Azerbaycan: "Ermenistan'a 5 ilke sunduk ve cevap vermelerini bekliyoruz" - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Azerbaycan: “Ermenistan’a 5 ilke sunduk ve cevap vermelerini bekliyoruz”

Abone Ol 

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, ‘Azerbaycan, Ermenistan’a 5 ilke sundu. Bu 5 ilke, uluslararası hukuka dayanan ilkeler. Birbirimizin toprak bütünlüğünü destekleyip desteklemediğimize ilişkin Ermenistan’ın evet ya da hayır cevabını bekliyoruz. Bu doğrultuda biz barış anlaşmasını imzalamaya hazırız. Türkiye’de aynı şekilde barış eli uzatıyor. Karar Ermenistan’ın.’ dedi.

Hacıyev, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen “Karabağ Zaferi Konferansı: Azadlığa Kavuşan Kadim Vatan” programına katıldı.

Burada yaptığı konuşmada Azerbaycan’ın 8 Kasım Zafer Günü’nü Türkiye’de kutlamaktan dolayı mutluluk duyduğunu belirten Hacıyev, söz konusu konferansın düzenlemesinden dolayı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a teşekkür etti.

Hacıyev, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının her zaman Azerbaycan’ın konularını, sevincini, kederini gündemine aldığını; İkinci Karabağ Savaşı sırasında da buna şahit olduklarını ifade etti.

– “CUMHURBAŞKANLARIMIZIN LİDERLİĞİ SAYESİNDE KARABAĞ ZAFERİ’Nİ ELDE ETTİK”

Karabağ Zaferi’nin tarihin kırılma noktalarından biri olduğunu söyleyen Hacıyev, “Tarihin kırılma noktalarında liderlerin rolü büyüktür. Bu tarihin kırılma noktasında hem Azerbaycan’da Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, kardeş Türkiye’de ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi liderlerimiz olması nedeniyle çok şanslıyız. Liderlerimiz sayesinde Karabağ Zaferi’ni, kardeşliğin zaferini, adaletin, hakkın, namusun, gayretin zaferini elde ettik. 30 yıllık Azerbaycan halkına yönelik zulme son vermiş olduk.” dedi.

Hacıyev, İkinci Karabağ Savaşı’nın normal bir savaştan öte 200 yıl boyunca Azerbaycan halkına karşı bütün Kafkasya’nın coğrafyasını, demografisini değiştirecek büyük bir planın tertibi olduğunu ve son 200 yılda Azerbaycan halkına karşı adım adım soykırım gerçekleştirildiğine işaret etti.

Son 200 yılda Azerbaycan halkını hedef alan saldırılara değinen Hacıyev, Türk halkının ve Türkiye’nin bu süreçte her zaman Azerbaycan’ın yanında yer aldığının altını çizdi.

– “AZERBAYCAN HALKI İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDAN SONRA AVRUPA’NIN EN BÜYÜK İNSANİ KRİZİNİ YAŞADI”

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hacıyev, Ermenistan’ın Birinci Karabağ Savaşı’nda, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal ettiğini anımsatarak “Bu işgale, dünyada misli görülmemiş insanlara karşı en büyük zulüm ve terörle eşlik etti. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Azerbaycan halkı Avrupa’nın en büyük insani krizini yaşamış oldu. O dönemde nüfusu 8 milyon olan Azerbaycan’da 1 milyon kişi yerlerinden edildi. O devirde Azerbaycan ekonomisi de çok zayıftı. Azerbaycan devletinin de zayıf olduğu bir dönemdi. Amaç yalnızca Karabağ’ın işgali değildi. Amaç, 200 yıllık Azerbaycan devletine, Azerbaycan halkına yönelik bir mahvetme projesinin tertibiydi.” diye konuştu.

Şuşa şehri işgal edildiğinde 13 yaşında olduğunu ve işgali bugün gibi hatırladığını dile getiren Hacıyev, o günleri anlatırken duygusal anlar yaşadı ve konuşmakta zorlandı.

Hacıyev, 30 yıllık işgal boyunca Azerbaycan’ın yine de barıştan yana tavır aldığını ve Birleşmiş Milletlerin 4 ayrı kararnamesinde Ermeni güçlerinden Azerbaycan topraklarını terk etmesinin talep edildiğini anlattı.

Ancak bu kararların kağıt üzerinde kaldığına işaret eden Hacıyev, şöyle devam etti:

“Dünyanın başka bölgelerinde BM Güvenlik Konseyi’nin kararnameleri kabul edildiği zaman bu kararnameler hayata geçirilirdi ama bizim kararnameler 30 yıl boyunca kağıt üzerinde kaldı. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Eş Başkanları bile kendi kabul ettikleri bu kararnameleri uygulamak istemiyorlardı. BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinden 3’ü AGİT Eş Başkanı olarak bu sorunla meşguldür ancak 30 yıl boyunca bu sorunu halledemediler ve etmek istemediler.”

Hacıyev, Ermenistan’ın işgal sürecinde Azerbaycan topraklarını ilhak etmeyi amaçladığını ve Orta Doğu’dan getirdiği Ermenileri söz konusu topraklara yerleştirdiğini kaydetti.

İşgal sırasında Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarında çok büyük bir yıkım yaptığını belirten Hacıyev, “Bu yıkımın altında yatan nedenlerden birincisi Türk dünyasına, Türk insanına, Azerbaycanlılara karşı etnik nefret. Bu nefretten dolayı, bu topraklardaki bütün tarihi izlerimizi silmeye yönelmişlerdi. Vaktiyle 100 bin kişinin yaşadığı Ağdam şehri, bugün ‘Kafkas’ın Hiroşiması olarak adlandırılır oldu. Hiroşima nükleer silahla mahvedilmiş ama Ağdam şehri 30 yıl boyunca gün ve gün mahvedilerek bu hale getirilmiştir.” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hacıyev, Ermeni güçlerinin İkinci Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan şehirlerinde sivilleri hedef alan saldırılar düzenlediğini ancak Azerbaycan ordusunun uluslararası hukuka riayet ettiğini ve savaş meydanında cevap verdiğini vurguladı.

– “İKİNCİ KARABAĞ SAVAŞI’NDA KARDEŞ TÜRKİYE’NİN KALBİ AZERBAYCAN İLE ATIYORDU”

Karabağ Zaferi’nde Türkiye ve Türk halkının Azerbaycan’a verdiği desteğe değinen Hacıyev, “Bu süreçte, kardeş Türkiye’nin kalbi Azerbaycan ile atıyordu. Her bir Türk vatandaşının kalbi Azerbaycan ile atıyordu. Kardeş Türkiye’nin siyasi, manevi, diplomatik başta olmak üzere her türlü sahada olan desteğini Azerbaycan halkı asla unutmaz. Bu, kardeşin kardeşe olan desteğiydi.” dedi.

Hikmet Hacıyev, bu savaş sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in liderliği ile aralarındaki diyaloğa da dikkati çekti.

Bayraktar TB2’lerin bu savaşta dünyaya nam saldığını dile getiren Hacıyev, Batı medyasının İkinci Karabağ Savaşı’ndaki çifte standardına da şahit olduğunu vurguladı.

Hacıyev, “Karabağ Savaşı’nda Batı medyası (TB2) Bayraktarları ‘ölüm meleği’ olarak adlandırdı. Çünkü işgalci Ermenistan güçlerini mahvediyordu ama Ukrayna savaşında bu Bayraktarları ‘barış meleği’ olarak adlandırdılar. Farkı görüyorsunuz.” değerlendirmesinde bulundu.

Karabağ Zaferi’nin ardından Kafkaslarda barışın sağlanması ve güçlendirilmesinin gündeme geldiğini söyleyen Hacıyev, şunları söyledi:

“Azerbaycan, Ermenistan’ın 30 yıllık işgal siyasetine bakmaksızın Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının imzalanması ve her iki ülkenin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin tanınmasını içeren barış gündemini ortaya koydu. Bunun başka bir cevabı yok. Azerbaycan, Ermenistan’a 5 ilke sundu. Bu 5 ilke, uluslararası hukuka dayanan ilkeler. Birbirimizin toprak bütünlüğünü destekleyip desteklemediğimize ilişkin Ermenistan’ın evet ya da hayır cevabını bekliyoruz. Bu doğrultuda biz barış anlaşmasını imzalamaya, bu savaş tarihini çevirmeye hazırız. Ancak Azerbaycan halkı, bu zulmü, Hocalı Katliamı’nı, 30 yıllık işgali, bu işgalin acı hatırasını hiçbir zaman unutmayacak. Tabii ki barış olacak, barış niyetimiz var ama bu hatıralar, bu zulüm hiçbir zaman aklımızdan çıkmayacak. Türkiye’de aynı şekilde barış eli uzatıyor. Karar Ermenistan’ın.”

İkinci Karabağ Savaşı’ndan sonra Kafkaslar’ın coğrafyasının, jeopolitiğinin değiştiğini ve yeni bir statükonun oluştuğunu söyleyen Hacıyev, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Aliyev’in Şuşa şehrinde Şuşa Beyannamesi’ni imzalayarak Kafkaslar’da yeni bir jeopolitikanın, yeni bir statükonun esasını ortaya koyduğunu söyledi.

– ŞUŞA BEYANNAMESİ

Hikmet Hacıyev, Türkiye ile Azerbaycan arasında imzalanan Şuşa Beyannamesi’nin önemine vurgu yaparak, “(Bu beyanname imzalanmadan önce) Türkiye ve Azerbaycan müttefiklerdi ama Şuşa Beyannamesi ile bu müttefikliği bir belge ile pekiştirdik. Pekiştirdik ki gelecek tüm nesiller Azerbaycan-Türkiye müttefikliğini göz bebeği gibi korusunlar. Eminiz ki bundan sonra da aynı düşünceyle Şuşa Beyannamesi’nin felsefesine sadık kalarak Kafkaslar’da Azerbaycan ve Türkiye’nin birbirlerini daima destekleyecek şekilde halklarımızın milli menfaatlerine hizmet edecektir.” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan’ın barıştan yana olduğunu söyleyen Hacıyev, Ermenistan’dan gelecek herhangi bir saldırıya da karşılık vereceğini ve toprak bütünlüğü koruyacaklarına vurgu yaptı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hacıyev, İletişim Başkanlığı ile ülkesi arasındaki işbirliğinden övgüyle bahsederek İkinci Karabağ Savaşı’ndaki yayınlarından ve sahadaki gerçekleri aktarılmasına verdikleri destekten dolayı Türk medyası ve çalışanlarına teşekkür etti.

Kaynak: AA

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close