Ukrayna’daki savaş, toprak kontrolü gibi yansıtılan bir çatışmanın çok ötesine geçti. Süreç, küresel sistem için varoluşsal bir değişimi içerisinde barındırıyor.
Analiz Real Clear Defence tarafından yayımlanmıştır.
Son zamanlarda Henry Kissinger gibi önde gelen diplomatlar ve analistler, Ukrayna’daki savaşın durdurulması ve savaşın geniş sonuçlarını yönetmek için müzakerelerin başlatılması gerektiğini vurguluyor.
Kissinger,”Müzakere yoluyla barışı sağlamak için halihazırda başarılmış olan stratejik değişiklikleri yeni bir yapıya entegre etmenin ve bunları yeni bir yapıya entegre etmenin zamanı yaklaşıyor.” açıklamasında bulunuyor.
99 yaşındaki diplomat son yayımladığı makalesinde, bölgelerin kontrolünün ateşkes anlaşmasından sonra kararlaştırılmasını öneriyor.
Kissnger; “Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş öncesi sınır hatlarına savaş veya müzakere yoluyla ulaşılamıyorsa, halklar ‘kendi kaderini tayin’ ilkesine başvurulabilir. Kendi kaderini tayin hakkıyla ilgili uluslararası denetimli referandumlar, belirlenen bölücü bölgelere uygulanabilir.” ifadelerini kullanıyor.
Bu görüşün ciddi olarak düşünülmesinin nedeni ise oldukça basit bir şekilde ifade edilebilir.
Savaşın küresel sonuçları, daha şimdiden “fiili bir küresel çatışmayı” olası haline getirdi ve küresel sistemin varoluşu hakkında şüpheleri hızlandırıyor.
ABD’li Stratejist Pippa Malmgren de benzer bir görüşü ortaya koyuyor.
Malmgren; “Birçokları, Ukrayna’daki savaşa bir kara savaşı ya da savunma savaşı olarak bakıyor. Ancak bu, çok daha büyük ve gerçekten küresel bir süper güç çatışması. Otoriter güçler Çin, Rusya ve İran hizalanıyor ve savaşın güç projeksiyonu olduğu fikrinin ötesine geçiyorlar.” tespitini paylaşıyor.
Malmgren ayrıca Ukrayna’daki savaşın, dünyadaki diğer etki alanları mücadelelerini de tetiklediğini belirtiyor.
Malmgren; “Otoriter güçlerin küresel çapta angaje olduğu bir durum var. Bu, Ukrayna’daki savaş bağlamında hızlandı. Artık Kuzey Kutbu için rekabet var. Mesala; Afrika’daki Wagner grubu Libya petrol sahalarını kontrol ediyor ve Sahel’deki çatışmaların arkasında duruyor.
Rusya ve Çin birlikte, Afrika genelinde altından gıdaya kadar ham maddelere derin tedarik hatları kurdu. ABD ve Çin Pasifik’te konumlanıyor ve nüfuz için yarışıyorlar. Çin, Solomon Adaları ile uyum sağlarken, ABD Guam’daki varlığını önemli ölçüde artırıyor ve AUKUS aracılığıyla Avustralya ile daha derin bir uyum sağlıyor.
Süper güçler aynı zamanda son derece görünmez ancak giderek daha kritik hale gelen bir alanda, uzayda savaş halindeler. Ukrayna savaşı, sadece savaş alanını boydan boya geçen tanklarla ilgili değil.” ifadelerini kullanıyor.
Ukrayna’daki savaşın etkisi, toprak kontrolü gibi yansıtılan bir çatışmanın çok ötesindedir.
Ukrayna’daki savaş; dar bir şekilde yaşanan çatışmanın doğasını veya nasıl bir yol izleneceğini anlamakla ilgili değil, tarihsel bir dönüm noktası ile ilgilidir.
Kaynak: RealClearDefence, gdh