İsrail ordusunun 15 ayı aşan bir zaman sürecinde Hamas’ın elindeki rehineleri kurtarmak amacıyla gerçekleştirdiği Gazze yıkımının işe yaramaması, Netanyahu hükümetinin bünyesindeki aşırı sağcı çatlağa rağmen bir anlaşmaya imza atması aşamasına geldi.
Gelişmeleri yakından izleyen kaynaklar, bu sürecin hızlanmasının perde arkasında, İsrail ordusunun giremediği tünellerde tutuldukları bilinen rehinelerin yerini bulmaktan ümidi kesmesi ve Hamas’ın son iki hafta içinde yeniden büyük bir savaş gücüyle geri dönmesiyle İsrail ordusuna ağır kayıplar verdirmesinin olduğunu vurguluyorlar.
İsrail ordusu, pazartesi günü Gazze’nin kuzeyinde meydana gelen patlamada beş İsrail Savunma Kuvvetleri askerinin öldüğünü, 10 askerin de yaralandığını açıkladı. Böylece, Gazze Şeridi’nde 15 aydır devam eden çatışmalarda İsrail’in can kaybı 407’ye yükseldi. Bu ölümlerle İsrail ordusunun son bir hafta içindeki kayıp sayısı 15’e çıktı.
Gazze’de İsrail hava saldırılarında çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğine dair yapılan açıklama ve haberler, Katar’daki müzakerecilerin 7 Ekim 2023’ten bu yana bölgede tutulan rehineleri serbest bırakacak ve savaşı sona erdirebilecek bir anlaşmaya yaklaştıkları söylenmesine rağmen, bölgede hala şiddetli çatışmaların yaşandığını gösteriyor.
Öldürülen askerlerin tamamının Nahal Tugayı’nın Keşif Birimi’nde görev yaptığı belirlendi. Ordu bir binanın içinde patlayıcılar ile operasyon yapmakta olan birimin ani patlamayla karşılaştığını ve bu olayla ilgili geniş çaplı soruşturma açıldığını da duyurdu.
- ANLAŞMA HER AN İMZALANABİLİR
Katar ve Mısır’ın doğrudan arabulucu olarak görev aldığı, Türkiye’nin de Hamas ile olan özel ilişkisi nedeniyle destek verdiği sürecin artık sonlanma noktasına geldiği bildirildi. Varılan ön anlaşmaya göre, ateşkes karşılığında 33 rehine serbest bırakılacak, ateşkesin 16’ncı gününde de bakiye rehinelerin serbest bırakılması işlemi yerine getirilecek.
Ateşkese paralel olarak Gazze’de yeni bir sivil yönetimin yapılanması ve bölgeye kalıcı barışın sağlanması çalışmaları da başlamış olacak.
Bu süreçte, her ne kadar İsrail tarafından net olarak dışlanmış olsa da Türkiye’nin Hamas yönetimi nezdindeki gücüyle aktif bir rolü olacağı belirtiliyor. Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın’ın pazartesi günü Hamas yetkilileri ile uzun bir telefon görüşmesi yapması da dikkat çekti.
İsrailli yetkililere göre, müzakerelerde kaydedilen ilerleme, Ortadoğu’da İran öncülüğündeki eksenin çökmesi, Suriye’de Esad rejiminin çökmesi ve Lübnan’da Hizbullah’ın yenilmesiyle Hamas’a yönelik baskıların artması sonucunda gerçekleşti.
Yetkililer ayrıca, ABD’nin yeni seçilen Başkanı Donald Trump’ın baskı ve tehditlerinin Hamas’ı masaya oturtmaya yardımcı olduğunu belirterek, İsrail’in Biden temsilcisi Brett McGurk ve Trump yetkilisi Steve Witkoff da dahil olmak üzere her iki ekiple de çalıştığını ve yönetimlerin birbirleriyle de koordinasyon içinde olduğunu vurguladılar.
Tam ateşkes anlaşması kapsamında İsrail, Gazze Şeridi’nin çoğu bölgesinden çekilecek ve çok sayıda Filistinli güvenlik mahkumunu serbest bırakacak. Yetkililer, anlaşma kapsamında yüksek profilli mahkümlarınBatı Şeria’ya serbest bırakılmayacağını ve 7 Ekim’deki Hamas saldırısına katılan hiç kimsenin serbest bırakılmayacağını söyledi.
Doğrulanmamış haberlere göre, yaklaşık 150-200 mahküm serbest bırakılacak ve Batı Şeria’ya dönmelerine izin verilmeyecek, bunun yerine Gazze’ye, muhtemelen Mısır, Türkiye ve Katar’a gidecekler.
HÜKÜMET ÇÖKEBİLİR, FAŞİSTLER AYAKTA…
Netanyahu hükümetinin parlamentoda çoğunluk oluşturmasını sağlayan iki aşırı sağcı/faşist lider, savaşın başlamasından bu yana Hamas’la yapılacak bir anlaşma sonrasında kabineyi terk edeceklerini söylüyorlar.
Yahudi Gücü Partisi lideri ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile Maliye Bakanı ve işgal topraklarındaki sivil yönetimden sorumlu isim, Dinci Siyonist Parti lideri Bezalel Smotrich açıkça bu anlaşmaya karşı olduklarını duyurdular.
Smotrich yaptığı açıklamada, ortaya çıkan rehine anlaşmasının bir “ulusal güvenlik felaketi” olduğunu ve Dinci Siyonist Parti’nin böyle bir anlaşmaya karşı çıkacağını söyledi.
Smotrich, “Baş teröristlerin serbest bırakılmasını, savaşın durdurulmasını, çok kanla satın alınan kazanımların ortadan kaldırılmasını ve çok sayıda rehinenin terk edilmesini içeren bir teslimiyet anlaşmasının parçası olmayacağız” dedi.
Siyasi figürler, Hamas ve müzakereler hakkında bilgi sahibi olanlar bir anlaşmanın yakın olduğunu söylerken, son birkaç gündür her kesimden siyasetçi konuyu değerlendirmeye başladı.
Başbakan Benyamin Netanyahu’nun da Itamar Ben-Gvir ile özel bir görüşme yapacağı açıklandı.
İki faşist bakan bugüne kadar Gazze’nin Filistinliler’den boşaltılmasını, yerlerine Yahudi yerleşimcilerin gelmesini, bu planın doğal uzantısı olarak da işgal altındaki Filistin toprağı Batı Şeria’nın İsrail devletine ilhak edilmesini istiyorlar.
Siyasi kaynaklar, söz konusu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden sonra faşist kanadın hükümeti düşürerek yeni bir erken seçimin yolunu açmasının beklendiğini belirtiyorlar.