İsrail İran’la Savaşa Nasıl Hazırlanıyor?

İsrail, Tahran’ın nükleer programına karşı daha büyük bir bölgesel çatışmayı tetikleme riskini alacak bir askeri seçeneğine açık bir şekilde hazırlarken, İran ve ABD üzerindeki baskıyı artırıyor.

Stratfor Worldview’da yayımlanan makale M5 tarafından çevrilmiştir.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Genelkurmay Başkanı Korgeneral Aviv Kochavi, İsrail ordusunun İsrail’in mevcut stratejisini desteklemek için İran’a saldırı planlarını yenilediğini söyledi. Kochavi, IDF’nin planları önümüzdeki yıl geliştireceğini söyledi. IDF’nin bir İran saldırısı için askeri seçenekler geliştirmek üzere Knesset’ten yıllık bütçesini desteklemek için 918 milyon dolar talep ettiği bildirildi. İsrail’in ulusal bütçesi henüz onaylanmadı, ancak Başbakan Benjamin Netanyahu başkanlığındaki güvenlik kabinesi tarafından onaylanması muhtemeldi. Yenilenecek olan seçimlerden hemen sonra da onaylanması sürpriz olmayacaktır.

Önümüzdeki günlerde İsrail, İran’la ABD arasındaki olası bir anlaşma ihtimaline karşı her iki tarafın da taleplerini ciddiye almasını sağlamak için İran’a saldırmaya hazır olduğunun sinyalini giderek artıracaktır.

İsrail uzun zamandır İran’ın Orta Doğu’daki pozisyonunu ele almak için daha kapsamlı bir anlaşma istiyor. Öncelikle İran’ın nükleer silah üretememesini istiyor, ancak aynı zamanda İran’ın balistik füzelerinin ve bölgesel vekillerinin İsrail’e yönelik tehdidini azaltmak veya kaldırmak istiyor. Amerika Birleşik Devletleri bu müzakere noktalarına açıktı. Ancak İran müzakereler konusunda istekli olmamaya devam ediyor.

Eğer müzakereler İran’ın nükleer silah geliştirmeye doğru yavaş yavaş yönelmesine çözüm getirmezse, İsrail’in Tahran’ın nükleer programına karşı daha büyük eylemleri mümkün olacaktır.

İsrail, özellikle ABD ile ilişkileri aksatmadan veya İran ile bölgesel bir savaşı ateşlemeden bu tür tehditlere karşı gizli savaşına devam edebiliyorsa, bir süre daha İran’ın balistik füzelerine ve bölgesel vekillerine tolerans göstermeye devam edebilir.

Bununla birlikte, İsrail’de özellikle 23 Mart seçimlerinde Kochavhi’nin görüşlerini paylaşan daha şahin bir İsrail hükümeti seçilirse, İran’ın nükleer programının nihai statüsü konusunda ABD ile ilişkileri riske atacak adımların atılacağı da gözardı edilmemelidir.

Kaynak: M5 Özel içeriğidir. Kaynak gösterilerek kullanılabilir.