu tanıttı. İki yıl sonra, 2017’de Prens Muhammed Veliaht Prens olarak atandığında ise siyasi reformlar ve daha fazla sivil haklarla ilgili umutlarımız uzak bir serap haline geldi.

Kısaca MBS olarak bilinen Prens Muhammed, geniş kraliyet ailesi içindeki rakiplere yönelik baskılarla otoritesini kurdu; muhalefet alanı yok edildi. Krallık Yemen’deki savaşa karıştı, Katar ablukasına önderlik etti ve babam bir twit yüzünden tutuklandı.

18 Kasım’da Riyad’daki duruşma sırasında kardeşlerim, babamızın güçsüz ve zayıflamış halini görünce şaşkına döndü. Hapishanede işitme ve görme yetisinin yarısını kaybettiği için tutarsızdı ve onları net bir şekilde duymakta ve görmekte güçlük çekiyordu. O gururlu, kararlı babamızın tamamen itaatkâr birine dönüştüğünü, kendisine söylenen her şeye başını salladığını hissettiler. Bu aciz durumda her türlü itirafı imzalamaya zorlanabileceğinden korktular.

Babamın fiziksel ve zihinsel çöküşü, üç yıllık istismar ve izolasyon sürecinde gitgide hızlandı. Cidde’deki Dhahban hapishanesinde gözaltına alındığı ilk üç ila beş ay boyunca gardiyanlar babamı ayaklarından zincirledi ve sorgu odasından hücresine gidişi sırasında gözlerini bağladı. Ailemin yaptığı ziyaretler sırasında babam, kendisinden ifade alanların onu günlerce uyutmadıklarını ve ilaçlarını vermediklerini anlattı. 

Bir keresinde gardiyanlar kelepçelerini çıkarmadan ona plastik bir poşet içerisinde yemek atmıştı. Poşeti ağzıyla açıp yiyeceği çıkarma çabası babamın dişlerine önemli ölçüde zarar verdi. Uzun süren bu kötü muamelenin ardından, Ocak 2018’de babam tehlikeli seviyedeki yüksek tansiyon nedeniyle birkaç gün hastaneye kaldırıldı.

Suudi hapishanelerinde tıbbi ihmal ve yanlış tedavi yaygındır. Hükümet, Nisan 2020’de Krallığın en önde gelen reformcularından biri olan ve hapishanedeyken sağlığını yitirip komaya giren Abdullah el-Hamid’e yapılan kötü muameleden ve ölümünden de bizzat sorumludur. Suudi yetkililer el Hamid’in fazlasıyla geciken kalp operasyonunu haftalarca yaptırmadı.

Diğer mahkûm arkadaşları Uluslararası Af Örgütü’ne, onun Riyad’daki El-Ha’ir Hapishanesi’nin zeminine nasıl yığıldığını ve El Şumaisi hastanesine götürülene dek saatler boyu öylece yattığını tek tek anlatmıştı.

El Hamid’in ölümünden yaklaşık üç ay sonra ise tanınmış bir gazeteci olan Saleh el-Shehi, hapisten çıktıktan kısa bir süre sonra açıklanamayan bir hastalıktan dolayı hayatını kaybetti. El-Shehi, veliaht prensin makamını eleştirip onu yolsuzlukla suçladıktan sonra Ocak 2018’de tutuklanmış ve “kraliyet mahkemesine hakaretten” beş yıl hapse mahkûm edilmişti.

Hücre hapsi işkencedir. Babamın da üzerinde derin ve tehlikeli bir etkisi oldu. Hapishane hücresinin kör karanlığında gördüğü kötü muamele, Suudi yetkililerin onu yavaş yavaş öldürmeye niyetli olduklarını gösteriyor. Hapishane yetkilileri, babamın neyle beslendiğini ve hangi “ilaçları” aldığını açıklamıyor.

Biden yönetimini, sesini yükseltmeye ve çok geç olmadan babamı kurtarmaya çağırıyorum. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, uluslararası toplumun kendisi ve Suudi Arabistan hakkında ne düşündüğünü önemsiyor.

Başkan seçilen Joe Biden, ülkesinin Suudi Arabistan’ın sorumlu olduğu eylemlerin üstünde duracağını söyleyerek pervasız eylemlerin bazı sonuçlar doğuracağının sözünü verdi. Suudi hükümetinin babamı ve Krallıktaki diğer siyasi tutukluları serbest bırakmasını sağlamak, yeni yönetim için önemli bir adım olacaktır. 

 

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close