İsrail’in Barak MX hava savunma sistemi Güney Kıbrıs’ta faaliyete geçti
Amerikan şemsiyesi altında yapılandırılmış Yunanistan-Kıbrıs Rum-İsrail ittifakı çerçevesinde İsrail Havacılık ve Uzay Sanayi tarafından geliştirilen “Demir Kubbe muadili” olarak tanımlanan Barak MX hava savunma sistemi, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi topraklarında tam kapasiteyle faaliyetine başladı.
Türkiye’nin özellikle, gelişmiş Silahlı İnsansız Hava Aracı filosuna karşı etkin korum asağlaması için yapılandırılan Barak MX, ocak ayından bu yana yapılan testlerinde ciddi sorunlar yaşamıştı. Rum kanalı 24 News, bu sorunların hepsinin aşıldığını İsrailli-Rum teknik adamlarının savunma sistemini tam anlamıyla çalışır hale getirdiklerini belirtti.
Sistem, İHA’lardan balistik füzelere kadar ulaşan geniş bir yelpazede güçlü bir savunma yapılanması olarak dikkat çekiyor.
ARTIK UÇUŞA YASAK BÖLGE OLUŞTURABİLİRLER
Barak MX’in temel özelliklerinden biri, Barak MR (35 km’ye kadar menzil), Barak LR (70 km’ye kadar) ve uzun menzilli Barak ER (150 km’ye kadar) dahil olmak üzere aynı anda birden fazla güdümlü füze fırlatmasını yönetme kapasitesidir. Bu, sistemin Kıbrıs üzerinde kapsamlı bir Uçuşa Yasak Bölge oluşturmasını ve hava tehditlerini hızla etkisiz hale getirerek Lefkoşa FIR’ını (Uçuş Bilgi Bölgesi) etkili bir şekilde güvence altına almasını sağlıyor.
Sistemin çok yönlülüğü, helikopterler, insansız hava araçları, seyir füzeleri, uçaklar ve balistik füzeler gibi çeşitli hava tehditlerine karşı savunma sağlayan kimliğinden kaynaklanıyor. Gelişmiş izleme teknolojisi, birden fazla hedefin aynı anda hassas bir şekilde tespit edilmesini ve angajmanının sağlanması önemli görülüyor.
Rumlar, bu sistemle, 1997 yılında büyük kriz yaşanmasına neden olan S-300 hava savunma düzeyinde bir hava savunma menziline ulaşmış oldular. Türkiye, o yıl, Rumlar’ın Rusya’dan S-300 hava savunma sistemi almasını, bu sistemin doğrudan Türkiye hava sahasını tehdit ettiği gerekçesiyle red etmiş, savaş nedeni sayacağını açıklamış, derinleşen kriz sonrasında S-300’ler Yunanistan’ın Girit adasına konuşlanmıştı.
Barak MX sisteminin tam olarak devreye alınması, Kıbrıs’ın savunma altyapısında Amerika,İsrail Fransa ile sürdürdüğü yenileştirme ve güçlendirme programının önemli bir parçası olarak değerlendirildi.
Uzmanlar derin bir kriz anında sistemin yalnız Rum hava sahasını değil, bu topraklara yerleşmekte olan Amerikan ve Fransız güçlerini de koruyacağında birleşiyorlar.
KIBRIS ARTIK İSRAİL SAVUNMASININ ÖN CEPHESİ
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ve Savunma Bakanı Israel Katz’ın özellikle Suriye’deki son gelişmelerden sonra Türkiye’yi açıkça, “İran büyüklüğünde tehdit” olarak değerlendirmesiGüney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) topraklarını, İsrail açısından ön savunma hattı haline getirdi.
Amerikan savunma bakanlığının geçtiğimiz haziran ayında Arap medyasına yansıyan raporunda Yunanistan, GKRY ve Ürdün, İsrail savunmasının ana cepheleri olarak belirtilmişti. Gazze Savaşı ile birlikte Amerika’nın GKRY topraklarındaki Andreas Papandreu Hava Üssü’nü, “ikili savunma ve işbirliği anlaşması” çerçevesinde Amerikan üssüne çevirdiği izleniyor.
Kıbrıs ve İsrail, 2017’de imzalanan ortak bir bildirgenin parçası olarak son yıllarda askeri iş birliğini artırdı ve ayrıca birkaç ortak askeri ve deniz tatbikatı gerçekleştirdi. 2022’de iki devlet, ada ülkesinin topraklarında ortak askeri tatbikatlar gerçekleştirdi. Kıbrıs, Tel Aviv’in o dönemde tatbikatların Lübnan içindeki savaşı simüle etmeyi amaçladığı yönündeki beyanını reddetti .
İbranice gazete İsrael Hayom, bu yılın 11 Mart tarihli sayısında, İsrail’in Hizbullah’la yaşanacak bir savaş nedeniyle Hayfa limanının kapatılması durumunda Kıbrıs’ın Larnaka kentinde bir liman kurmayı planladığını bildirdi .
El Ahbar raporuna göre Yunanistan ve Ürdün de Washington’un İsrail’e yönelik savunma planlarına yoğun şekilde dahil oluyor.
Ürdün , Nisan ayında İran’ın Şam’daki İran konsolosluğunu tahrip etmesi ve İsrailli yetkililerden birkaçını öldürmesinin ardından İsrail’i hedef alan İran füzeleri ve insansız hava araçlarının engellenmesinde önemli bir rol oynadı.
İsrail, 31 Temmuz’da ülkenin yeni cumhurbaşkanının yemin törenine katılırken diplomatik bir konuk olarak İran’ı ziyaret eden Hamas lideri İsmail Haniyeh’i Tahran’da öldürdü. Bir gün önce İsrail, Lübnan başkentinde üst düzey bir Hizbullah komutanını, çocuklar da dahil olmak üzere birçok sivili öldürürken bir konut binasında hedef alarak öldürdü.
Kaynak: M5