Soğuk Savaş’ın sembollerinden biri haline gelmş olan B-52’lerin sortileri Birleşik Krallık’tan Romanya’ya uçtu. İşte nedeni…
-Popular Science’da yayımlanan makalenin çevirisi M5 tarafından yapılmıştır.
4 Mart Cuma günü, Amerikan B-52 bombardıman uçakları İngiltere’den kalktı ve Almanya üzerinden Romanya’ya bir devriye seferi düzenleyip geri döndü. Bombardıman uçakları tüm rota boyunca NATO hava sahasında kaldı ve devriye 7 Mart Pazartesi günü tekrarlandı.
Peki ABD’nin kesinlikle savaşmamayı taahhüt ettiği bu savaşın ışığında, en ikonik Soğuk Savaş bombacısı Avrupa üzerinde uçarken ne yapıyordu?
Normalde, 5. Bombardıman Kanadı’nın B-52’leri Minot, Kuzey Dakota’da bulunuyor. 4 Mart’taki görevleri, Avrupa ve Afrika’dan sorumlu Hava Kuvvetleri komutanlığının tanımladığı gibi, “Avrupa üzerinden Almanya ve Romanya’ya bağlanan uzun menzilli bir entegrasyon uçuşu” yapmaktı.
Bu görevde, bombardıman uçakları, görevleri uçakları saldırmaları gereken hedeflere yönlendirmek olan Alman Müşterek Terminal Saldırı Kontrolörleri ile ortaklaşa yaptıkları yakın bir hava desteği eğitimi tatbikatı gerçekleştirdiler.
Alman askerleriyle yapılan eğitimin ardından B-52’ler, Romanya kuvvetleriyle yakın hava desteği eğitimi de gerçekleştirdi. Almanya ve Romanya, ABD ve diğer 27 ülke ile birlikte, kökleri Soğuk Savaş’a dayanan uzun süredir devam eden bir savunma askeri ittifakı olan NATO üyesidir.
B-52’nin ilk modelleri, NATO’nun kurulmasından sadece altı yıl sonra, 1955’te hizmete girdi. Haziran 1952’de Popular Science, “Dünyanın Her Yerine A-Bomba Taşımak için Tasarlanmış Sekiz Jetli Dev” başlıklı makalesinde B-52 prototipi hakkında yazdı.
B-52, ABD’nin Japonya’ya atom bombası atmak için kullandığı daha uzun menzilli B-29 bombardıman uçaklarının halefidir. Atom bombaları en başından itibaren tasarımın içine yerleştirilmişti. 1957’de Popular Science uçaktan “hidrojen bombacısı” olarak söz ediyordu; bu da, taşınan bombalarda atomik savaş başlığından termonükleer savaş başlığına geçişi yansıtıyordu.
Bombardıman uçakları, ulusların nükleer silahlarla saldırmak zorunda oldukları ilk araçlardı ve hem ABD hem de Rusya için, uçaklarla taşınan bombalar, ABD’nin nükleer silahlarla saldırmanın üç yolunu ifade eden bir terim olan “nükleer üçlünün” bir parçası olmaya devam ediyor.
B-52’nin, yönetmen Stanley Kubrick’in ikonik 1964 Soğuk Savaş atom kıyamet komedisinde başrolde olması ününe şüphesiz katkıda bulunmuştur.
ABD bugüne kadar nükleer kapasiteli uçakları arasında B-52 bombardıman uçaklarını da bulundurdu.
İki büyük değişiklik, B-52’lerin bugün kullanım şeklini, piyasaya sürülme amaçlarına kıyasla değiştirdi.
B-52, resmi olarak B-17 Uçan Kale ve B-29 Süper Kale’den dönüşmüş bir “Stratofortress” olarak adlandırılıyor ve bu amaçla, uçağı korumanın bir yolu olarak, ilk teslim edildiğinde hala mürettebatlı bir kuyruk tabancası vardı.
Daha sonra bu bombardıman uçaklarına yönelik kalıcı tehdidin, avcı jetler yerine, geleneksel bombalamayı imkansız hale getiren mesafelerde bile B-52’leri takip edip imha edebilen hava savunma füzeleri olduğu ortaya çıktı.
Son yıllarda ABD Hava Kuvvetleri, B-52’yi yalnızca gelişmiş hava savunması olmayan düşmanlara karşı geleneksel bombalama yapmak için kullandı.
2001 ABD’nin Afganistan işgali sırasında olduğu gibi, tartışmasız üstünlüğün olduğu hava sahasında B-52’ler, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün iddia ettiği gibi misket bombaları da dahil olmak üzere halı bombalamaları için kullanıldı.
Kaynak: M5
