İsrail Medyası: "Pentagon, Tahran’a karşı savaş için 'acil durum planı' üzerinde çalışıyor" - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

İsrail Medyası: “Pentagon, Tahran’a karşı savaş için ‘acil durum planı’ üzerinde çalışıyor”

Abone Ol 

İran’ın uranyum zenginleştirmedeki ilerlemesinin bir bomba üretmek için gereken orana çok yakın olan yüzde 84’e ulaştığının açıklanmasının ardından Tel Aviv ve Washington, bu gelişmeyle mücadele etmek için derin müzakereler başlatma kararı aldı.

Aralarında İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi’nin de yer aldığı İsrail hükümetinden üst düzey bir heyet, bu konunun sorumlularıyla Beyaz Saray, Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı’nda görüşmek üzere gelecek hafta ABD’nin başkentine gidecek.

Siyasi kaynaklar, İsrail heyetinin Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve diğer üst düzey ABD’li yetkililerle görüşeceğini açıkladı. Ancak İsrail merkezli ‘Walla’ internet sitesinin haberine göre bu adım, Savunma Bakanı Lloyd Austin’in Dermer- Hanegbi heyetinin Washington’a yapacağı ziyaretin ardından İsrail’de yürüteceği müzakerelerin başlangıcı olacak.

Austin, gelecek hafta sonu Tel Aviv’de olacak ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüşmelerde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın İsrail merkezli Walla internet sitesinden aktardığı habere göre toplantılar, ortak işbirliği, bölgesel koşullar ve Filistin arenasındaki durum dahil olmak üzere çeşitli ana konuları kapsayacak. Ancak asıl mesele, İran’ın nükleer programında ilerleme kaydedilmesi ve bununla mücadelede ABD- İsrail ortaklığına ne ölçüde ulaşılabileceği olacak.

İnandırıcı tehdit

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), geçen pazartesi günü Fordo tesisinde yüzde 83,7’ye varan saflıkta zenginleştirilmiş uranyum bulduğunu açıkladı. Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı kuruluş, Tahran ile uranyum konusunda görüşmelerde bulunduğunu söyledi.

Bu çerçevede Netanyahu, bazı devlet lideriyle görüştü ve onlara tutumunu hatırlattı. Ayrıca İsrail’in ‘yüzde 90’a ulaşmayı’ bir kırmızı çizgi olarak gördüğünü ve bunun İran’la ilişkilerde tüm denklemleri değiştirmesi gerektiğini dile getirdi. Aynı şekilde ABD liderliğindeki tüm Batı dünyasının müdahalesi için çağrı yaptı.

Netanyahu’nun İran’ın yüzde 90 uranyum zenginleştirmeye ulaşmasını kırmızı çizgi olarak nitelendirdiği biliniyor.

İsrail tahminlerine göre İran, yüzde 83 ile yüzde 87 arasında uranyum zenginleştirmeyi başardı. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), son zamanlarda zenginleşme derecesinin yüzde 84’e ulaştığını söylerken, İsrail ise Batı istihbarat teşkilatlarıyla yapılan görüşmelerde bir kesimin yüzde 83’lük, bir başka kesimin de yüzde 86’lık düzeye ulaşıldığını belirttiklerine dikkati çekti. İsrail’e göre yüzde 87’ye ulaşıldığını söyleyenler de var.

Netanyahu, yalnızca İsrail’i değil tüm bölge ülkelerini ve küresel güvenliği tehdit eden İran’ın durdurulması için acilen ciddi ve inandırıcı bir askeri tehdit sunulması gerektiğini vurguluyor. Belirttiğine göre bu ülkeler harekete geçmezlerse İsrail harekete geçmek ve siyasi ve askeri destek talep etmek zorunda kalacak.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Savunma Politikalarından Sorumlu Müsteşarı Colin Kahl, geçen salı günü Temsilciler Meclisi’ne İran’ın 12 gün içerisinde bir nükleer bomba yapmaya yetecek kadar bölünebilir malzeme üretebileceğini açıkladı.

Tel Aviv’deki bir güvenlik yetkilisi, Walla’ya yaptığı açıklamada İran’ın bugüne kadar ulaştığı en yüksek zenginleştirme düzeyine ulaştığını söyledi. Yetkili, “Ancak İsrail ve ABD istihbaratı, bu ilerlemeye rağmen İran’ın bir balistik füzeye entegre edilebilecek bir nükleer savaş başlığı üretmesinin bir veya iki yıl daha süreceği konusunda hemfikir. Ama ikisi de şu anda nükleer projeyi boşa çıkarma faaliyetlerinin şekli konusunda farklı görüşteler” dedi.

Büyüyen bir endişe

İnternet sitesinin haberine göre ABD ve İsrail, İran’ın nükleer programındaki benzeri görülmemiş ilerlemeden endişe duyuyor. Bu nedenle İsrail heyetinin ziyareti, Washington’u Amerikan söylemini yoğunlaştırma ihtiyacı konusunda ikna etmeyi ve askeri seçeneği kullanmak için ciddi ve doğrudan bir tehdit oluşturmayı amaçlıyor. Ancak heyet, ABD’lilerin İsrail hükümetinin politikası hakkında çekince göstereceklerinden korkuyor.

Sitenin aktardığına göre bazı üst düzey yetkili, “Yönetim, İran’ı kontrol altına almak için Netanyahu ile çalışmakla ilgileniyor. Ancak Netanyahu’nun arka bahçesindeki ateş yanmaya devam ederse bunu yapmak zor olacak” dedi.

Yetkili ayrıca, “Yüzbinlerce İsrailli size karşı gösteri yaparken, hükümet sistemini devirmek ve yargıyı zayıflatmak için bir iç savaşa öncülük ederken, İran’la nasıl savaşabilirsiniz?” diye sordu.

Haberde, Bakan Austin’in bu konuya ilişkin olarak İsrail’de açıkça konuşacağına dikkat çekildi. Ayrıca ABD’li bakanın, ‘ABD ve İsrail’in bölgede İran’a karşı yaptığı hazırlıkların, iç ve Filistin olmak üzere iki cephede durumun sakinleştirilmesini gerektirdiğini’ söylemesi bekleniyor.

ABD acil durum planı

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak ABD, Pentagon tarafından İran’a karşı savaş için hazırlanan bir acil durum planını ortaya koydu. ABD merkezli ‘The Intercept’ internet sitesi, ‘gizli belgelerden’ alıntı yaparak Pentagon’un İran’a karşı bir savaş planıyla ilgili gizli acil operasyonlar için bir bütçe ayırdığını söyledi.

Acil durum planı ‘destekleyici muhafız’ olarak adlandırılıyor ve 2019 mali yılında yayınlanan kılavuza göre 2018 ve 2019’da fon aldı. Kanıtlar, Pentagon’un olası bir kriz beklentisiyle formüle ettiği bir acil durum savaş planı olarak ‘destekleyici muhafız’ planına gizlilik dayatıyor.

İnternet sitesinin haberine göre ‘destekleyici muhafız’ planı, ilk kez ortaya koyuldu. Belgeler ise bu iki yıl boyunca Pentagon’un plana yaptığı harcamanın miktarını netleştirmedi.

ABD Merkez Komutanlığı sözcüsü Binbaşı John Moore, programın devam edip etmediğine ilişkin bir soruya yanıt olarak The Intercept’e, “İlgili politika uyarınca numaralı programlar hakkında yorum yapmıyoruz. İran, bölgedeki istikrarsızlığın ana kaynağı olmaya devam ediyor ve ABD ve ortaklarımız için bir tehdit oluşturuyor. Tehditleri bölgesel ortaklarımızla koordineli olarak sürekli takip ediyoruz. ABD’nin bölgedeki ulusal çıkarlarını savunmaktan çekinmeyeceğiz” dedi.

ABD askeri işlerindeki uzmanlara göre ‘destekleyici muhafız’ planının varlığı, ABD askeri teşkilatının İran ile ‘stratejik bir çerçeve hazırlayacak kadar’ ciddi bir şekilde uğraştığını gösteriyor. Bunun yanı sıra bu planlar, askeri tatbikat yapmak gibi savaşın olmadığı sonuçlara yol açar.

Geçen ay ABD ve İsrail ordularına bağlı birlikler, ‘hava savunma, siber güvenlik, istihbarat ve lojistik hizmetlerine’ ilişkin çeşitli senaryolara odaklanan ‘Juniper Falcon’ adlı savaş tatbikatları gerçekleştirdi. Ocak ayı sonunda düzenlenen ‘Bazalt Meşeler’ tatbikatına 6 binden fazla ABD askeri, bin 500 İsrail askeri ve 104 ABD uçağı ve donanma gemisi dahil 140 savaş uçağının katılmasının ardından bu yılki ikinci ortak tatbikat gerçekleşti. İlk tatbikat, baskınları simüle etmek ve karmaşık senaryoların provasını yapmak etrafında dönerken, yeni tatbikat ise iki ülke arasındaki en büyük manevra sayılıyor.

Tahran ‘S-400’ için çabalıyor

İran, Rusya’dan yeni hava savunma sistemleri almaya çalışıyor. Bilgi sahibi kaynaklara göre İsrailli yetkililer, bunun Tel Aviv’in Tahran’ın nükleer programını hedef alan olası bir saldırı başlatma şansını azaltacağına inanıyor.

Bloomberg News’in görüşmelere aşina İsrailli ve ABD’li kaynaklardan alıntı yaptığı haberine göre İran’ın S-400 sistemlerini edinme olasılığı, İsrail’in olası bir saldırı başlatma kararını hızlandıracak. Rusya’nın İran’a silah tedarik edeceğini açıkça söylememesi dikkat çekici bir durum. Ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin başlamasından bu yana Moskova ile Tahran arasındaki ilişkiler daha da yakınlaştı.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, 24 Şubat’ta Beyaz Saray’ın ‘İran’ın Rusya’nın Ukrayna’daki savaşına geniş desteği karşısında İran’a savaş uçağı ve diğer askeri teçhizat sağlayabileceğine’ inandığını açıkladı. Söz konusu yorum, İran’ın Su-35 savaş uçağı satın almak istediğini belirten raporların ardından geldi. Öyle ki İranlı bir milletvekili, ülkesinin savaş uçaklarını bu Mart ayında alabileceğini belirtmişti.

Genelkurmay Başkan Muhammed Bakıri’nin belirttiğine göre İran silahlı kuvvetleri, hassas mevziilerde ‘düşmanların göz dikebileceği ve tehdit senaryoları uygulayabileceği gerçekçi durumlar’ üzerine tatbikatlar yaptı. Geçen çarşamba günü sona eren tatbikatlar, karşı karşıya gelen insansız hava araçları, seyir füzeleri ve savaş uçaklarının simülasyonunu içerdi.

Bunlar, 28 Ocak’ta İsfahan şehrindeki bir askeri tesisin insansız hava araçları tarafından saldırıya uğramasının ardından İran tarafından açıklanan ilk tatbikatlar. Tahran, İsrail’i saldırının arkasında olmakla suçlamıştı.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close