Rus Medyası: “Türkiye-Polonya Arasında Osmanlı ve “Bayraktar SİHA’larının” Pekiştirdiği Tehlikeli Dostluk”
“Diplomatik yakınlaşmaların ve kardeşlik propagandalarının eşliğinde Polonya-Türk “çıkar ittifakı”nın daha da gelişmesi yeni birliktelikleri de beraberinde getirecektir.”
Rus Medyası Vpo Analytics English’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.
“23-25 Mayıs tarihlerinde Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulundu. Kalıcı bölgesel türbülansların ortasındaki bu ziyaret, iki ülke arasında özel bir jeopolitik işbirliğinin aşaması anlamına geliyor.
22 Mayıs’ta Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszak, doğudaki savaşlarda kendini kanıtlamış 24 Türk Bayraktar TB2 insansız hava aracının alımını Polanya ulusal televizyonundan duyurdu . Bakan Blaszak; “Polonya Silahlı Kuvvetleri kendini kanıtlanmış ve etkili silahlar alarak saldırganlıklara karşı koyacak” açıklamasında bulundu.
Bayraktar TB2’ler, yer kontrol istasyonları ve eğitim paketi de dahil olmak üzere 2022’de teslim edilecek ve Amerikan MQ-9 Reaper unsurlarının yanında yer alacak.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “zafer silahı”nın reklamını bir kez daha yapma fırsatını kaçırmadı. Erdoğan durumu; “Türkiye tarihinde ilk kez bir NATO ve AB üyesi ülkeye İHA ihraç ediyor.” sözleri ile aktardı.
“Polanya ile birçok alanda işbirliğinin gelişmesi için büyük potansiyel var” diyen Erdoğan, ikili ticareti yıllık 6,5 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkarma kararlılığını açıkladı. Türk inşaat şirketleri şu anda Polonya’da yaklaşık 4 milyar dolar değerinde 50’ye yakın projeyi hayata geçiriyor.
Türkiye’yi “en güçlü müttefik” olarak nitelendiren Pan Duda, Erdoğan’ın Rumen liderin katılımıyla üçlü diyalog başlatma fikrine de olumlu yaklaştığını açıkladı. Polonya, Romanya ve Türkiye’nin kurduğu bu “üçgeninin” öncelikle Rusya’ya karşı olduğunu görmek için Avrupa haritasına bakmak yeterlidir.
Türkiye’nin Türk-Amerikan ilişkilerindeki sorunlar göz önüne alındığında, NATO zirvesi arifesinde pek çok mevcut anlaşmazlıkları yumuşatmak için girişimde bulunduğu varsayılabilir. Washington, Türk silahlarının Polonya ve diğer Avrupa NATO ülkelerinin pazarına yayılmasına sıcak bakacaktır. Zira bu durum ABD için, Ankara ile Moskova arasında anlaşmazlıkları kışkırtmak da dahil olmak üzere bir çok askeri ve politik başlık için kullanılabilir olacaktır. Ayrıca Erdoğan bu satışlar ve Duda ile karşılıklı güveni kullanarak NATO’daki konumunu güçlendiriyor.
Polonya ile Türkiye’nin bağlarının kökeni Osmanlı İmparatorluğu’ydu. Polanyalılar Osmanlı İmparatorluğu’ndaki kültürel gelenekleri ve tarihi anavatanlarının ekonomik uygulamalarını yeniden üreterek Katolik inancını, Leh dilini ve varlıklarını korudular. Şimdi yaşanan yakınlaşma bu bağların yeniden geliştiği anlamına mı geliyor bunu zaman gösterecek.
Varşova’nın sözde “Kırım Tatar meselesine” gösterdiği özen biliniyor. Ayrıca “Kırım’ın ilhakı” ve Karadeniz bölgesindeki etki alanı da bu yakın ilişkiden payını alabilecek başlıklar.
Diplomatik yakınlaşmaların ve kardeşlik propagandalarının eşliğinde Polonya-Türk “çıkar ittifakı”nın daha da gelişmesi yeni birliktelikleri de beraberinde getirecektir. Polonya ve Türkiye ilişkileri, kökenler ve “Bayraktarlar” tarafından pekiştirilen tehlikeli bir dostluk haline geliyor.”
Kaynak: M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ
