Emniyet, Toplumsal olaylarda TSK'ya ait Silahları ve Taşıtları Kullanabilecek mi? - M5 Dergi
GündemÖne Çıkan

Emniyet, Toplumsal olaylarda TSK’ya ait Silahları ve Taşıtları Kullanabilecek mi?

Abone Ol 

M5 Dergisi Ankara Temsilcisi Yusuf Alabarda değişikliğin nedenini ve ayrıntılarını açıkladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Taşınır Mal Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı.

Resmi Gazete’de yayımlanan “Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Taşınır Mal Yönetmeliği” adlı değişiklikle “milli güvenlik, kamu düzeni ve kamu güvenliğini ciddi şekilde tehdit eden terör, toplumsal olaylar ve şiddet hareketlerinin meydana gelmesi durumunda” TSK, Emniyet ve MİT, taşınır mallarını herhangi bir şarta bağlı olmadan birbirine devredebilecek ifadeleri kullanıldı.

Bu değişikliğin sebepleri ise farklı yorumları beraberinde getirdi. M5 Dergisi Ankara Temsilcisi Yusuf Alabarda değişikliğin nedenini ve ayrıntılarını açıkladı.

Yusuf Alabarda M5’e yaptığı açıklama da şunları söyledi:

“Sözkonusu olan ürünler; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kendisine ait olan malzeme statüsünde olan ürünlerdir. Yani emniyetteki de Milli Savunma Bakanlığı’ndaki hususlar da gerek silah, gerek mühimmat, gerekse de araç ve gereçler, ilgili saymanlıklarca kaydı tutulan hususlardır.

Milli Savunma Bakanlığı’nın kendi saymanlığı kendi kayıtlarını alırken, emniyet teşkilatı da kendi malzemelerini kendi saymanlığı ile kayıt altına almaktadır. Ve kayıt altındaki ürünler, kurumlar arasında düzenlenen bir belge karşılığında birbirlerine gönderilebiliyor. Fakat bunun için bakan onayı gibi uzun brokratik işlemler gerekiyor.

Örneğin; Milli Savunma Bakanlığı’ndan İçişleri Bakanlığı’na bir malzeme gönderilmek istendiğinde her iki tarafın da bizzat bakan onayına başvurarak malları göndermesi gerekiyordu. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Jandarma ile Kara Kuvvetleri’nin iç içe girmiş olan faaliyetleri esnasında bazı silahların bakımlarının dahi Kara Kuvvetleri’nin tesislerinde yapılacak olması çok çeşitli brokratik sıkışıklıklara neden oluyordu.

İşte bunların önüne geçmek maksadı ile toplumsal olaylar ve terör dahil olmak üzere bu adım atılmıştır. Olayı sadece Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan olayla ilişkilendirmek çok yanlış bir bakış açısıdır. Bu adım sadece; farklı bakanlıkların ihtiyaç duydukları şeyleri, direk bakan onayına ihtiyaç duymadan gönderilebilmesinin önünü açıyor.

Bir diğer husus ise; hem Milli Savunma Bakanlığı’nın hem de İçişleri Bakanlığı’nın envanterinde bulunan silah ve araç gereçlerin uluslararası anlaşmalarla farklı noktalara sevkiyatının önünü açmak için yapılan bir değişikliktir. Bunun sadece Boğaziçi Üniversitesi’ndeki 500 öğrencinin sebep olduğu olayları bastırmak için yapıldığını açıklamak, akıl ile bağdaşır birşey değildir.

Yani, Emniyet teşkilatı 500 kişilik bir olayı bastırmak için kendi envanteri ile yetinmedi de, F16’lar ile bir girişimde mi bulunacak ki olayı bununla bağlantılıyorlar? Bu tamamen olayı manipüle etmekten ibarettir…”

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close