Al Monitor Analiz: "Erdoğan Stratejik Satranç Tahtasında Kıbrıs Zaferini İlan Ediyor" - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Al Monitor Analiz: “Erdoğan Stratejik Satranç Tahtasında Kıbrıs Zaferini İlan Ediyor”

Abone Ol 

“Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kuzey Kıbrıs’a indi ve Türkiye’nin 1974’teki adaya müdahalesinin yıldönümü münasebetiyle iki günlük bir ziyarete başladı. Erdoğan, uzun süredir askıya alınan BM liderliğindeki yeniden birleşme görüşmeleri ortasında iki devletli çözüm açıklamasını tekrarladı.”

Al Monitor’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti parlamentosuna hitap eden Erdoğan daha önce “müjde” olarak nitelendirdiği şeyi açıkladı ve Ankara’nın KKTC’de bir cumhurbaşkanlığı sarayı ve yeni parlamento binası inşa edeceğini açıkladı.

Erdoğan, KKTC parlamentosunda yaptığı açıklamada yeni inşaa edilecek olan Cumhurbaşkanlığı binasına atıfta bulunarak, “Bu devlet olmanın bir ifadesidir” dedi. Erdoğan; “Bu projeyi hayata geçireceğiz ve Kuzey Kıbrıs devletinin var olduğunu göstereceğiz.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan ayrıca, Lefkoşa’nın Metehan semtinde yeni meclis kompleksini de içerecek büyük bir park veya kendi ifadesi ile “millet bahçesi” inşa edileceğini duyurdu.

Ziyaret, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk hükümetleri arasında BM öncülüğündeki barış görüşmelerini yeniden başlatma girişiminin bu bahar Cenevre’de durması sonrasında gerçekleşti. Kıbrıs, Yunanistan’ın desteklediği bir askeri darbenin ardından Türkiye’nin 1974’de yaptığı müdahaleden bu yana etnik olarak bölünmüş durumda.

Kıbrıs Cumhuriyeti ile KKTC arasındaki anlaşmazlıkları çözmeye yönelik diplomatik girişimler, İsviçre’nin Crans-Montana kentinde 2017 müzakerelerinin çökmesinden bu yana neredeyse tamamen durdu. Müzakereleri sürdürmek için yıllarca devam eden başarısız çabalardan sonra sağcı milliyetçi Ersin Tatar, yeniden birleşme müzakerelerini bırakma ve Ankara’nın desteğiyle iki devletli bir çözüm bulma vaadiyle  2020’de KKTC Cumhurbaşkanı seçildi.

Erdoğan, Kıbrıs Türklerinin kalıcı ve sürdürülebilir bir egemenliğe ancak iki devletli bir çözüm yoluyla ulaşabileceklerini yineledi. AB üyesi bir ülke olan Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki yetkililer, KKTC’nin bir devlet olarak tanınmasını ve iki devletli çözümü tartışmayı reddediyor.

Erdoğan yaptığı açıklamada; “Kıbrıs’ta çözüm ancak adadaki gerçeklere dayanarak sağlanabilir. Gelecekte yeni bir müzakere süreci olacaksa, bu ancak iki egemen ve eşit devlet arasında gerçekleştirilebilir.” dedi.

Ayrıca Erdoğan’ın ziyareti sırasında Türkiye’nin müdahalesinin 47. yıl dönümü törenleri ile birlikte çok sayıda inşaat projesinin açılışının yapılması bekleniyor.

Lefkoşa merkezli Sapienta Economics’in direktörü olan Fiona Mullen; Türk hükümetinin Kıbrıslı Rumların bölgedeki gücü asla Kıbrıslı Türklerle paylaşmak istemeyeceğine ikna olduğunu ve buna karşılık olarak KKTC hükümetini desteklemek için kendi politikasını izlediğini söyledi.

Mullen; “Crans-Montana’dan sonra Türkiye, mevcut statükoyu Kıbrıslı Rumlar ve AB için mümkün olduğunca acı verici hale getirme kararı aldı. Kıbrıslı Rumların hala bu konuda ne yapacaklarına dair gerçek bir planları yok. Ne zaman hayır deseler, daha fazla toprak kaybediyorlar. Şimdi ise Erdoğan zaferini ilan ediyor.” ifadelerini kullandı. 

Mullen, “Türkiye’de doğrudan bakanlıklar tarafından yürütülen ve Türkiye’den şirketlere verilen projelerin sayısı her geçen gün artıyor. Türkiye tarihsel olarak Türk himayesinde bulunan topraklardaki hakimiyetini artırıyor bu Rumlar için bu iyi değil.” dedi.

Erdoğan’ın ziyareti öncesinde, Azerbaycan’ın KKTC’de diplomatik bir misyon kurması veya ayrılıkçı devleti tanıması olasılığına ilişkin spekülasyonlar dolaşıyordu ve  Azerbaycanlı yetkililerin geçen hafta gerçekleştirdiği ziyaretin ardından yetkililer Erdoğan’ın konuşması sırasında yine oradaydı. Bu spekülasyonların gerçek olduğunu gösterdi.

Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü Oslo (PRIO) Kıbrıs Merkezi direktörü Harry Tzimitras; önümüzdeki aylarda daha muhtemel gelişmelerin olacağını ayrıca KKTC’deki iki askeri üs de dahil olmak üzere Türk destekli inşaat projelerinin artacağını tahmin ettiklerini söyledi.

Tzimitras, “Kıbrıs, Erdoğan için stratejik ve Erdoğan bölgedeki geniş satranç haritasında Kıbrıs’ı stratejik bir piyon olarak kullanarak zaferini ilan ediyor.” dedi.

2019’da Ankara, Türkiye ve Kıbrıslı Türklerin toprak ve doğal kaynak haklarını korumaya yönelik bir hareket olduğunu iddia ettiği strateji ile Kıbrıs yakınlarındaki açık denizlere hidrokarbon arama faaliyetleri yürütmek için Türk sondaj gemileri göndermeye başladı 

Tzimitras; Erdoğan’ın bu adımlarla yalnızca dış politika gündemini desteklemekle kalmayıp aynı zamanda iç siyasi çıkarlara hizmet etmeye devam ettiğini söyledi. ”

Kaynak: M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close