16 Nisan’da başkent Havana’da başlayan 8. Kongre’de 89 yaşındaki Raul Castro, Genel Sekreter ve Başkomutanlık görevinden istifa etmişti.
Pravda’da yayımlanan bilgiler M5 tarafından çevrilmiştir.
Ülkenin yeni lideri, tahmin edildiği gibi 2018’de ülkenin cumhurbaşkanı (Devlet Konseyi başkanı) olarak göreve gelen Miguel Diaz-Canel olacak.
Ancak asıl soru, Küba sisteminin değişip değişmeyeceği? Batı medyasına göre Washington, Küba devriminin çöküşünü umutla bekliyor.
Haziran 2001’de ağabey Fidel Castro, ölümü durumunda kardeşi Raul’ü partinin yeni başkanı olarak teklif ederek şunları söylemişti:
“Benden sonra, belki az tanınıyor ama en fazla deneyime, en çok bilgi ve en büyük otoriteye sahip.”
Bu açıklamanın ardından Raul Castro, Şubat 2008’den Nisan 2018’e kadar Küba Devlet Konseyi’nin başkanlığını yaptı ve döneminde ABD ile ilişkileri düzeltmeye çalıştı.
16 Nisan’da Küba Komünist Partisi’nin başkent Havana’da başlayan 8. Kongre’de 89 yaşındaki Raul Castro, Genel Sekreter ve Başkomutanlık görevinden istifa etmişti.
Açıklanan verilere göre Küba, 50 yılı aşkın süren ekonomik ablukada 130 milyar dolar zarar görmüştü.
‘Raulizm’ Vietnam veya Çin Modeli
Küba’nın savunma, eğitim, sağlık hizmetleri, madencilik ve makine mühendisliği gibi stratejik sektörleri hala devlete ait. Özetle, Küba modeli Vietnam veya Çin modelini daha çok hatırlatıyor.
Raul’ün halefi 58 yaşındaki elektronik mühendisi Miguel Diaz-Canel, Villa Clara ilinde Komünist Parti sekreteri olduğu 1994 yılından bu yana parti çalışmalarında yer alıyor. Canel, sistemi sözde Raulizm doğrultusunda reforme etmeye kararlı: Komünist Parti liderliğinin arka planına karşı daha fazla piyasa özgürlüğü.
Batı, Castro döneminin sona ermesini dört gözle bekliyor. Kübalıların ne yapacaklarını ve değerlerine sahip çıkıp çıkamayacakları merak ediliyor.
Kaynak: M5
