Ukrayna’nın İHA saldırıları Rusya’nın stratejik hava gücünü zayıflattı

Ukrayna tarafından son haftalarda gerçekleştirilen yoğun insansız hava aracı (İHA) saldırıları, Rusya’nın uzun menzilli nükleer saldırı kapasitesine ciddi zarar verdi. Başta Tu-95 ve Tu-22M3 tipi stratejik bombardıman uçakları olmak üzere onlarca uçağın ya imha edildiği ya da kullanılamaz hale geldiği bildirildi.

Ukrayna saldırılarının yanı sıra, uçakların yaşlanmış yapısı ve modernizasyon projelerindeki gecikmeler de Kremlin’in stratejik hava filosunu derin bir darboğaza soktu. Uzmanlar, yaşanan bu gelişmelerin yalnızca askeri düzeyde değil, Avrupa ve Asya’daki güvenlik dengelerinde de önemli etkilere yol açtığını belirtiyor.

NATO için operasyonel alan genişledi

Rusya’nın uzun menzilli hava platformlarındaki kayıplar, NATO için potansiyel bir nükleer çatışma senaryosunda hedef yoğunluğunu azaltarak Avrupa’da hazırlık seviyesinin artırılmasına olanak sağladı. İttifak, bu gelişmeyi stratejik bir nefes alma fırsatı olarak değerlendiriyor.

Asya’da Çin için dengeleyici unsur

Asya-Pasifik bölgesinde ise Çin’in konumu güçleniyor. Rusya’nın uzun menzilli nükleer taşıyıcı platformlarının azalması, Pekin ile Moskova arasında fiili bir denge durumu ortaya çıkardı. Analistler, bu gelişmenin olası bir kriz durumunda Çin’in elini daha da güçlendirebileceğine dikkat çekiyor.

Değişen stratejik harita

Her ne kadar Rusya’nın elinde hâlâ çok sayıda nükleer savaş başlığı ve kara konuşlu füze bulunsa da, stratejik bombardıman uçaklarının devre dışı kalması ülkenin esneklik ve hız gerektiren kriz senaryolarında elini zayıflatıyor. Bu gelişmeler doğrultusunda hem NATO hem de Çin, Rusya’nın askeri kapasitesindeki bu değişimi yakından takip ederek savunma planlamalarını güncelliyor.

Kaynak: M5