''Rusya, Ukrayna savaşında Suriye sahasını kullanabilir'' - M5 Dergi
Öne ÇıkanRöportaj

”Rusya, Ukrayna savaşında Suriye sahasını kullanabilir”

Abone Ol 

Rusya-Ukrayna savaşının başlaması ile birlikte bu savaşın, Rusya’nın 2015’ten beri hem siyasi hem de askeri düzeyde aktif olduğu Suriye sahasına bir yansıması olur mu sorusu da tartışılıyor.

Rusların bugün karşı karşıya olduğu yaptırımlara bir nevi tepki olarak Suriye’deki varlıklarını devreye sokarak Suriye’yi ek bir çatışma alanına dönüştürme olasılığı ortaya çıkıyor.

15 Şubat’ta Rusya, Suriye’deki Hmeymim üssü’nden hava ve deniz tatbikatı gerçekleştirmişti. O sırada Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’da Suriye’deydi. Bu durum, Rusya’nın Suriye’deki nüfuzunu NATO’ya veya Ukrayna’daki savaş nedeniyle kendisine düşman olan diğer ülkelere karşı kullanma ihtimalinin ne derecede mümkün olduğu sorusuna yönlendiriyor.

Başta Türkiye olmak üzere birçok ülkenin Ukrayna- Rusya krizine çözüm için attığı adımlara rağmen, şu ana kadar olaylar yatışmadı. Bu da gösterilen çabaların olumlu sonuçlara yol açma olasılığı hakkında soruları da gündeme getiriyor.

Bu konuyu görüşmek üzere Eski Şam Büyükelçisi Ömer Önhon ile iletişime geçtik. Başta Rusya’nın Suriye’deki son derece belirleyici rolüne değinen Önhon,  Ukrayna’daki savaşın sonucu ne olursa bu rolün devam edeceğini belirtiyor.

Önhon, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın Suriye sahasına olan etkisine ilişkin olarak ise şunları söylüyor:

‘’Suriye’nin Ukrayna’da şöyle bir irtibatı olabilir, doğru mu bilmiyorum ama son günlerde çok sayıda Rus askerinin öldürüldüğü, Rusya’nın Ukrayna’da çok sayıda tankın ve zırhlı aracın kaybettiği söyleniyor. Rusya, bu kayıplarını telafi etmek için birlik kaydırmaya başlayabilir, belki Suriye’deki muhtelif birliklerden yani Suriye’de savaş tecrübesi olan birliklerinden veyahut oradaki teçhizatından Ukrayna’ya kaydırma durumunda kalabilir. ‘’ diyor.

Suriye, NATO ve Rusya arasında  çatışma sahası olur mu?

Suriye’nin Rusya ile ABD ve batılı ülkeler arasında ek bir çatışma alanına dönüşebilir mi sorumuza ise Önhon şu şekilde cevap veriyor:

‘’Rusya, çok kin tutan bir ülkedir. İlerleyen zaman içerisinde bu savaş nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın Batıya ve Ukrayna’ya destek verdiğini düşündüğü ülkeleri zor durumda bırakmak için Suriye sahasını kullanabilir. Ülke bazında örnek vermek istemiyorum ama çeşitli şekillerde bir takım hamleler yapılabilir. Türkiye aleyhine İdlib’i kullanabilir. İdlib’de ciddi bir sıkıntımız var bu bağlamda. İdlib’i elinde tutan gruplarla ilgili Rusya’nın ve rejimin sürdürdükleri hava saldırıları var, askeri operasyonlar var. En büyük endişelerimizden bir tanesi orada bulunan üç milyon insanın çatışmalardan kaçmak için Türkiye’ye doğru hareketlenmeleri.’’ diyor ve ekliyor:

‘’Türkiye aslında Rusya ile Suriye’de son derece hassas dengelere dayalı bir politika yürütüyor. Karşı taraflardayız ama bununla birlikte beraber yaptığımız çalışmalar sonucunda bölgesel ateşkes anlaşmaları sonuçlandırılabildi.  Aynı zamanda birçok anlaşmazlığımız var. Rusya ile çok hassas bir dengede götürüyoruz bu işi. Karşılıklı olarak gelecek zamanda bu durum nasıl bir yöne evrilir onu bilemiyoruz.’’

Türkiye bu aşamada ( Fırat Doğusu operasyonları bağlamında) Ulusal güvenliğini oluşturan bazı dosyaları tekrar harekete geçirecek mi sorumuzu ise Önhon’un verdiği yanıt şöyle:

‘’Türkiye orada zaten büyük ölçüde yapacağını yaptı. Şuanda orada mevcut bir durum var, o mevcut durumu korumaya çalışıyor herkes. Bunun ötesinde karşılıklı olarak birtakım adımlar atılması olayların tekrar tırmanmasına, farklı boyutlara ulaşmasına yol açabilir.

Dolayısıyla şuan da öyle bir adımın atılma zamanı olmadığını düşünüyorum.  Tabi ki YPG’den bizim bulunduğumuz bölgelere bir saldırı yapıldığı zaman elbette ki ona en sert şekilde verilmesi gerektiği gibi gerekli karşılık verilir ama onun ötesinde Ruslar öbür tarafta meşgulken bizde burada bir adım atalım diye düşünüleceğini zannetmiyorum.’’

PKK’nın Suriye kolu olan YPG Rusya’nın safında

ABD’nin PKK’nın Suriye kolu YPG ile sıkı ilişkileri bulunuyor. Geçmiş günlerde PKK terör örgütünün elebaşlarından Duran Kalkan, Rusya’ya açık destek göstermesi bizi  örgütün bu tutumunun ABD’nin PKK’ya olan desteğine engel olup olmayacağını sorusuna yönlendirdi.

Önhon, PKK terör örgütü ve Suriye’deki uzantısı olan YPG’nin kendi gündemlerini izlediklerini ve kendi gündemleri doğrultusunda çok rahat bir şekilde hem pozisyon değiştirebildiklerini hem de değişik kılıflara girebildiklerini söylüyor.

Önhon konuşmasına şöyle devam ediyor: ‘’Rusya’nın son dönemlerde YPG ile yakınlaşması elbette ki YPG’yi de bir yerde onlara mecbur kıldı. Bu doğrudan Amerika’nın onlara yönelik tutumunu değiştirir mi zannetmiyorum. ABD’nin onlara tutumunu zaten değiştirmesi lazım. O örgütün bir terör örgütü olduğunu artı bir NATO müttefikinin karşısında savaşan, terör eylemleri gerçekleştiren bir örgüt olduğunu görüp onlara karşı tutumunu değiştirmesi gerekiyordu ama o kadar da kolay olacağını düşünmüyorum. PKK’nın Ukrayna savaşında izlediği tutum uyarıcı olur ümit ediyorum Amerikalılar açısından.’’

‘’Ukrayna’daki savaş Türkiye’nin Batılı ülkelerle pozitif bir gündem elde etmesine vesile oldu’’

Rusya-Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana Türkiye, Ukrayna’da barışı ve ateşkesi sağlamak için yoğun bir diplomatik temas sürdürüyor.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin başladığı 24 Şubat’tan bu yana iki ülke arasındaki en üst düzey görüşme 10 Mart’ta Antalya’da gerçekleşmişti. Çarşamba günü ise Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Moskova’da mevkidaşı Sergey Lavrov ile bir araya geldi.

Türkiye’nin bu arabuluculuk çabalarıyla ilgili olarak Önhon, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun  Moskova’ya gerçekleştirdiği ziyaretin Antalya’da yapılan görüşmelerin bir uzantısı olduğuna düşünüyor ve şöyle devam ediyor:

‘’Umarım Türkiye’nin bu arabuluculuk çabaları bir sonuç verir, çünkü hem konumu hem de Rusya ve Ukrayna ile ilişkileri dolayısıyla bu savaştan en fazla zarar gören ülkelerden bir tanesi Türkiye.

Ukrayna’da yaşanan savaş çok negatif bir olay ama bu negatif olay Türkiye’nin Batılı ülkelerle yani Avrupa Birliği ve ABD ile pozitif bir gündem daha elde etmesine vesile oldu. Son iki hafta içinde özellikle Türkiye’nin attığı bu aktif adımların Amerika tarafında ve Avrupa Birliği tarafında olumlu yankı bulduğunu görüyoruz. Ama bu ilişkilerin tamamına etki eder mi yoksa sığınmacılar krizinde olduğu gibi sadece konuyla mı sınırlı kalır onu zaman gösterecek.’’

Son olarak da Önhon, Dünyanın Ukrayna’ya gösterdiği ilgiyi Suriye’ye göstermediğini belirterek konuşmasını bu şekilde bitiriyor” Suriye krizini sona erdirecek yeni bir gelişme olur mu onu bilmiyorum ama dünyanın Ukrayna’ya gösterdiği ilgiyi Suriye’ye göstermediğini maalesef belirtmek durumundayız”.
Sayın Önhon’a bizimle bu söyleşiyi gerçekleştirdiği için teşekkür ederiz.

M5 / Ela TÜRKMEN

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close