Analiz: "Uzay istasyonu rekabet dönemi" başlıyor - M5 Dergi
GenelÖne Çıkan

Analiz: “Uzay istasyonu rekabet dönemi” başlıyor

Abone Ol 

Uluslararası Uzay İstasyonu, birkaç yıl içerisinde devre dışı bırakılarak uzayda yeni özel istasyonların önünü açacak. Uzaydaki ticarileşme ülkelerin bu alandaki çalışmalarını kolaylaştırsa da uzun vadede siyasi ve ekonomik gerilimlerin uzaya taşınmasına neden olacak.

Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS), dünyanın dört bir yanından astronotları iş birliği yapmak için bir araya getiriyor. Ancak yörüngede geçen yirmi yılın ardından ISS kapanacak ve onun yerini birkaç yeni uzay istasyonu alacak. Bu yeni istasyonların daha fazla insanın uzayı ziyaret etmesini kolaylaştıracağı düşünülse de aynı zamanda yeni siyasi ve ekonomik gerilimler yaratması da söz konusu.

Bu geçişin bir parçası olarak Uzay Ajansı, astronotları için özel şirketler tarafından işletilen yeni uzay istasyonlarında tesisler kiralamak istiyor. İstasyonlar hazır olduğunda NASA, ISS’yi yanacağı ve parçalanacağı atmosfere yönlendirecek. Bu noktada, uzayda çalışmak isteyen herkes birkaç farklı istasyon arasından seçim yapmak zorunda kalacak. Yeni sistem, ülkelerin söz konusu istasyonları sadece kendi ulusal uzay programlarını güçlendirmek için değil, aynı zamanda kazançlı ticari girişimler olarak da kullanacakları anlamına geliyor.

“ISS Direktörü Robyn Gatens, “Ticari şirketlerin artık bunu yapma kabiliyeti var ve bununla rekabet etmek istemiyoruz. Hükümet ve NASA’nın uzayda daha zor şeyler yapabilmesi ve kaynakları kullanabilmesi için Dünya’nın bulunduğu yörüngeyi ticari şirketlere açmak istiyoruz.”

Lockheed Martin ve Jeff Bezos’un Blue Origin‘i de dahil olmak üzere NASA tarafından desteklenen özel şirketler, önümüzdeki on yıl içinde Dünya’nın yörüngesine dört adede kadar uzay istasyonu fırlatabilecek durumda.

NASA ayrıca Ay’ın yakınında Gateway adında bir uzay istasyonu inşa ediyor. İstasyonun yaşam alanlarını taşıyan bir SpaceX Falcon Heavy roketinin 2024’te fırlatılması planlanıyor.

Rusya ve Hindistan da kendi uzay istasyonlarını Dünya yörüngesine fırlatma konusunda çalışmalarını sürdürüyor.

Çin‘in yapım aşamasında olan Tiangong istasyonunda ise hâlihazırda astronotlar bulunuyor. 22 farklı Avrupa ülkesini temsil eden Avrupa Uzay Ajansı, astronotlarını Tiangong’a yapılacak nihai görevler için eğitiyor.

NASA MALİ YÜKTEN KURTULACAK

ISS, NASA’nın oksijen ve su geri dönüşüm sistemleri de dahil olmak üzere gelecekte uzayda uygulanabilecek teknolojileri incelemek için kullanılan ve uzayda paylaşılan bir laboratuvar olarak hizmet ediyor.

Uzay istasyonu tamamen işlevsel ve dört farklı ülkeden astronot şu anda istasyonda bulunuyor. ISS üzerindeki çalışmaların çoğu, Northrop Grumman ve Lockheed Martin gibi büyük havacılık ve savunma firmaları da dahil olmak üzere özel şirketlerin yardımıyla gerçekleşiyor. Ayrıca 2012’den beri ISS’ye malzeme taşıyan SpaceX, geçen yıl astronot göndermeye de başladı.

Diğer yandan NASA, 90’lar dönemi uzay istasyonunun işletilmesindeki mali yükten kurtulmak istiyor. ISS, bir futbol sahası büyüklüğünde ve yıllık 4 milyar dolara mal oluyor. NASA, astronotları ticari alternatiflerde değerlendirmenin her yıl yaklaşık 1 milyar dolar tasarruf sağlayabileceğini tahmin ediyor.

Bununla birlikte, yeni uzay istasyonlar ISS’den daha küçük olacak ve daha yeni teknolojiler içerecek. NASA’nın ise yalnızca kullandığı kısım için ödeme yapması gerekecek.

NASA, ISS’yi mümkün olduğunca uzun süre çalışır durumda tutmak ve yeni sisteme hazırlanmak için daha fazla zaman kazanmak istiyor. Bu kapsamda uzay istasyonunun operasyonlarını 2030’a kadar uzatmayı planlıyor.

ÖZEL ŞİRKETLER KENDİ UZAY İSTASYONUNU İNŞA EDİYOR

NASA, Dünya yörüngesinde yeni bir ekonomi yaratarak, bir uzay istasyonu işletme maliyetini özel sektörle paylaşabileceğini düşünüyor. Ajans, gelecekteki ticari uzay istasyonlarının ortak çalışma alanları gibi çalışmasını planlıyor.

Böylelikle NASA astronotları, diğer ulusal uzay ajanslardan ve özel sektörden gelen astronotlar da Dünya yörüngesindeki tesisleri kullanabilecek. Bu tesislerde medya prodüksiyon şirketleri ve uzay oteli gibi hizmetlerin de olabileceği belirtiliyor.

Yeni sistem için NASA, dört farklı uzay istasyonu konseptine finansman sağladı. Bunlardan en yüksek profilli olanı ise 130 milyon dolar verilen ve Blue Origin tarafından tasarlanan bir uzay istasyonu projesi olan Orbital Reef. Blue Origin, Orbital Reef‘in ISS’den sadece biraz daha küçük olacağını, ancak inşa edilmesinin çok daha ucuza mal olacağını açıkladı.

Uzay, hiçbir zaman Dünya üzerindeki jeopolitik çatışmadan izole olmadı. Soğuk Savaş’ın ilk yılları, Sovyetler Birliği ile ABD arasındaki uzay yarışını başlattı. Ancak son yıllarda bile siyasette olanlar, uzaydaki gelişmeleri etkiledi.

2011’de ABD Kongresi, NASA’nın Çin hükümetiyle iş birliği yapmasını kısıtlayan ve Çin Ulusal Uzay İdaresi astronotlarını ISS’de yasaklayan bir yasa çıkardı. Roscosmos, ABD’nin yerel uzay endüstrisi üzerindeki yaptırımlarına yanıt olarak uzay istasyonunu terk etmekle tehdit etti. ABD, Çin, Rusya ve Hindistan tarafından başlatılan uydu karşıtı testlerin yarattığı uzay enkazı ise uzaydaki jeopolitik gerilimleri körüklemeye devam ediyor.

Ülkeler arasındaki bu gerilimler, uzayda faaliyet gösteren ülkelerin ISS’nin ötesinde uluslararası iş birlikleri kurmalarına izin verecek olan yeni nesil istasyonların hizmete girmesiyle daha da karmaşık hale gelebilir.

Diğer yandan, uzay istasyonu olmayan ülkeler için yeni fırsatlar oluşacak. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)Nijerya ve Avustralya gibi kendi astronotlarını uzaya göndermek isteyen ancak Dünya yörüngesinde istasyonu olmayan ülkeler, yeni sistem ile ticari istasyonları kullanabilecek. Ancak hangi uzay istasyonuyla ortak olmayı seçtikleri sadece maliyete değil, aynı zamanda politik hesaplamalara da bağlı olacak.

ISS’nin yörüngeden çıkması, uzaydaki uluslararası iş birliğinin sonu olmayacak. Aksine, iş birliğini politik ve ekonomik olarak çok daha karmaşık hale getirecek yeni bir uzay istasyonları çağını başlatacak.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close