Dünya'nın En Önemli Suları: “Güney Çin Denizi" 1.Bölüm - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Dünya’nın En Önemli Suları: “Güney Çin Denizi” 1.Bölüm

Abone Ol 

Güney Çin Denizi üzerinde sıkça gündeme gelen “stratejik gerilimleri”, “dört adam” şekillendirdi.

Adem Kılıç tarafından çevrilen ve üç bölümden oluşan makalenin ilk bölümünü sizlere sunuyoruz.

Güney Çin Denizi, dünya ekonomisi için en önemli denizlerden birisi olarak göze çarpıyor. Verilere göre; dünya üzerindeki küresel ticaretin en az üçte biri bu sular üzerinde gerçekleşiyor. Güney Çin Denizi aynı zamanda, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin askerlerinin karşı karşıya gelebileceği dünyadaki en büyük deniz olma potansiyelini de taşıyor.

 Çin ve Amerikan savaş gemileri, geçtiğimiz son birkaç yıl içerisinde bu bölgede gerçekleşen birçok gerginliği zar zor önledi. Ayrıca Çin Ordusu, bölge üzerinde uçuş yapan ABD jetlerine karşı defalarca uyarı yaptı.

Geçtiğimiz Temmuz ayında iki ülke bu sularda, birbirleri ile rekabet edecek düzeyde olan deniz tatbikatları gerçekleştirdi. Washington ve Pekin arasında büyüyen “stratejik rekabet” de göz önüne alındığında, askeri çatışmayı tetikleyecek daha büyük bir kaza düşüncesi, her iki başkentte de stratejistleri meşgul ediyor.

 Bu gerilimler; Güney Çin Denizi’nin Çin toprağı olup olmadığı, deniz egemenlik hakları ve bu haklara nasıl karar verileceği ile ilgili, iki ülke arasında yaşanan derin bir anlaşmazlıktan kaynaklanıyor.

 Bu nedenle Güney Çin Denizi üzerindeki sorun, birçok farklı anlaşmazlık düzeyine sahip. Bu anlaşmazlık sadece bir deniz veya bir sınır anlaşmazlığı ilgili değil. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin oluşturulması için yapılan müzakerelere başkanlık eden üst düzey Singapurlu diplomat Tommy Koh’un ifadeleri ile Güney Çin Denizi; “Üstünlük, güç, kaynaklar ve tarih” anlamına geliyor.

 Güney Çin Denizi’ndeki bu anlaşmazlıklara; yaşamlarını egemenlik, deniz alanları özgürlüğü, deniz kuvvetleri arasındaki rekabetler, savaş ve maliyetleri gibi konularda çalışmalar ile geçiren ve bölgedeki derinleşen rekabeti şekillendiren dört hayaletin, dört tarihi figürün gölgesi düşüyor

“The New Map” adlı kitabımı yazarken bu adamları düşünmeye başladım. Rhode Adası’ndaki ABD Deniz Harp Koleji’nde, küreselleşmenin ve uluslararası ticaretin zorlukları hakkında konuşma yaparken, neredeyse tüm dünya donanmalarının komutanları oradaydı. Hepsinin göz alıcı kıyafetleri ve amiral rütbesi taşıyan üniformaları vardı. Bunlar arasında, o dönemde Çin donanmasının başı olan ve Amerikan Donanması ile rekabet etmek için çalışan Amiral Wu Shengli de bulunuyordu. O dönemde Güney Çin Denizi zaten bir çekişme merkezi haline gelmişti. Wu, beşinci veya altıncı sırada seyircilerin ortasına oturdu ve konuşma boyunca bakışlarını hiç kaçırmadı.

İşte o zaman hayaletleri görmeye başladım: Wu’nun selefi olan ve Çin’in en büyük denizcisininkini, Çin’in şu andaki iddialarına karşı Amerika argümanlarının temelini oluşturan yasaları yazan Hollandalı avukatınkini, felsefeleri hem ABD Donanması hem de Çin denizcilik yayılmacılığı için bir temel oluşturan Amerikan amiralininkini ve galip gelecek olanlar için bile çatışmanın maliyetinin çok yüksek olduğunu savunan İngiliz yazarınkini.

Yeni Çin için; Çin haritasında “Nine-Dash Line” adı verilen, diğer ülkelerin kıyılarını da saran ve Güney Çin Denizi’nin sularının yüzde 90’ini kapsayan bir iddia yer alıyor. National Geography dergisinin eski editörü Shan Zhiqiang’a göre, 1936’da Çinli bir haritacı tarafından Pekin’in “aşağılanma yüzyılı” başlıklı bir yazıya cevaben çizilen bir haritada geçen “Nine-Dash Line” şimdi derin bir hedef olarak Çin halkının kalplerine ve zihinlerine kazınmış durumda. Öyle ki; Çinli öğrencilere, onlarca yıldır ülkelerinin sınırlarının Malezya kıyılarına kadar bin milden fazla uzandığı öğretildi. Pekin bu iddialarını, son yıllarda küçük adalara ve denizin ortasına dağılmış yaklaşık 3200 dönümlük arazilere inşa ettiği askeri üslerle destekliyor.

 Pekin, bu “tartışmasız egemenlik” iddiasını ise tarihe dayandırıyor. Çin hükümetinin desteklediği bir düşünce kuruluşunun ifadesiyle bu iddialar, “keşif, işgal, tarihi örf ve adet hukuku” dahil olmak üzere uluslararası hukukta bir temele sahip ve Güney Çin Denizi’ndeki Çin faaliyetleri, iki bin yıldan daha öncesine dayanıyor.

 ABD ise uluslararası hukuk uyarınca Güney Çin Denizi’nin tüm uluslar için açık olduğunu, bu sulara sınır ülkelerin yanı sıra Avustralya, İngiltere ve Japonya’nın da hakları paylaştığı görüşünü savunuyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, Çin’in Güney Çin Denizi için“Nine-Dash Line” ve diğer iddialarının “tutarlı yasal dayanağı” olmadığını söylüyor. Bu yıl yayınlanan ABD hükümeti raporunda da “Çin’in denizcilik iddiaları” için “modern zamanlarda denizlerin özgürlüğüne en büyük tehdit” ifadeleri yer alıyor.

   Bu da bizi dört hayalete getiriyor.

1381 yılında Güneybatı Çin’deki bir savaş sırasında, Müslüman bir çocuk Ming Hanedanı’nın askerleri tarafından yakalanarak hadım edildi ve Prens Zhu Di’nin kraliyet ailesinde çalışmak üzere gönderildi. Adı Zheng He olarak değiştirilen bu çocuk zaan geçtikçe büyüdü ve prensin sırdaşı ve sonunda en güçlü askeri liderlerinden birisi oldu.

Zhu imparator olduğunda, Çin’in büyük bir deniz gücü olması gerektiğine karar verdi. Ve 30.000 personele kadar büyük filoları taşıyabilmesi için çılgın gemiler inşa edilmesini emretti. Bu gemilere hem çok çeşitli Çin mallarını hem de o günün en gelişmiş mühimmatlarını, silahlarnı ve roketlerini yerleştirdiler. Bu gemiler; Christopher Columbus’un yaklaşık bir asır sonra Yeni Dünya’ya kaptanlık edeceği gemiden 10 kat daha büyük kapasiteli olan gemilerdi. Bu Çin gemileri, filoların her birine hadımların komuta ettiği iki-üç yıl sürecek seferlere çıktı. Bu komutanların en önemlisi Zheng’di. Zheng “üç Mücevherli Hadım Amirali” olarak tanındı. (altın, porselen ve ipek gibi değerli yükler taşıyordu.)

Amiral Zheng 1405’teki ilk yolculuğu, 60’dan fazlası hazine gemisi olmak üzere 250’den fazla gemiden oluşan bir donanma ile yaptı. Zheng, bazıları Afrika’nın doğu kıyılarına ve Kenya’ya kadar giden yedi seferi komuta etti. Seferler boyunca, filosu Çin’in gücünü ve ihtişamını yansıtırken, Zheng’in sözleriyle “emperyal erdemin dönüştürücü gücünü açığa çıkararak” yerel halklara Çin malları ve ürünlerini satıyordu. Dev filoları, özellikle gökyüzünü dolduran ve şiddetli ejderha gözleri pruvalarına boyanmış yelkenleri ile kıyıya inen devasa hazine gemilerinin yerel halkların üzerindeki etkisini hayal edebilirsiniz.

Çin’e döndüklerinde, Zheng’in filoları, değerli taşlar, baharatlar, develer ve deve kuşları dahil olmak üzere çok çeşitli ürünleri ve yenilikleri geri getirmekle kalmadı. Aynı zamanda imparatorun önünde saygılarını sunacak  olanhükümdarlar ve büyükelçiler de getirdi. Tarihçi John Keay’in ifadeleri ile Zheng’in gemileri “Tüm Hint Okyanusu’nda usta denizciliğin nasıl olduğunu gösterdi.”

Zheng, 1433’te, hükümdarının ölümünden dokuz yıl sonra, Hint Okyanusu’nda eve doğru son bir yolculuk yaparken öldü.İnşaa ettiği büyük donanma da uzun süre hayatta kalamadı. Zheng’in ölümünden sonra bürokratlar, kuzeydeki Moğollar’ın tecavüzlerine direnmek için gereken parayı bu şekilde boşa harcadıklarını savundu. Üç Mücevherli Hadım Amirali’nin mirası tarihten silinecekti, deniz yoluyla yapılan istismarlarının hatırası yok edilecekti. Sonunda yeni imparatorun emriyle 3.500 kadar gemiye sahip bu Çin filosu yakıldı.

Çin 21. yüzyılda bir kez daha denize dönerken, Zheng ülkenin Güneydoğu ve Güney Asya ile geleneksel ilişkisinin ve ticaret ilişkisinin sembolü ve ulus tarihindeki “en yüksek denizcilik figürü” olarak yeniden canlandırılıyor.

Amiral Zheng, Çin televizyonunda 2009’da yayınlanan ve çok izlenen bir dizi ile anlatıldı. 2005 yılında ise ilk yolculuğunun 600. yıldönümü münasebetiyle Nanjing’de kendisine adanmış 50 milyon dolarlık bir müze açıldı. Bugün Zheng ve yolculukları, “Güney Çin Denizi’ndeki Çin faaliyetlerinin”, ona dayanan tarihi iddiaların ve yüzyıllar sonra yüceltilen mirasının en büyük ve somut örneğidir.

Yazının ikinci ve üçüncü bölümlerini aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz.

Dünya’nın En Önemli Suları: “Güney Çin Denizi” 2.Bölüm

Dünya’nın En Önemli Suları: “Güney Çin Denizi” 3.Bölüm

 

  

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close