Hızı bin 500 km’ye ulaşan ilk sıvı hidrojenli uçuş yapıldı
Dünyada hızı bin 500 km’ye ulaşan ilk sıvı hidrojen uçuşu Alman H2FLY şirketi için bir rekor.
Sürdürülebilir havacılığın sadece moda bir sözcük olmaktan çıkıp birçok şirket ve hükümetin ulaşmak istediği bir hedef haline geldiği bu dönemde, yenilikçi teknik çözümler birçok ekonomik ve lojistik zorluğun ortasında havacılık sektörünün özelliklerini yeniden şekillendiriyor.
Almanya’nın Stuttgart merkezli uçaklara yönelik hidrojen-elektrik aktarma organları sistemleri geliştiricisi H2FLY, sıvı hidrojenle çalışan bir elektrikli uçağın dünyanın ilk pilotlu uçuşunu başarıyla tamamladığını duyurdu.
Uçuş süresi 3 saati aşan deneyimler
Hidrojen-elektrik yakıt hücresi hareket sistemi ve kriyojenik olarak depolanmış sıvı hidrojen ile donatılmış HY4 deneysel uçağı, üç saati aşan test uçuşları gerçekleştirdi.
Deneyler, sıvı hidrojenin HY4 uçağının menzilini başlangıçta 750 km olan mesafeye kıyasla bin 500 km’ye kadar uzatabildiğini gösterdi. Bu önemli ilerleme, herhangi bir emisyon olmaksızın orta ve uzun menzilli ticari uçuşların gerçekleştirilebileceğine işaret ediyor.
H2FLY ekibi, uçuş testi kampanyasının bir parçası olarak, üç saatten fazla süren bir uçuş da dahil olmak üzere, sıvı hidrojenle çalışan dört uçuşu tamamladı. Uçuşlar, H2FLY’nin hidrojen-elektrik yakıt hücreli tahrik sistemi ve uçağa güç sağlayan kriyojenik olarak depolanmış sıvı hidrojenle donatılmış pilotlu HY4 gösteri uçağıyla tamamlandı.
Verlen bilgilere göre test uçuşlarının sonuçları, gaz halindeki hidrojen yerine sıvı hidrojen kullanılmasının, HY4 uçağının maksimum menzilini iki katına çıkararak 750 km’den 1.500 km’ye çıkaracağını ve emisyonsuz, orta ve uzun mesafeli ticari uçuşların sağlanmasına yönelik kritik bir adım olduğunu gösteriyor.
Neden sıvı hidrojen?
Kriyojenik sıvı hidrojen (LH2), daha düşük tank ağırlıkları ve hacimleri açısından gaz halindeki hidrojeni depolamaya (GH2) göre çeşitli avantajlar sunuyor, bu da daha uzun uçuş menzili ve daha iyi faydalı yük kapasitesi anlamına geliyor.
Air Liquide’den Pierre Crespi bu bulgunun önemini vurgulayarak sıvı hidrojenin enerji dönüşümünde, özellikle de depolama ve taşımacılıkta oynadığı kritik rolü övdü.
H2FLY, 27 bin feet yükseklikteki uçuşlar için tasarlanan H2F-175 yakıt hücresi sistemlerini geliştirdiklerini duyurduktan sonra ticari girişimlere odaklandı.
Baden-Württemberg Ulaştırma Bakanlığı ile işbirliği içinde H2FLY, yakında Stuttgart Havalimanı’nda Avrupa hidrojen ekonomisi ve havacılık sektörü için çok önemli olacak ve yakıt hücreli uçaklar ile sıvı hidrojen altyapısı arasındaki entegrasyonu kolaylaştıracak Hidrojen Havacılık Merkezi’ni açacak.
Önceki başarılı deneyimler
HY4 uçağı, çevre dostu havacılık veya yeşil havacılık olarak adlandırılan dünyada başarılı deneyler kaydeden tek uçak değil. Aksine, HY4’ten önce, en önemlilerini aşağıda inceleyeceğimiz ve kullanılan uçakların özelliklerini karşılaştıracağımız çeşitli deneyler gerçekleştirildi.
“Alice” uçağı: 9 koltuk, 460 km menzil ve maksimum 460 km/saat hız.
“Alia” uçağı: 9 koltuk, 965 km menzil ve 460 km/saat hız.
“Casio” uçağı: 6 koltuk, 640 km menzil ve maksimum 333 km/saat hız.
“City Airbus”: 4 koltuk, 80 km menzil ve maksimum 111 km/s hız.
“Eftel” uçağı: 12 koltuk, 241 km menzil ve maksimum 370 km/saat hız.
Bu elektrikli uçakların kapasiteleri çeşitlilik gösteriyor. Bazıları ise hala geliştirme aşamasında. Bu sebeple hangilerinin başarılı olacağını belirlemek için çok erken. Ancak bu uçakların geliştirilmesi, yeşil hava yolculuğunun geleceğine doğru atılmış önemli bir adım olarak önümüzde duruyor.
Başarılı proje, H2FLY için önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor ve şirketin araştırma çalışmalarından elde edilen kapsamlı bilgileri yansıtıyor. Üstelik bu, uçaklarda sıvı, kriyojenik hidrojen kullanmanın fizibilitesini göstermek için bir araya getirilen Avrupa hükümeti destekli bir konsorsiyum olan Project HEAVEN’ın doruk noktası. Konsorsiyum H2FLY tarafından yönetiliyor ve ortaklar Air Liquide, Pipistrel Vertical Solutions, Alman Havacılık ve Uzay Merkezi (DLR), EKPO Yakıt Pili Teknolojileri ve Fundación Ayesa’yı içeriyor.
HEAVEN projesinin yanı sıra bu çalışma, Alman Federal Ekonomik İşler ve İklim Eylemi Bakanlığı (BMWK), Alman Federal Dijital ve Ulaştırma Bakanlığı (BMVD) ve Ulm Üniversitesi tarafından finanse edildi.
Kaynak: Aawsat, GFd2
