Analiz: İsrail güney Suriye’ye yerleşiyor
“İsrail’in artan saldırganlığının gerisinde Suriye’deki devrimi gölgelemek, Suriye halkının umutlarını boğmak olduğu anlaşılıyor. İsrail fırsatçılık yapsa da er ya da geç işgal ettiği topraklardan çekilecektir, buna mecbur kalacaktır. Elinde 50 bin Gazzeli masumun kanı olan Netanyahu’nun tuttuğu yol, yol değildir. Daha fazla kan dökerek, daha fazla can alarak, daha çok toprağı işgal ve istila ederek varılacak yer sadece daha fazla güvensizliktir, huzursuzluktur. İsrail’de şayet bir devlet aklı varsa, bunu ne kadar erken idrak ederlerse o kadar iyi olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 23 Aralık günlü X mesajında, son günlerde sık tekrarladığı bu düşünceleri dile getiriyordu.
Türkiye, Suriye’de yaşanılan devrim sürecinde, İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki işgalini Suriye topraklarına doğru genişletmesini fırsatçılık ve yayılma amaçlı politik aolarak değerlendiriyor. Ülkenin diktatörü Beşar Esed ve ekibinin kaçmasından sonra başkent Şam’da giderek kurumsallaşan bir hükümet oluşturan fiili lider Ahmed eş-Şara da Türkiye gibi düşünüyor ve meşru Suriye yönetiminin topraklarındaki İsrail işgaline son vermekte kararlı olduğunu vurguluyor.
Buna karşılık gelişmeler, bu söylenenlerin bir hayli dışında seyreden bir görünüme sahip.
İSRAİL KALICI OLARAK YERLEŞİYOR
İsrail’in Beşar Esed rejiminin çökmesiyle başlattığı ortak sınırdaki belirli bir bölgeyi işgal sürecinin kalıcı olacağı, aslında, 17 Aralık 2024 günü belli oldu. Özel kamuflaj kıyafetiyle, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Suriye topraklarında görev yapan askerleri denetledi ve orada yaptığı açıklamada, “Suriye eski yönetimi ile yapılmış olan 1974 Anlaşması bugünün koşullarında sonlandı. Yenisi yapılana kadar buradaki durumu yönetmek zorundayız” dedi.
Netanyahu ve bölgeye sık giden İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz, oradaki birliklere bu kışı orada geçireceklerini, Suriye görevinin öngörülenden uzun sürebileceğini de söylediler.
Ortadoğu kaynakları, İsrail’in Suriye topraklarının Golan Tepeleri’nin devamındaki alandaki işgali ve bu işgalin bir miktar daha genişlemesi için, seçilmiş başkan Donald Trump’ın 20 Ocak 2025 günü yapılacak yemin törenini beklediğini vurguluyorlar.
İsrail Golan Tepeleri’ni 1967’deki Altı Gün Savaşı’nda işgal etti, Suriye-İsrail arasında Birleşmiş Milletler aracılığında 1974 yılında bölgede Birleşmiş Milletler gözetiminde güvenlikli bölge oluşturulması anlaşması imzalandı, İsrail’in şu anda işgal ettiği bölge, bu bölge ve devamı olarak tanımlanıyor.
İsrail, 1981’de Golan Tepeleri’ni ilhak kararı aldı, bu karar, Donald Trump’ın birinci dönemindeki onayına kadar hiçbir ülke tarafından onaylanmadı, bugün de sadece Amerika tarafından onaylanmış bir karar olarak değerlendiriliyor.
Bu arada İsrail Parlamentosu Netanyahu’nun işgal bölgesine gitmesinden bir gün önce 1967 yılında Suriye’den alınan Golan Tepeleri’ndeki yerleşimci sayısını arttırma planlarını onayladı.
Halihazırda Golan Tepeleri’nde uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul edilen yerleşimlerde tahminen 31.000 İsrailli yaşıyor.
İsrailli yerleşimciler burada, İsrail’in eline geçtiğinde bölgeyi terk etmeyen ve çoğu Dürzi Arap olan yaklaşık 20.000 Suriyeli ile birlikte yaşıyor.
Bu karardan hemen sonra Netanyahu, İsrail’in Suriye ile bir çatışma arayışında olmadığını vurgulayarak, “Suriye ile karşı karşıya gelmek gibi bir niyetimiz yok. İsrail’in Suriye’ye yönelik politikasını sahada ortaya çıkan gerçekliğe göre belirleyeceğiz,” dedi.
YENİ YOLLAR VE BİNALAR YAPILIYOR
İsrail ordusu, hükümetten gelen talimatlar doğrultusunda hızlı bir planlama ile işgal bölgesinde daha yerleşik bir kimlik kazanmaya başladı. İsrail işgalinin uzun süreli olacağı, bölgeye intikal eden iş makinelerinin hızla ve önceden belirlenmiş planlama çerçevesinde yol inşaatı başlatmasından belli oldu. İsrail ordusu, başlangıç itibariyle bölgeye konteynerlar taşımış, askerin barınma ihtiyacı bu yolla sağlanmıştı. Fakat söz konusu konteynerlar bölgedeki iklim koşullarına uygun değil, bölge kış aylarında soğuk yaz aylarında ise kavurucu sıcaklara sahne oluyor bu nedenle, İsrail ordusunun hızla bina yapımına da başladığı izleniyor.
İsrail ordusunun işgal ettiği alan, hızla insandan arındırılmış büyük çapta bir askeri üs kimliğini kazanmaya başladı.