Ham-Petrol Fiyatları ve Ortadoğu'da Siyasi İstikrar, Küresel Etkileşim - M5 Dergi
Öne ÇıkanSon sayı

Ham-Petrol Fiyatları ve Ortadoğu’da Siyasi İstikrar, Küresel Etkileşim

Abone Ol 

Dünya genelinde yayılan koronavirüs (Kovid-19) etkisiyle sanayide oluşan gerileme ve petrolün varil fiyatındaki tarihi düşüş, dünya ekonomisini sarstı. Bu sarsıntı, ülkelerin bölgesel ve küresel politikalarına da etki yapacak gibi görünüyor.

 

Dünya genelinde koronavirüs (Kovid-19) salgınının yayılması ve petrol piyasasındaki arz fazlası nedeniyle Brent türü ham petrolün varil fiyatı 30 doların altına düştü. Bu düşüş, son 4 yılın en büyük düşüşü olarak kayıtlara geçti. S Bilişim Danışmanlık, bu konuda hazırladığı kısa analizde, düşüşün ekonomik ve politik etkilerini yazdı:

Ortadoğu’da Zayıf Devletler, Düşük İdari Kapasiteler

• Ortadoğu’da sağlam zeminli, nesillerce bağlanılan, bina dikilip sahiplenilebilen sağlam mülk-toprak yok; oynak kum vardır. Zayıf-mülkiyet, şeffaflık yok, yolsuzluk çok, piyasacı etkileşim düşük, kamu hizmetleri yetersizdir.

• Sağlam mülk; kaidesiz krallık ya da zayıf hukuklu yarı devletleşmelerde na-mümkündür. Gecekondulaşma bilahare tapululaşma şeklinde mülkiyet dahi, zayıf (!) sivil toplum nedeniyle işletilememektedir. Bundan, geniş kitlelerin gönülden desteğiyle güçlü devlet, nitelikli orta sınıflara dayalı etkili idare tesis edilemezdir.

• Ortadoğu’da devletler sivil toplumcu tabansız, küresel finans ağlarıyla güçlü bağlar, büyük likidite depolu kraliyetler üzerindendir. Kitlelerin küreselleşme bağı zayıf, mevcut etkileşim negatiftir.

• Misal petrol fiyatları yükseldiğinde Ortadoğu’da «ekonomik genişleme» artan lüks inşaat, yabancı işçi talebi demektir; üretim artışı ya da geniş kitlelere insani kapasite geliştirme yatırımı değil.

Ortadoğu’da Zayıf Devletler, Düşük İdari Kapasiteler-II

• Küresel petrol fiyatları; arz/talep denklemiyle düşük alakalı, Merkez Bankaları destekli küresel zayıf ekonomik ortamdan yararlanan işleyişteydi. Rusya-ABD-Suud jeo-stratejik çekişmesi düşüşü ivmelendirmiş, korona-virüs, düşüşü sertleştirmiştir.

• 2013-15 fiyat düşüşleri devlet-altı örgütlenmelerin (eşanlı silahlı radikal İslam IŞİD/Boko Haram ve ayrıca Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi) denetim dışı arzı ve İran-Irak’ın artan arzından kaynaklanmıştı. Bunların arzlarının sterilizasyonu pek kolaydı.

• Mevcut düşüş, daha ziyade, büyük üreticilerin çözümü güç jeo-stratejik problemlerinden kaynaklanmaktadır. Jeo-stratejik mücadelede maliyet kaydırmalar, misal Türkiye’ye, mümkün ve nispi kolaydır! 2013-15 petrol fiyat düşüşleri keskin biçimde yükselişle geri alınmıştı. Mevcut düşüşte geri alım ihtimali daha zayıf görünmektedir.

Ortadoğu’da Zayıf Devletler, Düşük İdari Kapasiteler-III

• Senaryo olarak ham-petrolde, uzun müddetli düşük fiyatlamaya öncelik verilebilir.

• İran’ın IMF’den yardım talep ettiği günlerdeyiz. ABD’nin IMF oylamasında yüzdesi belli! İran IMF kapısına düştüğüne göre swap vd. yoldan Rusya (1 trilyon USD rezervi olduğu tahmin edilmekte) yardım kapısı kapalıdır! Suriye savaşındaki ederi ve Türkiye’ye etkisi gözetilmelidir.

• ABD’den sonra Rusya’nın da Suriye’yi istikrasız hale getirip İran’ın bu hattan batıya erişimi kapatılacak görünmektedir. Suriye hem Türkiye hem İran için «baskı» yeridir. İran’ın sadece ABD değil Rusya tarafından da Suriye’de jeo-enerjik sınırlamaya tabi tutulduğu unutulmamalıdır.

• Irak aylardır kitlevî sokak gösterileriyle zaten muhataptır. Kamu hizmet arzı yetersiz, kamu hizmet fiyatlamaları yüksek, sübvansiyonlar düşüktür! Irak’ta iktisadi ortam kötü, halk devletten acil kaynak ve yardım beklemektedir.

• Suriye zaten az petrolü (şimdilik ABD uhdesinde) ve zayıf gelirlerini yitirmiş, ülkesindeki muazzam yıkımı onaracak ve şiddetli yardıma muhtaç 11.7 milyonluk kitleye destek vermek zorundadır. Suriye-Esad, nüfus (başta Sünni-muhalif İdlib’dekiler) azaltma gayretindedir. Suriye-Esad, gelir üretmek için Türk ekonomisiyle kayıt dışı eklemlenmek zorunda, ederi ortadadır.

Geçici Bulgu

• Düşük ham-petrol fiyatları Ortadoğu’nun topraksız / mülksüz / eğitimsiz / mesleksiz-becerisiz / radikalleşmeye açık, silahlanma potansiyelleri yüksek geniş kitleleri bölge dışına mobilize edicidir.

• Ortadoğu’da geniş kitleler, krallık/emirliklerin insafında, araçsallaştırılmaya pek elverişlidir.

• Demokratik ve kamu hizmet taleplerinin yükseldiği, düşen petrol fiyatlarında daha da yükseleceği krallık/emirliklerin tepkimesi, nüfusu, cazip görecekleri ülkelere yönlendirmektir. Krallık/emirliklerde klâsik devlet egemenlik-nüfus-ülke üçlemesi na-mevcuttur.

• Düşük ham-petrol fiyatları Katar, Kuveyt, BAE gibi aktörleri ciddi ölçüde sarsıcı değildir. Dubai gibi Körfez şehirlerinin genel aktivitesinde düşüş, makul beklentidendir.

• Sudan, Etiyopya, Nijerya gibi Afrika ekonomilerinde düşük petrol fiyatlaması sıkıntı nedenidir. Düşük emtia fiyatlaması, yeni yeni olsa da (başta Çin ve BAE) emtia geri ödemesi şeklinde borçlanan Afrika ülkelerini zorlayıcıdır.

Rusya-I

• Rusya; küre jeo-politik denklemde «konforlu» ve «onurlu» üçüncülük peşindedir. Rusya için üçüncülük, liderlik rekabetinden evladır!

• “Önüne kimseyi alma, arkandakileri önündekilerin problemi kıl”! Rusya’nın kozu enerji ihraç ve silah geliştirmeyeteneği, bunda değişim değil çeşitlenme (nükleer, hava savunma sair) hedeflemektedir.

• Rusya ABD’nin askerî/teknolojik, Çin’in ekonomik rekabet dalgası önünde durmamak, sörf yapmak gayretindedir.

• Putin ve ekibi Siloviki’ler, Rus iç siyasetinde hakem/moderatör konumdadır. Putin ve ekibinin içeride eko-politik mekanikleri, enerji, emtia, perakendede tam, finans ve medyada ölçülü kontroldür.

• Putin ve ekibi, siyaseti, farklı güç parametrelerine sahip aktör/kurumlar arasında bitmeyen akış/oyun olarak okumakta. Putin ve ekibi dış siyasette de benzer yaklaşım sergilemekte. Putin ve ekibi Siloviki’lerde duygu yok akıl, hırs yok temkin, beklenti yok doğrulama, umut yok gerçekçilik vardır.

Rusya-II

• Rusya küresel sıralamada en çok silah harcaması yapan 5 ya da 6. sırada ülkedendir. Önünde sırasıyla Japonya, Fransa, İngiltere, Suud, Çin ve ABD bulunmaktadır.

• 10 misli fazla savunma harcaması yapan ABD, Rus etkisini yine de tam-kıramamaktadır. Suud muazzam silah harcaması yapmakta, yine de, toplam askerî kapasitesi kayda değer ölçüde artmamaktadır.

• Rusya küresel denklemde askerî kapasite geliştirme, bununla rakiplerini ciddi sarsma becerisindedir. Sadece 2023’e dek NATO yılda 400 milyar USD ek askerî harcama yapacak, ederi ortadadır.

• Rusya’nın ABD vd. Batı ülkelerinde artırmak istediği politik stres ve silah harcama artışları bu yolla teknolojik/bütünlüklü yatırım yapma kapasitelerini geriletme hamlesiyle düşürdüğü petrol fiyatlarıyla yol açtığı harcama ek-kapasitesi çelişik görünmektedir.

• Bunun için ABD ve Batı ülkelerinin vergilendirme yapı ve esnekliklerine detaylı bakılmalıdır.

Rusya-III

• ABD Ortadoğu ve Güney Asya’da Müslüman vurup Kürtlerle Türkleri bölmek isterken Uygurlara Türk’sünüz ayağa kalkın demektedir! ABD Ortadoğu’da radikal İslam’la mücadele ederken Doğu Asya yahut Çin’de bundan medet ummaktadır.

• Rusya Çin’den Uygur meselesinde sıkı durmasını beklerken kendisi Müslümanları rahat bırakmakta, Çeçenlerin kolunu bükmektedir. Rusya Ortadoğu sahasında Türk-Müslüman Çeçenleri kullanmaktadır. Her üçünün de Türklükle,Türklerle, T.C. ile «ontolojik problemi» vardır!

• Rusya’nın ABD, Batı, Çin ve küresel stratejileri yahut çıkarlarına toptan / geniş değil Türkiye dar cephesinden bakılmalıdır. Rusya, Çin ve ABD için Müslümanlar, küresel denklemde ortak politik problemdir!

• Üçü bakımından da Müslüman=enerji problemi caridir. Üçü için de Müslüman=nüfus problemi yüksek potansiyeldedir. Üçünün ortak hedefi, Müslümanları küresel rekabette karşısındakinin problemi haline getirmektir. Üçü de Müslümanlarla şeklen ve pratikte problemlidir, İslam’la ve esastan değil. «Ontolojik karşıtlık» söz konusu değil, üçü de imparatorluk ölçekte devletlerdir.

Rusya-IV

• Üçü de gerek küresel / coğrafi gerekse Müslümanlarla meselelerinde T.C. ile işbirliği yapmak zorundadır. Türkiye laik-milliyetçilikten uzak durduğu İslamcı yaklaşımla yönetildiğinde üçünün de hedefindedir. Türkiye’de iktidar hem İslamcı hem radikal revizyonist söylemdedir.

• Başkan Erdoğan ısrarla dünya beşten büyüktür diyerek ABD-Çin-Rus küresel liderliklerini (İngiltere ve Fransa ile birlikte) reddettiğinden, üçünün de açık ve yakın hedefindedir. Rusya ülkesinde hızla çoğalan Müslüman nüfustan korkmaktadır.

• Rusya, Putin’in şahsi liderliği bittiğinde Batı müdahalesinden korkmaktadır. Rusya, Batı muhtemel müdahalesinde teknik-politik mekanikler yanında Müslüman ve Türk aksta ülkesinde yıkıcı/bölücü parametrelerin hareketlendirilmesinden çok korkmaktadır. Bu nedenle Türkiye’yi zayıf, yanında değil yakınında (muhtaç) ve ABD karşısında tutmayı hedeflemektedir.

• Rusya-Putin, bundan evvel, Türkiye’yi ABD-NATO ittifakında maliyet yükselten, insicam bozan aktör olarak “değerlendirmek” istemektedir. Şu husus kritiktir; Rusya 1950-60’larda Ortadoğu/Arap devletlerini ABD/Avrupa’dan ayrıştırırken yanında kimse yoktu. Şimdi Suriye hatta Libya’da Türkiye Rusya ile yakın frekanstadır.

Rusya-V

• Rusya komünist ideoloji ihraç etmemekte, merkezî-denetimli milli devlet dikte etmekte, Türkiye NATO-Batı’dan kopuşa yaklaşmıştır. Rusya’nın güç parametreleri devlet aklı ve politik becerilerinden başka enerji ihracına ve silah geliştirme kapasitesine sıkıca dayalıdır. Silah geliştirmeyse enerji ihracına! Hangi enerji fiyatlaması Rusya’yı zorlar?

• Rus Maliye Bakanı A. Siluanov aylar önceden ham-petrol fiyatları 60-65’te stabil ama düşmeye meyyal demiştir. Fiyatlar böyleyken Rus Hazinesi (Ulusal Servet Fonu) kaynaklarını artırabilmekteydi. Fiyatlar 41,6 USD/varil altına gelmedikçe Rusya’da Hazine kaynak/güç biriktirebilmektedir. Fiyatlar 41,6 USD altına gelir, misal 25-30 USD olursa Rus Hazinesi 3 yıl kadar bütçe açıklarını finanse edebilir.

• Bakan Siluanov buna zırhlı tren devreye girer demektedir. Rusya’yla stratejik birliktelik, HES elektriğiyle değil, pille çalışan aletle yolculuk gibidir. Düzgün yolda kalmak kadar doğru zamanlamayla ilerlemek de şarttır. Rusya’nın küresel ya da bölgesel stratejik birliktelikleri ABD’ninki gibi süreli-çok konulu/kapsamlı değil, sınırlı müddet ve konudadır. Rusya’nın stratejik birlikteliği enerji fiyatlamasına aşırı bağımlıdır.

Avrupa-I

Devamı M5 Dergisi Mart 2020 Sayısında…

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close