Royal United Service Institute Analiz: “Ukrayna'nın Rusya-NATO İkileminden Çıkışı, Erdoğan Gibi Bir Liderle Mümkün” - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

Royal United Service Institute Analiz: “Ukrayna’nın Rusya-NATO İkileminden Çıkışı, Erdoğan Gibi Bir Liderle Mümkün”

Abone Ol 

“Ukrayna için Rusya/Avrasya ve AB/NATO ikileminin ötesinde bir çıkış noktası olabilir. Bu nokta ise; Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi bağımsız bir dış politika oluşturabilecek ve düşüncelerini güçlü bir şekilde dile getirecek olan Ukrayna’lı bir liderin ortaya çıkmasını sağlamak.”

Royal United Service Institute’de yayımlanan analiz M5 tarafından çevrilmiştir.

“Onlarca yıl süren sonuçsuz müzakereler ve boş vaatlerden sonra, AB’nin Ukrayna’yı tam üyelik yolunda net bir yola sokma niyeti olmadığı artık açık. Aynı şey NATO’nun Ukrayna’ya yaklaşımı için de geçerli. NATO’da Ukrayna’yı AB gibi üyelik konusunda oyalıyor. Ukrayna’da Avrupalı ​​yapılarla ilgili hayal kırıklığı henüz Türkiye’deki kadar güçlü değil ama şüphesiz büyümeye devam ediyor.

Ukraynalılar nükleer silahlarını değersiz bir kağıt parçası karşılığında vererek aldatıldıklarını ve Avrupa’nın doğu kanadını Rus askeri saldırganlığından korumak için yaptıkları yatırımların takdir edilmediğini düşünüyorlar.

Ancak Ukrayna için Rusya/Avrasya ve AB/NATO ikileminin ötesinde bir çıkış noktası olabilir. Bu nokta ise; Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi bağımsız bir dış politika oluşturabilecek ve düşüncelerini güçlü bir şekilde dile getirecek olan Ukrayna’lı bir liderin ortaya çıkmasını sağlamak.

Boş Vaatler

NATO, 2008’den bu yana Ukrayna ve Gürcistan’a, askeri örgüte katılmaya yönelik bir Üyelik Eylem Planı’na (MAP) davet edileceklerine dair boş sözler veriyor. NATO’nun vaatleriyle ilgili hayal kırıklığı Gürcistan’da şimdiden kendini gösteriyor ve Ukrayna’da artık kendini göstermeye başlıyor. Türkiye, NATO’nun doğu ve güneydoğu kanatlarının güvenliğini güçlendirilmesine katkıda bulunacak olan her iki ülkenin de NATO’ya katılma isteklerinin güçlü bir savunucusu.

AB, kimin ‘Avrupa’ kulübünün bir parçası olduğunu tanımlama konusunda çok daha katı ve aynı zamanda belirsiz bir yaklaşım benimsemiş durumda. Türkiye ve Ukrayna, AB’nin her iki ülkeyi de tam teşekküllü Avrupa ülkeleri olarak görmemesi anlamında aynı gemide yer alıyor. Ve sorun, Türkiye gibi Müslüman bir ülke hakkındaki şüphelerden veya Avrupa’nın kıyısında olduğu düşünülen ülkelere yönelik daha genel bir Batı ‘Oryantalizminden’ çok daha derin.

Ukraynalılar, Rusya ile ilişkiler söz konusu olduğunda Almanya’nın güvenilirliği konusunda her zaman şüphe duymuşlardır. Kuzey Akım 2 boru hattının tamamlanması, Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi ve Ukrayna’ya karşı devam eden askeri saldırganlığı nedeniyle Almanya’nın tavrı her zaman çekimser oldu. Bu gelişmeler Ukrayna’nın Almanya’ya karşı mevcut güvensizliğini derinleştiriyor. 

Bunun ötesinde, Fransa ve Almanya Ukrayna’yı Avrupa’nın bir parçası olarak görmekte her zaman özel bir zorluk yaşamıştır. İki ülkenin  Rusya ile diyalogu artırmaya yönelik son girişimlerinin de gösterdiği gibi bu iki ülke komşularına ve Batı’ya karşı düşmanca eylemlerine bakmaksızın her zaman Rusya’ya yakınlaşmaya çalıştılar.

Büyüyen Türk-Ukrayna İşbirliği

Ukrayna, Türk inşaat şirketlerinin üstlendiği projeler kapsamında dünya çapında ikinci sırada yer alıyor ve Türk Hava Yolları, Ukrayna’nın en büyük taşıyıcısı konumunda. Türkiye ve Ukrayna’nın şu anda askeri teçhizat üretmek için 30 ortak projesi var. Mart ayından bu yana Türk ve Ukrayna dışişleri ve savunma bakanları 2+2 formatında düzenli toplantılar yapıyorlar. Önümüzdeki aylarda da büyük bir serbest ticaret anlaşması imzalanacak.

Türkiye ve Ukrayna benzer jeopolitik görüşlere sahiptir. Türkiye, bölgedeki devletlerin toprak bütünlüğünün güçlü bir destekçisidir ve ayrılıkçılığı destekleyen ülkelere şüpheyle yaklaşmaktadır. Türkiye bu nedenle Kırım’ın ilhakını kınadı ve 2020 İkinci Karabağ Savaşı’nda görüldüğü gibi Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün restorasyonunu destekledi. Türkiye ayrıca, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky’nin uluslararası alanda Rusya’nın devam eden yasadışı işgalini vurgulama amaçlı kurduğu Kırım Platformu girişimini destekliyor.

Türkiye ve Ukrayna’nın Azerbaycan’da da benzer çıkarları var. Her iki ülke de Azerbaycan’ın yaklaşık otuz yıldır Ermenistan tarafından işgal edilen Karabağ’daki topraklarını özgürleştirme hakkını destekledi.

Görünen o ki; AB tarafından Avrupa’nın kıyısında olan Türkiye ve Ukrayna’ya yalnızca daha sıkı entegrasyon ve ilişkilerin genişlemesi teklif edilecek. Ancak asla tam üyelik sağlanmayacak. NATO ile ilgili olarak ise Türkiye İttifak’ın uzun süredir üyesi fakat Ukrayna yaklaşık yirmi yıldır birliğe katılmaya çalışıyor. Ukrayna’da NATO’nun davet etme aldatmacasına ilişkin hayal kırıklığı henüz Gürcistan’daki kadar derin değil ancak büyümeye devam ediyor.

Geleceği belirsiz olan bu ortamda  Türkiye-Ukrayna stratejik ortaklığının özellikle askeri alanda genişlemeye devam edeceği açık…”

Kaynak: M5
Çeviri/Analiz: Adem KILIÇ

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close