Askeri uzman gerilimi tarihi örneklerle yorumladı: Çin taviz vermez, nükleer silah bile kullanabilir
Çinli Analist Ni Lexiong, Çin tarihinden örnekler vererek, Pekin’in sınır bölgelerindeki artan gerilimin ortasında, Hindistan ile askeri çatışmalardan kaçınmayacağını söyledi. Lexiong, Çin liderlerinin protestolar ve iç sıkıntılar nedeniyle meşruiyetini kanıtlamaya zorlanacaklarını ve daha sert bir tutum sergileyeceklerini belirtti. Uzman, nükleer silah bile kullanılabileceğini ileri sürdü.
Hindistan ve Çin askerleri, Kontrol Hattı ihlali iddiasıyla, geçtiğimiz aylarda sıcak temasta bulunmaya başlamıştı. Hindistan, haziran ayının ortasında, Ladakh bölgesinde Çin ordusuyla bir çatışma yaşandığını ve 20 askerinin öldüğünü duyurmuştu.
Pazartesi günü açılan uyarı ateşiyle yeniden sıcak çatışma ortamı oluşan bölgedeki gerilim, yani bir safhaya ulaştı.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) sözcüsü Salı günü yaptığı açıklamada, Hint kuvvetlerinin Yasadışı olarak Gerçek Kontrol Hattını (LAC) geçtiğini ve Pazartesi günü Çin birliklerine uyarı ateşi açtığını iddia etti.
Bu arada, Hindistan Savunma Bakanlığı, aynı gün bir açıklama yaparak, LAC boyunca konuşlanmış Hint askerlerine yönelik suçlamaları reddederek, Çin’in sınır ihlallerini sürdürüğünü ve sindirme politikası izlediğini açıkladı.
Pazartesi günü yapılan uyarı atışları, 1975 yılında sınır bölgesinde devriye gezerken öldürülen Hintli askerler olayından bu yana, iki ülke arasındaki sınır anlaşmazlığı nedeniyle yapılan ilk silahlı çatışma oldu.
Her iki ülkeden üst düzey askeri yetkililer ve diplomatlar arasında Moskova’da devam eden müzakerelere rağmen, her iki taraf da olası askeri çatışmalara hazırlık için bölgeye asker yığıyor.
YÖNETİCİ MEŞRUİYETİNİ KANITLAMAK ZORUNDA HİSSEDECEK
Çin, geçtiğimiz aylarda hem Güney Çin Denizi’nde hem de Tayvan Boğazı’nda ABD’ye karşı giderek artan askeri anlaşmazlıklarla karşı karşıya kalırken, siyasi analistler Hindistan’ın Çin’e karşı sınır anlaşmazlığında daha agresif bir duruş sergilemeye karar verdiğini söylüyor. Analistlere göre Yeni Delhi, farklı cephelerde mücadele eden Pekin’in taviz vereceğini umuyordu.
Bununla birlikte, Çinli siyasi analistler tarihin, Çinli yöneticilerin farklı cephelerde askeri çatışmalardan genellikle kaçınmadıklarını, ve savundukları şey güçlü bir duruş sergilemeyi seçtiklerini ileri sürdü.
Şangay’daki Siyaset ve Hukuk Üniversitesinde bir askeri uzman olan Ni Lexiong, Sputnik İnternational’a yaptığı açıklamada, Çin’in sergileyeceği tavırla ilgili şu ifadeleri kullandı.
Bu, Çin’in kültürel geleneklerinin bir parçası. İster Ming ve Qing (Çing) Hanedanları döneminde, ister Milliyetçi Parti’nin yönetimi sırasında olsun yöneticiler, hem yerli isyancılara hem de yabancı düşmanlara karşı farklı cephelerde savaşmaktan asla çekinmediler. Ming Hanedanlığı döneminde Li Zicheng liderliğindeki isyancı ordusu, Çin’in neredeyse yarısını ele geçirdi. Ancak Mançurya ordusu Shanhaiguan’a vardığında, Ming sarayı onlara karşı savaş açtı. Çing Hanedanlığı döneminde, Taiping Ayaklanması sırasında, bir dizi önemli eyalet işgal edildi ve Nanjing’de bir başkent kuruldu. Ancak bu, Çing Hanedanlığı’nın İkinci Afyon Savaşı sırasında İngiliz ve Fransız birlikleriyle savaşmasını engellemedi. Milliyetçi Parti döneminde, hükümet bir iç savaşla mücadele ediyordu. Komünist güçlere rağmen, Çin’i işgal eden Japon ordularına direnmeyi asla bırakmadı.
Uzman, Hong Kong’da devam eden protestolar ve İç Moğolistan’daki yeni Mandarin sınıflarına karşı son protestolar gibi iç zorlukların, bugün Çinli liderleri Hindistan gibi yabancı düşmanlarla karşı karşıya kaldıklarında güçlü bir imaj oluşturmaya zorlayacağını belirtti.
İç isyanlarla karşı karşıya kaldıklarında, Çinli yöneticiler meşruiyetini kanıtlamak zorunda kalacaklar. Bu nedenle, yabancı düşmanlarla karşı karşıya kaldıklarında, sağlam bir duruş sergilemek ve ülkenin meşru koruyucusu olduklarını kanıtlamak zorunda kalacaklar. Hindistan gibi yabancı bir düşmanla karşı karşıya kaldığında taviz veremiyorlar. İç hakimiyetlerini bu şekilde sürdürebilirler
Lexiong, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in gençken yaşadıklarının muhtemelen Hindistan’a karşı sert bir tutum sergilemesine yol açacağına işaret etti.
Şi’nin sağlam bir duruş seçeceğine inanıyorum. Bence bu onun karakterinin bir parçası, çünkü o da benim gibi bir Zhiqing (Sent-down youth). Bu gençler devrim sırasında, her zaman gruplar halinde yumruk yunruğa kavgalar karıştı ve çarpışmalardan asla çekinmezdik. Şi’nin de bu yüzden benzer tutkulu kişiliğe sahip olduğunu düşünüyorum.
‘NÜKLEER SİLAH KULLANMAKTAN ÇEKİNMEZ’
Uzman, Çin’in Hindistan ile askeri bir çatışmada nükleer silah konuşlandırmaya kadar gidebileceğini, çünkü bir ülkenin egemenliğini savunmanın ülkenin nükleer caydırıcılık yeteneklerinin temel amacı olduğunu savundu.
Çin’in nükleer bomba bile kullanabileceğine inanıyorum. Bunun nedeni şiddetin her zaman tırmanma eğiliminde olmasıdır. Neden [Çin] ellerimde nükleer bomba tutarken, topraklarımın büyük bir kısmını size [Hindistan] vereyim? Eşitsiz antlaşmalar imzaladı ve topraklarının bir kısmını teslim etti? Nükleer silah kullanmaktan bahsederken kulağa her zaman çok çirkin geliyor. Ama bir milletin egemenliğini savunmak söz konusu olduğunda bir seçenek olarak vazgeçemezsiniz
Ni, hem Çin hem de Hindistan’ın ikili müzakereler sırasında olası tüm askeri seçenekleri ortaya koyması gerektiğini ve bu durumun, yıkıcı askeri çatışmalardan kaçınmak için her iki taraf arasında bir uzlaşmaya yol açmasına yardımcı olabileceğini de sözlerine ekledi.
