İsrail’in İran’a hava taarruzları Moskova’yı neden endişelendirdi? - M5 Dergi
GündemÖne Çıkan

İsrail’in İran’a hava taarruzları Moskova’yı neden endişelendirdi?

Abone Ol 

İsrail’in son dönemde İran’a karşı yürüttüğü yüksek yoğunluklu hava saldırıları, sadece Orta Doğu dengelerini değil, çok daha geniş bir jeopolitik alanı etkiliyor. İran hava savunmasının zafiyetiyle sonuçlanan bu saldırılar, Moskova’daki askeri karar alıcılarda ciddi endişelere yol açtı. Sebebi oldukça açık: İran’ın savunma sistemleri, büyük ölçüde Rus yapımı veya Rus teknolojisine dayalı.

İran’daki çöküş, Rusya’ya ayna mı tuttu?

İsrail’in gelişmiş cruise füzeleri ve çok katmanlı hava taarruzu stratejisiyle gerçekleştirdiği operasyonlarda İran hava savunmasının neredeyse hiçbir direnç göstermemesi, Moskova’daki askeri çevrelerde “Bizim de başımıza gelebilir” paniğini doğurdu. Rus askeri forumlarında yapılan yorumlar, bu korkunun büyüklüğünü gözler önüne seriyor: “Bu senaryo NATO’dan gelecek bir saldırıda Rusya için de geçerli olurdu.”

Bu tepkinin temelinde İran’ın kullandığı S-300, Tor-M1 ve Pantsir gibi sistemlerin, Rusya’nın kendi hava savunma altyapısıyla neredeyse birebir benzerlik taşıması yatıyor. İran’ın yaşadığı çözülme, Rus sistemlerinin modern tehditler karşısındaki yeterliliğine dair ciddi soru işaretleri oluşturdu.

Rusya’nın kayıpları da endişeyi derinleştiriyor

Ukrayna savaşında zaten ağır kayıplar yaşayan Rus hava savunması, 2022’den bu yana en az 335 sistemi kaybetti. Bu kayıplar arasında 18 adet S-400 lançeri, 30’dan fazla Pantsir-S1 ve yaklaşık 60 Tor sistemi bulunuyor. Bu veriler, görsel kanıtlarla teyit edilebilen Oryx gibi bağımsız kaynaklardan geliyor ve yalnızca teyitli rakamları içeriyor; gerçek kayıpların daha fazla olabileceği değerlendiriliyor.

İsrail’in operasyonu ne anlatıyor?

İsrail’in İran’daki başarısı, modern ve entegre hava gücüne sahip bir ülkenin, zayıf entegre olmuş, eski teknolojiye dayalı bir hava savunma sistemini saatler içinde etkisiz hale getirebildiğini gösteriyor. Bu operasyon, Rusya için yalnızca İran’ın başarısızlığı değil, kendi savunma kapasitesinin sınırlarını test eden bir “canlı simülasyon” işlevi gördü.

Sadece teknoloji meselesi mi?

Hayır. Sorun yalnızca ekipman eksikliği değil. En büyük zafiyet entegrasyon, reaksiyon hızı ve taktiksel planlamada yaşanıyor. Radar görmekle yetinmek değil, o veriyi anında anlamlandırıp harekete geçebilmek gerekiyor. Rusya’nın geleneksel yaklaşımı bu hıza ve esnekliğe uyum sağlamakta zorlanıyor.

Yeni güvenlik doktrini zorunlu mu?

Moskova’daki uzmanlara göre bu yaşananlar, yalnızca İran veya İsrail ile sınırlı bir kriz değil. NATO benzeri bir gücün aynı tipte bir saldırı düzenlemesi durumunda Rusya’nın stratejik altyapısı ve füze üslerinin hedef alınabileceği, hem askeri hem siyasi olarak ciddi sonuçlar doğurabileceği yönünde bir uyarı niteliği taşıyor.

Bu konuda M5 Yayın Koordinatörü Abdullah Şentürk’ün saldırıların birinci gününde yaptığı şu değerlendirme de yaşanlılan durumun teknik analizi açısından önem taşıyor:

İsrail-İran savaşının gösterdikleri: İran neden İsrail savaş uçaklarını engelleyemedi? Doğru hava savunma şemsiyesi nasıl olmalı? 13 Haziran’da sabah karşı İsrail, İran’a karşı büyük bir hava saldırısına başladı. İsrail, Hava Kuvvetleri envanterindeki savaş uçaklarının büyük bır kısmını kullanarak koordine bir vuruş gerçekleştirdi. İran ise İsrail’in sadece Radar Kesit Alanı (RKA) düşük F-35 değil, F-15 ve F-16 gibi savaş uçakları ve dahi tanker uçakları gibi RKA değerleri çok çok daha yüksek 200+ uçaklık bir hava taarruzuna bir reaksiyon gösteremedi.

Uçakların hepsi üslerine geri dönebilmeyi başardı. Bu İran için ciddi bir zafiyet olmakla birlikte doğru hava savunma alt yapısı nasıl olmalıdır? sorusunu da beraberinde getirdi. Bu sorunun cevabına kısaca bakalım; Hava unsurları, harp sahasına çıkışlarından itibaren en önemli tehdit unsurlarından biri olarak yerini aldı. Bu tehdit, geçmişte de en üst sıradaydı günümüzde de en üst sırada ve gelecekte de en üst sıralarda olmayı sürdürecek.

Havadan gelen tedidleri temel olarak; Savaş uçakları, Helikopterler, SİHA’lar, Kamikaze/FPV dronelar, Seyir füzeleri, Serbest düşümlü güdümlü mühimmatlar ve Balistik füzeler olarak sıralayabiliriz. Hava tehdidinin bu denli gelişmesi ve çeşitlenmesi hava savunma sistemlerinin de bu tehditlere cevap verebilecek kabiliyetlerle donatılmalarını gerektirmekte. Havadan gelen tehditlerin; gece-gündüz her hava koşulunda saldırma, çok hızlı saldırı, manevra yapabilme, uzak mesafelerden uzun menzilli mühimmat ile angaje olabilme, sürü şeklinde saldırma ve elektronik harp ile arazi koşullarından yararlanarak hedefi şaşırtıp sürpriz saldırılar gerçekleştirebilme gibi yetenekleri de bulunuyor.

Hava Savunma Sistemlerininde bu taarruz unsur ve metodlarına doğru cevap verebilmeleri için ortak radar ağına bağlı, gelişmiş komuta-kontrol sistemleri ile idare edilen ve katmanlı şekilde konuşlandırılmış olmaları gerekiyor. Bu yapı; uzun menzilli kara ve deniz radarları, havadan erken ihbar kontrol uçakları (AWACS) ile hava sahasının uzun menzilden gözetlenmesi, yaklaşan tehdide göre uzun menzilli karadan havaya füzeler ve savaş uçakları ile karşılık verilmesi şeklindeki bölge savunmasından başlayarak, küçük askeri birlik, konvoy veya kritik sabit bir tesisin nokta savunmasını sağlayacak çok kısa menzilli hava savunma sistemlerine kadar bir bütün şeklinde olmalıdır.

İran gerek çarpık mimaride sistemlere sahip olması, gerek modern radar ve sensör ağından yoksunluğu, AWACS uçakları gibi ciddi fark yaratan platformların eksikliği ve gelişmiş savaş uçaklarının olmaması sebebiyle İsrail’in saldırılarını durdumadı/engelleyemedi. Sonuç olarak çatışma ne kadar sürecek zaman gösterecek lakin son iki-üç günde görünenler her ordu için ciddi bir ders niteliğinde.

Sonuç olarak İran’da yaşanan hava savunma çöküşü, İsrail’in askeri başarısının ötesinde, Rusya’nın mevcut hava savunma mimarisi, doktrini ve teknolojik altyapısı için de bir kırılma noktası olabilir. Bu durum, sadece Moskova’nın değil, Rus savunma sanayisinin de yüzleşmesi gereken bir kriz fotoğrafı sunuyor.

Kaynak: M5

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close