ABD Medyası Analiz: "Erdoğan, Kalıcı Bir Bölgesel Değişim Sağlamak İçin Eşsiz ve Tarihi Bir Şansa Sahip" - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

ABD Medyası Analiz: “Erdoğan, Kalıcı Bir Bölgesel Değişim Sağlamak İçin Eşsiz ve Tarihi Bir Şansa Sahip”

Abone Ol 

Neredeyse yirmi yıllık iktidarı elinde tutan Erdoğan, kalıcı bir bölgesel değişim sağlamak için eşsiz ve tarihi bir şansa sahip. 

Amerikan National Interest’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

Doğu Akdeniz’de tarihi bir değişim yaşanıyor.  Tarihçiler; pandemi sonrasında Doğu Akdeniz’in son derece kendine özgü halklarının bölgesel düzeyde işbirliği yapmak için şimdiye kadar gerçekleşmemiş yeteneklerini keşfettikleri yazacaklar. Türkiye ve İsrail gibi bölgesel güçler, çıkarları daha önce hiç olmadığı kadar uyumlu bir şekilde, bölgesel büyüme ve güvenlik için bir platform  yaratma şansına sahipler. 

Bin yılı aşkın bir süredir bugünkü İstanbul, Roma İmparatorluğu’nun merkeziydi. 1453’teki düşüşünden sonra bile, muzaffer Osmanlı lideri II. Mehmed, güçlü bir Doğu Akdeniz’in dünyanın geri kalanıyla dinamik olarak ilişki kurması gerektiği duygusunu korudu.

1930’larda, Atatürk’ün yeni Türkiye Cumhuriyeti, savaşan ve Batı karşıtı komşulardan gelen tehdidin artmasını öngörerek, bölgesel güvenlik için bir platform olarak Balkan Paktı’nı şekillendirdi.

Bugün gelinen nokta ise bu gelişmeler kadar tarihi. Koronavirüs pandemisi Avrupa’ya, Doğu Akdeniz ülkelerindeki halklarla yaşamlarının Kuzey Avrupa’ya odaklanmış uzak güçlerden ziyade yakın komşuları olan Türkiye ve İsrail ile iç içe olduğunu gösterdi.

Bölgedeki daha küçük milletler ve halklar için, Türkiye ve İsrail’in Batı ile uyumlu güçleri etrafında inşa edilmiş, NATO içinde ve NATO’nun yanında yeralan bir Akdeniz Birliği çekici olacaktır. Başkan Joe Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson gibi küresel liderler tarafından desteklenen bir Akdeniz Birliği, büyüme ve güvenlik için bir model ve Rusya ile Çin’e karşı bir ağırlık oluşturacaktır. 

Bu nedenle, bu değişikliği gerçekleştirme sorumluluğu bölgenin en güçlü liderlerine düşüyor. Neredeyse yirmi yıllık iktidarı elinde tutan Erdoğan, kalıcı bölgesel değişim sağlamak için eşsiz bir tarihi şansa sahip.  

İsrail şimdi bir dizi sonuçsuz genel seçimin istikrarsızlaştırıcı etkilerinden kurtuluyor. İsrail’in yeni yemin eden hükümeti, başbakanı Naftali Bennett yönetiminde, İsrail’in komşularıyla ilişkilerini şekillendiren eski kuralları yıkma yetkisine sahip. 

Bu arada, Batı’da Macron yeniden canlanan Akdeniz’in fırsatlarından yararlanmaya aynı derecede hevesli olacak. Biden’ın Amerika’sı ve Johnson’ın Britanya’sı gibi doğal müttefiklerin de böyle bir projeyi desteklemesi muhtemel. 

Neden şimdi? 

Birçok yönden, bu fırsatlar Türkiye’deki değişimler nedeniyle var. Türkiye’nin anayasası, Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin ekonomist ve siyasi lideri Dr. Devlet Bahçeli’nin önderliğinde reformdan geçirildi.  

Kısa vadeli oportünizm ve istikrarsız parlamenter koalisyonların tarihi, uzun vadeli büyümeyi planlayabilecek, NATO ve Batı ile ilişkileri derinleştirebilecek bir siyasi kültüre dönüştü.

Türkiye, Rus yayılmacılığını üç cephede (Karadeniz, Orta Doğu ve Kuzey Afrika) kontrol altına almakla aktif olarak meşgulken, NATO üyeliği Türkiye’nin uzun vadeli vizyonlarının merkezinde yer almaya devam ediyor.

Askeri olarak, Türkiye’nin sınırlarının ötesine geçme kabiliyeti, Savunma Bakanı Orgeneral Hulusi Akar’ın yönetiminde büyüdü. Türkiye’nin yenilikçi askeri-sanayi sektörü özellikle Avrupa ve Avrasya’da hızla genişliyor.  

Türkiye’nin büyük altyapı projesi olan yeni Kanal İstanbul, Türkiye’nin gelişimini olumlu etkileyecek. Tüm Akdeniz ve Karadeniz ülkeleri, sonuçta ortaya çıkan ticaret kapasitesindeki genişlemeden ve getirdiği imkanlardan faydalanacaktır.  Proje ile; can çekişen ticaret yolları yeniden canlanacak ve Doğu Akdeniz ve Balkan bölgeleri muhtemelen yüzyıllardır görülmeyen bir ekonomik canlılık ve kendi kendine yeterlilik kazanacak. 

Doğu Akdeniz’de bu olup bitenler, Çin’in alternatif projelerinden çok daha büyük cazibe merkezleriyle yeni bir model için vitrin olabilir. Model, büyük ve küçük ülkelerin herkesin yararına birlikte büyüyebileceğini gösterebilir.

Tarihin en iyi unsurlarını, bugünün pratik imkanları ile birleştiren bir model oluşturulabilir.

Kaynak: M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close