Üç ABD askerinin öldüğü Ürdün'deki Tower 22 üssü ile ilgili neler biliniyor? - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Üç ABD askerinin öldüğü Ürdün’deki Tower 22 üssü ile ilgili neler biliniyor?

Abone Ol 

Küçük bir ABD lojistik karakoluna ev sahipliği yapan Tower 22, Ürdün’ün kuzeydoğusunda, Irak ve Suriye sınırlarına yakın bir yerde bulunuyor.

ABD ordusu Pazar günü yaptığı açıklamada Ürdün-Suriye sınırı yakınlarındaki uzak bir lojistik karakol olan Tower 22’yi hedef alan bir insansız hava aracı saldırısında 3 ABD askerinin öldüğünü ve en az 34 askerin de yaralandığını duyurdu.

Saldırı Washington’un sert tepkisine yol açarken Başkan Joe Biden saldırganlardan intikam alınacağı sözünü verdi.

Bölgedeki İran destekli Şii silahlı grupların çatı örgütü olan “Irak İslami Direnişi” saldırıları üstlenirken, bunun “ABD’nin İsrail’in 26.000’den fazla insanın ölümüne neden olan Gazze savaşına verdiği desteğe bir yanıt olduğunu” belirtti.

İşte insansız hava aracı saldırısı ve hedef alınan askeri üs hakkında bildiklerimiz:

Tower 22 nedir ve nerede bulunuyor?

Küçük bir ABD lojistik karakoluna ev sahipliği yapan Tower 22, Ürdün’ün kuzeydoğusunda, Irak ve Suriye sınırlarına yakın bir yerde bulunuyor.

Karakol hakkında kamuoyuna yansıyan bilgiler oldukça sınırlı. Ancak basında yer alan haberlere göre Tower 22, Suriye sınırında yer alan ABD karargahı El Tanf için bir ikmal merkezi olarak hizmet veriyor.

Burada en az 350 ABD Ordusu ve Hava Kuvvetleri askeri de görev yapıyor. Karakolda ne tür silahların tutulduğu ve kullanılan hava savunma sistemlerinin türü belli değil.

Suriye’de savaşın başladığı 2011 yılından bu yana Washington, Amman’ın Suriye ve Irak’tan gelen silahlı grupların sızmasını engellemek amacıyla Sınır Güvenliği Programı olarak bilinen ayrıntılı bir gözetim sistemi kurmasına yardımcı olmak için yüz milyonlarca dolar harcadı.

Bağdat-Şam karayolu üzerinde bulunan El Tanf, IŞİD’e karşı operasyonlarda kilit rol oynamış ve ABD’nin İran’ın Suriye’nin doğusundaki askeri yığınağını kontrol altına alma stratejisinin bir parçası olarak rol üstlenmiştir.

Halihazırda resmi olarak kabul edilen rakamlara göre Irak’ta yaklaşık 2500, Suriye’nin kuzeydoğusunda ise 900 ABD askeri görev yapıyor.

Ürdün, ABD ile yakın bir güvenlik anlaşmasına sahip ve Amerikan birlikleriyle kapsamlı tatbikatlar yapan birkaç bölgesel müttefikten biri. Ürdün ordusu Washington’un dış askeri finansmanının en büyük alıcılarından biridir.

Ürdün’deki insansız hava aracı saldırısı hakkında ne biliyoruz?

Bir gece vakti insansız hava aracıyla düzenlenen saldırıda 3 ABD askerinin öldürülmesi, İsrail’in 7 Ekim’de Gazze’de başlattığı ve 26.000’den fazla insanın ölümüne yol açarak bölgedeki silahlı grupların tepkisine neden olan acımasız işgalinden bu yana gerçekleşen ilk saldırı oldu.

Basında yer alan haberlere göre, Tower 22’deki yaşam alanlarını hedef alan insansız hava saldırısında 34 asker yaralanırken, bazılarında küçük kesikler ya da beyin travması meydana geldi. ABD ordusu yaralı askerlerden en az sekizinin tedavi için Ürdün dışına sevk edildiğini açıkladı.

Uzmanlar, karakolun hava savunma sistemlerinin insansız hava aracını neden tespit edemediği konusunda bazı sorular gündeme getirdiler.

Saldırıda ölen askerlerin kimlikleri ise henüz açıklanmadı.

Biden yönetimi nasıl tepki verdi?

Başkan Biden sorumluların hesap vereceğini söyledi.

Biden yaptığı açıklamada, “Bu saldırıyla ilgili bilgileri hala topluyor olsak da, saldırının Suriye ve Irak’ta faaliyet gösteren İran destekli radikal militan gruplar tarafından gerçekleştirildiğini biliyoruz” dedi.

İran saldırının arkasında olduğu iddialarını reddetti. Tahran’ın Birleşmiş Milletler misyonu Pazartesi günü devlet haber ajansı IRNA tarafından yayınlanan bir açıklamada “İran’ın ABD üssüne yapılan saldırıyla hiçbir ilgi ve alakası yoktur” dedi.

Diğer ülkeler saldırıya nasıl tepki verdi?

Ürdün Pazar günü “terörist saldırıyı” olarak nitelediği olayı kınadı ve sınırlarını güvence altına almak ve “terörizmle mücadele etmek” için müttefiki Washington ile işbirliği halinde olduğunu söyledi.

Eski ABD Başkanı Donald Trump da saldırıyı kınayarak Biden yönetimini suçladı: “Amerika Birleşik Devletleri’ne yönelik bu küstah saldırı, Joe Biden’ın zayıflığının ve teslimiyetinin bir başka korkunç ve trajik sonucudur.”

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Cumhuriyetçi Senato Lideri Mitch McConnell’ın yanı sıra Senatör Roger Wicke de saldırıdan İran’ı sorumlu tuttu.

Chuck Schumer, Jacky Rosen ve Hakeem Jeffries gibi Demokrat liderler de sorumluların hesap vermesinden yana olduklarını dile getirdiler.

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz şunları söyledi: “Ortak bir düşmana karşı değerlerimizde ve savaşımızda birlik içindeyiz. Onların fedakarlıkları her zaman hatırlanacaktır. Huzur içinde yatsınlar. Yaralılara acil şifalar diliyoruz.”

Mısır Dışişleri Bakanlığı da bir açıklama yayınlayarak ülkesinin “Ürdün Haşimi Krallığı’nın güvenlik ve istikrarını tehdit eden her türlü terör eylemini şiddetle kınadığını ve bu hassas durumda Ürdün ile tam dayanışma içinde olduğunu” teyit etti.

Bölgede ABD’ye yönelik başka saldırılar oldu mu?

Son saldırı, bölgede tansiyonun yükselmesiyle birlikte Gazze savaşının yayılma riskinin arttığı bir dönemde meydana geldi.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Institute for the Study of War, İran destekli milislerin İsrail’in 7 Ekim sonrası Gazze’ye başlattığı saldırıdan bu yana Irak ve Suriye’deki ABD üslerini hedef alan 170’ten fazla saldırı düzenlediğini bildirdi.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı 21 Ocak’ta İran destekli grupların Irak’taki Ayn Esed hava üssüne de saldırdığını açıkladı.

Irak’taki “İslami Direniş”, Irak ve Suriye’de ABD askerlerinin bulunduğu üslere yönelik çok sayıda saldırının sorumluluğunu üstlendi.

Grup Pazartesi günü İsrail’e yönelik bir insansız hava aracı saldırısı gerçekleştirdi.

Lübnanlı grup Hizbullah İsrail ile karşılıklı sınır ötesi çatışmalara girerken, Yemen’deki Husiler de ABD ve İsrail çıkarlarına karşı çok sayıda saldırı düzenledi.

Pazartesi günü Husiler, bir gün önce Aden Körfezi’nde seyreden ABD savaş gemisi Lewis B Puller’a bir füze fırlattıklarını açıkladılar. Bu saldırılar dünyanın en işlek nakliye rotalarından birini kesintiye uğratmış durumda.

İran’ın “direniş ekseni” olarak isimlendirdiği yapının bir parçası olan gruplar, Gazze savaşında İsrail’e verdiği askeri destek nedeniyle Washington’u hedef aldı.

Tahran’dan bildiren Al Jazeera muhabiri Resul Serdar, İran’ın bölgesel bir tırmanma yaşanmasını istemediğini söyledi.

Serdar, “İranlı yetkililer İsrail ile doğrudan bir askeri çatışmanın ABD ile de bir savaş anlamına geldiğini ve bunun İran için ölümcül olabileceğini biliyor” ifadelerini kullandı.

Washington bölgede savaş halinde olmadığı yönündeki resmi tutumunu sürdürürken, Irak ve Suriye’de İran destekli gruplara karşı misilleme yapıyor ve Yemen’de Husilerin kontrolündeki bölgelere saldırılar düzenliyor.

Soufan Group’ta kıdemli araştırma görevlisi olan Colin Clarke, Al Jazeera’ye yaptığı açıklamada bu saldırıların “bölgesel bir savaş” yaşandığını gösterdiğini söyledi.

Clarke, “Bunu inkar etmek mümkün değil. ABD askerleri öldürüldü ve ABD ister İran’da ister İran’ın faaliyet gösterdiği çeşitli ülkelerdeki vekillerine karşı olsun, buna güçlü bir şekilde karşılık verecektir” dedi.

Kaynak: Mepa News, Al Jazeera

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close