Rusya, Biden'in Başkanlığına Suriye'de Nasıl Hazırlanıyor? - M5 Dergi
DünyaÖne ÇıkanStrateji Analiz

Rusya, Biden’in Başkanlığına Suriye’de Nasıl Hazırlanıyor?

Abone Ol 

Moskova, giden Başkan Donald Trump’ın başkanlığının son aylarının kendisine Suriye’deki pozisyonlarını güçlendirme fırsatı vereceğini umuyor.

Research Gate’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

Rus dış politika çevreleri, Başkan seçilen Joe Biden yönetiminin Orta Doğu’da Amerikan politika önceliklerinin Donald Trump’ın başkanlığındaki “topal ördek dönemini”nden daha da alt sıralarda olacağını ve Rusya’nın Suriye’deki pozisyonlarını güçlendireceğini düşünüyor.

Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya stratejisinin nihai otoritesi olmaya devam ediyor ve tüm kilit kararlar üzerinde son söz sahibi. Böyle bir durumda Kremlin’deki uzmanların Putin’e tavsiyede bulunması veya strateji çizmesi beklenmiyor. Bunun yerine uzmanlardan beklenen tek şey, alınan kararları gerçeğe uygun olarak savunmak ve doğrulamak.

Rus ordusunun Suriye’nin kuzeydoğusundaki Ayn İsa kasabası çevresinde mevziler kurma kararı, Moskova’nın mevcut çalkantılı dönemdeki faaliyetlerinin bir tezahürü. Bu hareket, Rusya’nın ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yaptığı anlaşma sayesinde mümkün oldu.

Anlaşmanın amacı, Türkiye ve Suriye’deki muhalefet tarafından kontrol edilen yakın bölgelerden gelen saldırıları azaltmak. Herkes bu adımın doğaçlama yapıldığını düşünüyor. Fakat aslıda Rusya ve Türkiye, SDG’yi baltalamak için çabalarını koordine etti. Rus SU-24 uçağının düşmesinden sonra iki ülke arasındaki gerginlik tırmandığında bile bu ortak hedef etrafındaki ilişkileri kopmadı. Moskova ayrıca, Cezayir dahil olmak üzere farklı platformlarda Ankara ile Şam arasında temasları kolaylaştırdı.

Suriye’deki Rus askeri faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olan yerel bir kaynağa göre, Ankara ve Moskova, bölgedeki Amerikalıları ve işbirliği halinde oldukları güçleri kışkırtmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Böylelikle, Türkiye’nin Ayn İsa’da Kürtlere (SDG) baskı yapma girişiminin önünü açacak ve kısa süre sonra Rusya SDG’ye bölgeyi Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın kontrolüne devredin diyecek. Bölgede Kürt güçlerini (SDG) istemeyen Ankara, Moskova ile müzakerelerde durumu çözmenin bu yolunu makul görüyor.

Bunun dışında Moskova, Doğu Suriye’de daha aktif bir duruş sergiliyor. Bunun nedeni, Rusya’nın Suriye istihbarat servislerinin uyguladığı yıkıcı taktiklerle ilişkilendirilmekten kaçınma arzusu.

Ancak bölgede hesapları olan ülkeler, sadece Rusya ve Esad’la doğrudan müzakerelere girmeyeceğini veya siyasi pencere açmayacağını açıkça ortaya koyan Ankara ile ABD değil. Tahran da umutlarını Biden yönetiminin yeni bir sayfa açarak İran ile yeni bir uzlaşma biçimi arayışına bağlıyor.

İran’daki duruma hakim olan Rus diplomatlar ise Biden yönetimi geldiğinde nükleer anlaşmasının yenileneceği olasılığı konusunda iyimser değiller. Yine de Washington ve Tahran arasında çeşitli konularda ciddi ve kapsamlı müzakereler bekliyorlar. Bunların arasında İran’ın Suriye siyasetine dahil olma fırsatının da olabileceğini düşünüyorlar.

Son birkaç yılda İranlılar Suriye’de çok katmanlı bir varlık oluşturdu. Bu varlık sadece Maher Esad komutasındaki dördüncü Tümeni güçlendirmek ya da İran oluşumlarının Suriye’deki askeri nüfuzunu artırmakla sınırlı değil. Aynı zamanda tüm Suriye vilayetlerine iletişim ağı ve elektrik altyapısı inşa etmek gibi projeler de bu güçlenen varlığın bir parçası.

Uzmanlar Kürtlerin Suriye rejimiyle anlaşma olasılığına ise yüksek bir ihtimal vermiyor. Bunun nedeni birkaç sebeple açıklanabilir.

Birincisi, tüm çelişkilere rağmen, ABD ve Türkiye, Suriye dosyası üzerinde hala geçerli bir ortak zemin bulabilirler. Türkiye sadece Irak Kürdistanı üzerinden Suriye petrolünün satışı için planlara dahil değil ayrıca İdlib’deki varlığı için de ABD’nin desteğinden yararlanıyor. Aynı zamanda Amerikalıların Rusya’nın Suriye’deki eylemlerini kontrol etmek için güvendiği kilit bir aktör.

İkincisi, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır, Esad rejimiyle temaslarını sürdürürken aralarındaki durum belirsizliğini koruyor. Bazı yerel kaynaklara göre Suudi Arabistan Suriye’deki rolünü artırmak istiyor, ancak Suriye rejimi bu duruma çok sıcak bakmıyor.

Suudiler, BAE ve Mısırlı delegelerle birlikte birçok kez SDG kontrolündeki bölgeleri ziyaret etti. Fakat şimdi Riyad, Suriyeli Kürtler ve aşiretlerle işbirliğini Şam’ın ötesine yayma girişimi olarak değil, “Alternatif bir Suriye vizyonunu” desteklemek için bir gereklilik olarak görüyor. Yani burada planları değişmiş olarak görünüyor.

Şam ve Moskova’nın Ürdün ve Irak’taki sınır geçişlerini kullanarak Suudi Arabistan ve BAE ile daha yakın ticari bağlar kurma çabaları da engellerle karşı karşıya. Amerika Birleşik Devletleri, Sezar Yasası’nda öngörülen yaptırımların uygulanmasını sıkılaştırırsa, Suriyeli müttefikleri mevcut yaptırımlardan kaçınma taktiklerini yeniden düşünmeye zorlayabilir. Dahası, planlanan yeniden yapılanma projeleri için planları gözden geçirmek zorunda kalabilirler.

Tüm bu dengeler ışığında Rus dış politika çevreleri, Başkan seçilen Joe Biden yönetiminin süreci toparlamak için çok fazla zamana ihtiyacı olduğunu ve Rusya’nın bu dönemde Suriye’deki pozisyonlarını güçlendireceğini düşünüyor.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close