Çin’in Avrupa İşleri Özel Temsilcisi Lu Shaye, Başkan Donald Trump’ın Avrupa’daki Amerikan müttefiklerine yönelik davranış biçiminden “dehşete düştüğünü” belirterek, Ukrayna için bir barış anlaşmasının yalnızca ABD ve Rusya tarafından belirlenmemesi gerektiğini söyledi.
Lu, yaptığı açıklamada, “Trump yönetiminin Avrupa’ya karşı nasıl küstah ve baskıcı bir politika uyguladığına, müttefiklerine bu şekilde davrandığına baktığınızda, dürüst olmak gerekirse, Avrupa perspektifinden bakıldığında bu oldukça dehşet verici” dedi.
“Avrupalı dostların bunu düşünmeleri ve Trump yönetiminin politikalarını Çin hükümetinin politikalarıyla karşılaştırmaları gerektiğine inanıyorum. Bunu yaparken, Çin’in diplomatik yaklaşımının barışı, dostluğu, iyi niyeti ve kazan-kazan iş birliğini vurguladığını göreceklerdir”.
Lu, bu açıklamayı , Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı’nın (ÇHSDK) yıllık oturumu sırasında diğer üst düzey diplomatlarla birlikte düzenlediği panel oturumu sırasında yaptı .
AVRUPA’SIZ KALICI BARIŞ OLMAZ
Çin Halk Cumhuriyeti’nin Paris Büyükelçilik görevini yaptığı dönemde Batı diplomatik çevreleri ve medyasında “Çin’in yalnız kurt savaşçı diplomatı” olarak tanınan ve özellikle Batılı ülkelere dönek çok sert açıklamalarıyla tanınan Lu’nun bu kez, doğrudan Trump-Putin ittifakına karşı Avrupa’nın yanında yer alması dikkat çekti.
Lu, 2023 yılında katıldığı bir televizyon programında, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsızlıklarını kazanan eski Sovyet cumhuriyetlerinin gerçek anlamıyla egemen olup olmadıklarını tartışmaya açmıştı. Çin Dışişleri Bakanlığı, Pekin’in özellikle Ukrayna için sürdürdüğü barış çabalarına gölge düşürmesi nedeniyle, Lu’nun bu açıklamasının devletin değil, kendi şahsi görüşleri olduğunu açıklamak zorunda kalmıştı.
Aynı diplomat son açıklamasında, Amerika-Rusya hattında şekillenen Ukrayna girişiminin hata olduğunu, bu süreçte mutlaka Avrupa’nın da bulunması gerektiğini savundu.
Lu, “Çeşitli çözüm önerilerinin, birkaç seçkin kişinin dayatmasıyla değil, eşit bir şekilde tartışılmasıyla ortaya çıkması gerekir” dedi.
“Bu konuda karar sadece ABD ve Rusya’nın tek başına vermesi doğru değil, özellikle de Avrupa’nın bu tür diplomatik manevraların kendi pozisyonlarını gölgelediğini düşünerek ciddi endişeler dile getirmesi nedeniyle.”
ÇİN AVRUPA BİRLİĞİ İLE YENİ DÖNEM İSTİYOR
Pekin ile Brüksel arasındaki ilişkiler, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana geçen üç yılda kötüleşti. Bu durum, büyük ölçüde Avrupa’nın Çin’in üretim kapasitesindeki aşırı artış ve Moskova’ya yakınlığı konusundaki endişelerinden kaynaklanıyor.
Ancak Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesinden bu yana trans-Atlantik ilişkilerde yaşanan aksamalar, Avrupa ile Çin arasında olası bir yumuşamaya dair umutları yeşertti.
Lu’nun yorumları, Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile yaptığı açık çatışmanın yanı sıra Grönland’ı ilhak etme ve AB ürünlerine gümrük vergileri uygulama tehditlerinin Avrupa ülkelerini hâlâ sarstığı hassas bir zamanda geldi.
Çinli diplomak bununla birlikte, mevcut trans-Atlantik ilişkinin Çin’e Avrupa ile bağlarını geliştirme fırsatı sağladığı fikrini reddetti. “Öyle değil. Biz diğer ülkeler arasında avantaj elde etmeye veya anlaşmazlık yaratmaya çalışmıyoruz.”
Lu, Çin’in dış ilişkilerinin Washington’ın müttefiklerini ABD’den uzaklaştırmaya değil, ortak çıkarlara dayanan gerçek ortaklıklar geliştirmeye dayandığını söyledi.
“ABD’nin Avrupa’ya yönelik politikaları ne olursa olsun Çin, Avrupa ülkeleriyle barış, dostluk ve kazan-kazan işbirliğine dayalı bir duruş sergilemeye devam edecek ve yaklaşımında kararlılığını sürdürecektir.”
Ancak Trump yönetiminin şu an uyguladığı taktiklerin, Washington’ın Avrupa müttefikleri arasında Çin’e yönelik politikaları hakkında bir iç muhasebeye yol açması gerektiğini öne sürdü.
Lu, “Avrupalı dostlarımızın Çin’e yönelik geçmişteki politikalarını gözden geçirme fırsatını değerlendireceklerini ve en azından Çin’e yönelik yaklaşımlarında daha olumlu bir tutum benimseyeceklerini umuyorum” dedi.
ÇİN’E SAVAŞ SONRASI YAPICI ROL
Ukrayna’daki devam eden çatışma Pekin-Brüksel ilişkilerinde önemli bir gerginlik yaratmaya devam ederken, Dışişleri Bakanı Wang Yi, Trump’ın AB’yi dışlamasının aksine, Ukrayna ve Avrupa’nın barış görüşmelerine dahil edilmesini destekliyor.
Eleştirmenler, Pekin’in destekleyici açıklamalarının esaslı bir eylemden yoksun olduğunu savunuyorlar; ancak ABD’nin Ukrayna’ya yönelik sağlam bir güvenlik taahhüdüne ilişkin umutların azalmasıyla birlikte, bazı akademisyenler Çin’in savaş sonrası yapıcı bir rol oynayabileceğini öne sürüyorlar.
Lu, Çin’in Ukrayna’daki savaşa müzakere yoluyla bir çözüm bulunması yönündeki “uzun süredir devam eden” çağrısını yineledi ancak “sözde barışı koruma operasyonları” hakkında konuşmak için henüz çok erken olduğunu söyledi.
Lu, böyle bir eylem varsa, bunun herhangi bir ülke tarafından değil, Birleşmiş Milletler tarafından belirlenmesi gerektiğini ekledi. “BM’nin rolüne saygı göstermeliyiz. Çin, BM merkezli uluslararası bir sistemin kararlı bir şekilde sürdürülmesini savunuyor ve bunu bir kenara itmeyi göze alamayız.”
Kaynak: M5