Uçuş Ekipleri ve Duygusal Zekâ - M5 Dergi
Makaleler

Uçuş Ekipleri ve Duygusal Zekâ

Abone Ol 

Günümüz havacılığında, en basit modellerinden en karmaşık modellerine bütün hava araçlarında birlikte çalışan uçuş ekipleri, farklı seviyelerde liderlik özellikleri göstermektedirler. Gerek hava aracını gerekse yolcu ve mürettebatı sevk ve idare ederken bir otoriteye ihtiyaç vardır.

“Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak, işte bu kolay değildir.” Aristo.

Dr.Daniel Goleman, duygusal zekâyı, “Kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını yaşamı zenginleştirecek biçimde düzenleyebilmesi yetisi,” olarak tanımlıyor. Goleman’a göre beynin düşünen parçası, beynin duygusal parçasından ürüyor. Beynin düşünen ve duygusal parçaları genelde yaptığımız her şeyde birlikte çalışıyor ve gerek iş yaşamında gerekse özel yaşamda başarılı ve mutlu olmak, insanların duygusal zekâ becerilerine bağlıdır. [1]

Günümüzde duygusal zekâ kavramının ve bu kavramla anlatılmak istenen niteliklerin profesyonel yaşamdaki önemi, iyice anlaşılmış bulunuyor ve profesyonel yaşamdaki liderlerin yüksek düzeyde duygusal zekâ becerilerine sahip olması gerektiği, tartışmasız kabul görüyor. Günümüz havacılığında, en basit modellerinden en karmaşık modellerine bütün hava araçlarında birlikte çalışan uçuş ekipleri, çeşitli seviyelerde liderlik özellikleri göstermektedirler. Gerek hava aracını gerekse yolcu ve mürettebatı sevk ve idare ederken bir otoriteye ihtiyaç vardır.

“DUYGUSAL ZEKÂ BECERİLERİ” AÇISINDAN UÇUŞ EKİPLERİNİ DEĞERLENDİRMEK GEREKİRSE;

Kendinin Farkında Olmak, kişinin kendi duygularını, güçlü ve zayıf yönlerini, sınırlarını bilmesi ve anlamasıdır. Yüksek düzeyde duygusal zekâya sahip olan lider pozisyonundaki kişiler, kendi kişilik özelliklerinin birlikte çalıştıkları insanları doğrudan etkileyeceğinin farkındadırlar. Bu yüzden kendilerini dürüst ve komplekssiz olarak değerlendirirler. Kendi kapasitelerini bildikleri için altından kalkamayacakları işlere girmezler. Giriştikleri işlerde de ne kadar risk almaları gerektiğini ya da nerede yardıma gereksinim duyabileceklerini bilirler. Kendini bilen liderler, özgüvene de sahiptirler. Bu anlamda kendilerine yöneltilen eleştirileri tehdit olarak değil, kendilerini geliştirme fırsatı olarak görürler. Jere E.Yates, “Gerilim Altındaki Yönetici” adlı kitabında, ‘Gerilimi azaltıcı önlemlerden birinin iyi ruh sağlığı alışkanlıklarını geliştirmek ve uygulamak olduğunu, fiziksel sağlığın yanında kendini kabul etmeyi ruh sağlığının işareti olarak gördüğünü’ açıklamaktadır.[2] Uçuş ekiplerini gözlemlediğinizde, genelde özgüveni yüksek kimseleri tanıma fırsatını bulursunuz. Çünkü zor olanı başaran ve birçok engeli aşarak eğitimler alan bu insanlar için bundan doğal bir şey yoktur. Fakat bu özgüvenin zaman zaman aşırı olabileceğini de görmek mümkündür.

Kendini Yönetebilmek, kişinin duygularını kontrol ederek dürüst ve tutarlı davranması ve değişimlere karşı kendi kendini ayarlayabilmesidir. Refleksif duygularını kontrol edebilen liderler, birlikte çalıştıkları insanlara bir güven ve adalet ortamı içinde bulunduklarını hissettirirler. Başarılı bir lider, başarısızlıkla karşılaştığında mantıklı ve soğukkanlı davranarak, yapıcı çözümler üretebilendir. Kendini yönetebilen lider, teknolojik, ekonomik ya da yönetsel değişikliklere karşı önyargısız yaklaşabilir ve kendini yeni duruma soğukkanlı bir şekilde adapte edebilir.[3] Kaptan pilot (Birinci Pilot/Komutan Pilot) veya yardımcı pilot (İkinci Pilot) olarak görevlendirilen kişiler sakin, soğukkanlı, kendinden emin tutumlarıyla dikkat çekerler. Onlara asla kendi performanslarını zorlamamaları, uçağın limitlerini aşmamaları defalarca tekrar edilerek öğretilmiştir. Yapılan hatalar fark edildiğinde ise en kısa sürede düzeltilir. Israrcı bir tutumun uçuş emniyetin tehlikeye düşüreceği yine eğitim sırasında öğrenilmiştir. Aviation International News dergisinde yer alan bir Boeing 747 kazasında, kaptanın hatasını söylemeye çekinen uçuş ekibinin tereddüdü esnasında kazanın meydana geldiği yazılmıştı. Kazanın sebepleri arasında ise “Otoriteye Saygı” ikinci sırada idi.

Devamı M5 Dergisi Kasım Sayısında…

Etiketler
Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close