Teknoloji İnsan İkilemi - M5 Dergi
Makaleler

Teknoloji İnsan İkilemi

Abone Ol 

HAREKÂT SAHASINDA ASKERİN GELECEĞİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Geleceğin muharebe sahası şekillendirildiğinde görünen, otonom sistemler, robotlar ve akıllı sistemlerle birlikte askerlerin de kullanılacağı yönündedir. Harekâtın özelliğine göre başlangıçta belki robotları ve otonom sistemleri kullanacağız. Ancak asker, her zaman için sahada var olacaktır. Ele geçirdiğiniz hedefi nasıl kontrol edeceksiniz? Düzeni nasıl sağlayacaksınız? Robotlar arası bir savaş nasıl yönetilecektir? Bunun gibi sorular halen belirsizliğini korumaktadır.

“Silah fetheder, asker işgal eder!”: 1916 Verdun Muharebesi

NATO Bilim ve Teknoloji Organizasyonu Direktörü Alan Shaffer, Milli Savunma Üniversitesi tarafından hazırlanan “Savaşın Değişen Yüzü: Hibrit Savaş” konulu kitapta yer alan “Geleceğin Savaşları ve Hibrit Savaş Bağlamında Gelişen Teknolojiler” başlıklı makalesinde; “İnsanlar bana teknolojik geleceği tahmin etmemi istediklerinde her zaman geriliyorum. 1950’lerde IBM’i kuran Thomas Watson gibi meşhur şahıslara bakıyorum. Kendisi; “Sadece beş adet bilgisayara ihtiyaç duyan bir dünya pazarı var” demiş ve yanılmıştı. 1990’ların başında, Microsoft’un kurucusu Bill Gates de şunu söylemişti; “640 KB’lık hafıza herkese yeter”, o da yanıldı. Dolayısıyla geleceği tahmin etmek çok zordur. 1980’lerin başında genç bir subay olduğum dönemden şunu hatırlıyorum; muharebe sahasının bir sonraki adımı lazer olacaktı; ancak halen operasyonel olarak kullanılan bir lazer sistemine sahip değiliz. O yüzden teknolojinin gelecekteki kullanımını tahmin etmek oldukça zor,” ifadesinde belirtiği gibi öngörülerimizin çoğu tam anlamı ile gerçekleşemeyebiliyor.” (Shaffer,2018:73).

Askeri alanda birinci devrim olarak barutun kullanılması, ikinci devrim olarak nükleer silahların mevcudiyeti ve kullanılması gösterilirken üçüncü devrim, teknolojik gelişimin bir sonucu olarak otonom sistemlerin başlattığı ortak bir düşünce olarak karşımıza çıkmaktadır.

Teknolojinin gelecekte kullanımı üzerinde çalışmalar devam ederken, yerini tamamen yapay zekâ ve robotların alacağı söylenen asker, bütün heybeti ile karşımızda durmaktadır. Teknolojinin gelişimine paralel olarak askere asla ihtiyaç duyulmayacak bir senaryo geliştirme düşünülse bile uygulamaya nasıl geçirileceği soru işaretleri ile dolu. Savaşın tamamen insani bir mesele olduğu ve sonuçta etkilenecek olanın insan olacağı düşüncesi, askerin muharebe sahasında uyku yoksunluğu ile mücadelesini desteklemeyi, bilişsel performansını iyileştirmeyi, gücünü arttırmayı ve kas yorgunluğunu azaltmayı, sonuçta iyi bir muharip olarak kendisine verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmesini sağlamayı hedefleyen çalışmaların artmasına neden olmaktadır. İyi eğitilmiş ve donatılmış bir asker halen muharebe alanının en etkili silahı olarak, aynı zamanda gelişen teknolojik silah sistemlerini etkili kullanma konusunda da en zayıf halka olarak durumunu korumaktadır.
(Lin vd. 2013)

Kullanılan silah sistemlerinin artan hızı, sayıları ve etkinliği ile giderek ufalan boyutları, modern savaş alanının çok hızlı ve karmaşık bir ortama dönüştürmekte; insanın yönetebileceğinden çok daha büyük bilgi yükünü beraberinde getirmektedir. Uzaktan kontrol edilen sistemleri kullanan operatörlerin ne kadar büyük bir bilişsel yük altında kaldıkları ve bu yük nedeniyle önemli hatalar yaptıkları ABD Silahlı Kuvvetleri yetkilileri tarafından ifade edilmektedir. Aşırı Bilgi Yüklemesi (information overload) olarak tanımlanan bu husus, insansız hava araçları operatörlerinin bir yandan aracı uçurup aracın kamerasından gelen görüntüleri takip ederken diğer yandan da gerek sahadaki askerler gerekse istihbarat analistleri ile aynı anda gerçekleştirilen onlarca radyo ve tekst mesajı iletişimine dâhil olmasından kaynaklanmaktadır. (Kurtdarcan ve Mumcu,2014:36-37)

Devamı M5 Dergisi Ocak 2019 Sayısında…

Etiketler
Abone Ol 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close