ORYX Analiz: "Türkiye, Akıncı İHA'sı ile İnsansız Savaş Alanında Dünyada Yeni Bir Sayfa Açıyor" - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

ORYX Analiz: “Türkiye, Akıncı İHA’sı ile İnsansız Savaş Alanında Dünyada Yeni Bir Sayfa Açıyor”

Abone Ol 

Bayraktar Akıncı insansız hava aracı (UCAV), insansız hava harbi alanına bir dizi yeni yetenek kazandırıyor. Bunlar arasında daha önce dünyada başka hiçbir İHA tipinde görülmeyen çeşitli özellikler, özellikle de hedeflere 250+km menzilli yüksek hassasiyetli seyir füzeleri ve görsel menzilin ötesinde havadan havaya füzeler (BVRAAM’ler) fırlatma yeteneği dahildir. Bu yetenekler pratikte Akıncı’yı dünyanın ilk üretim çok maksatlı insansız savaş uçağı haline getiriyor.

ORYX Güvenlik ve Strateji’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı törenle ilk dört Bayraktar Akıncı İHA’sı Baykar Savunma tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri’ne resmen teslim edildi.
İlk dört üretim Akıncı’dan ikisi Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na diğer ikisi ise Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edildi.
Halihazırda alışılmadık derecede çeşitli bir platform olmasına rağmen, Akıncı’nın 1.500 kg’lık devasa yük kapasitesi, silah yüklemelerinin çeşitliliği ve 24+ saat dayanıklılığı, Türkiye’nin F16’larının saldırı görevlerinin çoğunu devralmak için çok uygun olduğu anlamına geliyor. Bu Türkiye’nin dışlandığı F35 programından geriye kalan boşluğu kısmen doldurma yeteneğine sahip.
Akıncı, muadillerine göre benzersiz bir yetenek setine sahip olmanın yanı sıra, Bayraktar TB2 ve TAI Anka gibi sistemlere kıyasla yük kapasitesinde büyük bir artış sağlayarak Türkiye’nin mevcut insansız savaş yeteneklerini de önemli ölçüde genişletiyor.
Akıncı’nın artan taşıma kapasitesi, bu İHA’lar tarafından taşınamayacak kadar ağır olan güdümlü bombaların taşınmasına olanak sağlamanın yanı sıra, MAM-L gibi çok daha fazla sayıda küçük mühimmatın da taşınmasına olanak sağlıyor.
Baykar, Akıncı’da silah sistemleri entegrasyonunu sürdürürken, yeni platformdan kullanımlarını doğrulamak için çeşitli güdümlü mühimmat türleri şu anda test ediliyor. Bu, zaten 40 km’nin hemen altında bir menzile sahip MAM-T’yi içeriyordu. Bu mühimmatlar, yerel olarak üretilen Mark-82, Mark-83 ve Mark-84 demir bombalarıyla eşleştirilmiş, yerli olarak tasarlanmış güdüm kitlerinden oluşuyor.
Özellikle 900kg ağırlığındaki Mark-84, göz korkutucu bir silah ve aynı zamanda bir drone’a entegre edilmiş en ağır bomba olma özelliği taşıyor. HGK-84, 28 km’ye kadar menzile ulaşabiliyor. Başka varyant olan NEB-84 ise köprüler ve sığınaklar gibi sertleştirilmiş yüzey ve yeraltı hedeflerine karşı kullanılmak üzere tasarlanmış (güdümlü) bir delici bombadır.
Sonsuz mühimmat çeşitliliğini barındırmak isteyen Akıncı, toplam dokuz sabit nokta ve sekiz adede kadar kanat altı taşıma noktasına sahiptir. Aşağıdaki görselde tipik bir yükleme örneğini görüyoruz.
Akıncı’nın tartışmasız en yenilikçi yönü, yerli Bozdoğan IR güdümlü AAM’den ve Gökdoğan BVRAAM’den oluşan havadan havaya füzeleri kullanma yeteneğidir.
Akıncı’nın AESA radarı, hedeflerini geniş bir mesafeden otonom olarak seçmesini ve ardından düşman uçaklarını, drone’larını ve helikopterlerini avlamak için onları devreye sokmasını sağlamaktadır. Akıncılar, çoğu hava kuvvetlerinin umduğundan çok daha büyük bir meydan okuma sunacak gibi görünüyor. Akıncılar Bozdoğan gibi orta menzilli AAM’lere sahip olmaları, hızlı olmaları ve etkili manevra kabiliyetleri nedeniyle düşman savaş uçakları için bile bir tehdit oluşturabilirler.
Diğer bir özellik ise, düşman komuta noktalarına, SAM sahalarına, gemilere veya herhangi bir hedefe karşı kullanılmak üzere tasarlanmış SOM seyir füzesi ailesinin çeşitlerini taşıma yeteneğidir. Bu ailenin iki çeşidi özel olarak donanma gemilerine karşı kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
Bayraktar Akıncı, aktif olarak hizmete girdiğinde dünyada insansız savaş alanında yeni bir sayfa açacaktır.
Akıncı’yı satın almakla ilgilenen ülkeler için tüm mühimmatları da doğrudan Türkiye’den temin edilebileceği gerçeği kesinlikle takdir edilecek bir durumdur.
Ayrıca yeni İHA’nın NATO mühimmat standartlarına uygun olması, NATO ülkelerinin Akıncı’ya diğer veya yerli üretim mühimmatları entegre edebilmesi anlamına geliyor.
Kaynak: M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close