F-35 yüksek maliyet ve teknolojik gelişim kıskacında
ABD’nin sipariş azaltımı, F-35 programına ilişkin tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
ABD Savunma Bakanlığının 2026 mali yılı savunma bütçesindeki değişiklik çalışması kapsamında F-35 Lightning II uçağı tedariğinin 74’ten 47’ye düşürülmesi planlanıyor.
Uçak tedariğindeki bu revizyona rağmen F-35 programı, ABD Hava Kuvvetlerinin modernizasyon stratejisinin temel ayaklarından birini oluşturuyor.
Sağlanacak kaynak, uçağın yeteneklerinin yükseltilmesine ve program için devam eden zorluklar oluşturan sürdürülebilirlik ve hazır olma durumunu iyileştirmek için kullanılacak. Temel lojistik sorunları ele alınacak ve uçak filosunun operasyonel kullanılabilirliği artırılacak.
ABD’nin savunma bütçesinde ayrıca Altın Kubbe füze savunma sistemi, 6. nesil F-47 savaş uçağı, ilave savaş gemileri, yeni nesil mühimmat ve silah sistemleri gibi bir dizi projeye kaynak ayrılıyor.
ABD savunma yetkilileri, tedarikteki azalmaya rağmen F-35 programına, ABD ve müttefik hava üstünlüğünü güvence altına almadaki rolüne olan bağlılıklarını vurguluyor.
“Dünyanın en pahalı silah programı”
F-35 programı, barındırdığı teknolojik üstünlükler yanında başta yüksek maliyetleri olmak üzere bir dizi eleştiriye hedef oluyor.
Programın yüksek maliyeti, hem ABD hem de uluslararası ortaklar için önemli yük oluşturuyor. Bu durum ülkelerde toplumsal ve siyasi tepkileri de beraberinde getiriyor.
Programın yaşam döngüsü maliyeti (satın alma, işletme ve bakım dahil) yaklaşık 2 trilyon dolar olarak tahmin ediliyor. Bu rakamın yıllar içinde artması, en önemli eleştiri noktalarından birini oluşturuyor. Bu haliyle F-35 “dünyanın en pahalı silah programı” olarak nitelendiriliyor.
Program boyunca uçak maliyetlerinin azalmasıyla bir noktadan sonra dalgalanmanın durması beklenirken, özellikle sipariş döneminde ortaya çıkan fiyat değişimleri, ilave ödeme talepleri, alıcı ülkelerde soru işaretlerini beraberinde getiriyor.
Saat başı işletme ve bakım maliyetlerinin yüksekliği de ülkelerin savunma bütçeleri üzerinde yük oluşturuyor.
F-35’in programında izlenen eş zamanlı üretim ve test stratejisi de pahalı tasarım değişikliklerine ve iyileştirmelere yol açtığı için eleştirilere konu olmuştu.
Ülkelerden programın içeriğine yönelik de eleştirel sesler yükseliyor. F-35 programında ülkelerin uçak geliştirme için açık kaynaklı programları alamadığı, bu nedenle modernizasyon, entegre lojistik destek ve satış sonrası bakım-onarım gibi konularda ciddi yüklerle karşı karşıya kaldığı belirtiliyor. Takvim ve zamanlama noktasında müşteri hizmetlerindeki gecikmeler de yakınmalara neden oluyor.
İnsansız uçakların teknolojik baskısı
F-35, maliyet eleştirilerine hedef olurken, bir de teknolojik rekabetle karşı karşıya bulunuyor.
İnsansız savaş uçağı teknolojilerinde son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildi. Bu uçakların başlangıçta mevcut 5. nesil uçaklara eşlik etmesi, onlarla birlikte görev yapması, daha sonra da onların yerini alması bekleniyor. Öyle ki 5. nesil uçakların son insanlı uçaklar olacağına yönelik değerlendirmeler bulunuyor.
İnsansız savaş uçakları; hızlı gelişimleri, yetenekleri, maliyet etkinlikleriyle F-35’e yönelik yüksek maliyet ve teknik sorunlara ilişkin eleştirilerin artmasına yol açıyor. Tüm bu gelişmeler F-35 programının uzun vadeli sürdürülebilirliğinin sorgulanmasına neden oluyor.
Kaynak: AA