Analiz: Ukrayna'nın karşı saldırıları başarılı olacak mı? - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Analiz: Ukrayna’nın karşı saldırıları başarılı olacak mı?

Abone Ol 

Ukrayna’nın karşı saldırılarına, bu ülkeye her ay milyarlarca dolarlık yardım yapan kimi Batılı çevrelerce ciddi umut bağlanmıştı, dolayısıyla bu karşı saldırıların savaşın genel gidişatını değiştirememesi hayal kırıklığına sebep oldu.

Ukrayna’nın 4 Haziran’da başlayan karşı saldırıları dördüncü ayını doldururken savaşan tarafları gösteren haritalarda çok ciddi renk değişimleri gerçekleşmedi. Bu, ilk bakışta hayal kırıklığı yaratabilecek bir durum olarak gözükse de savaşın dinamiklerine yakından bakıldığında Ukrayna ordusunun potansiyelini büyük oranda sahaya yansıttığı söylenebilir. Ayrıca devam eden savaşta ciddi değişiklikler gerçekleşmesi için Ukrayna’nın harekat kararları ve stratejisinin ötesinde bazı diplomatik ya da siyasi gelişmeler gerekiyor.

Ukrayna’nın karşı saldırısının anatomisi

Ukrayna’nın karşı saldırılarının iki ana amacı vardı: Rusya’nın güneydeki ana savunma hattını kırmak ve Donbas bölgesinde tutunmak. Ukrayna’nın ayrıca bir başarı hikayesiyle Batılı hükümet ve seçmenlerin desteğinin devamını sağlamayı amaçladığı söylenebilir.

Bu çerçevede Ukrayna’nın saldırıları 3 ana bölgede yoğunlaştı. Bu 3 bölgede de Ukrayna ordusunun Rus ana savunma hattını yardıktan sonra tüm savunma hattını çökertmeyi planladığı söylenebilir. Ukrayna ordusu, bu 3 cephede de Rus savunma hattındaki bazı stratejik noktaları ele geçirebildi. Bazı noktalarda da savunma hattının yarılabildiği görülüyor fakat Rus savunma hatlarının çöktüğüne dair bir emare henüz mevcut değil.

Ukrayna’nın karşı saldırılarının ana ayağını Azak Denizi’nin 130 kilometre kuzeyindeki Orikhiv kenti oluşturuyor. Ukrayna ordusu, buradan güneye doğru ilerleyerek Tokmak’a ve sonunda da Melitopol’e ulaşmayı hedefliyor. Burada başarılı olunduğu takdirde Ukrayna, Rusya’nın Karadeniz kıyısı boyunca hatlarını keserek Kırım’dan gelen tedarik yollarına hakim olabilecek.

Ukrayna ordusunun ikinci ayağı ise Orikhiv’in 100 kilometre doğusunda bulunan Velyka Novosilka kenti. Ukrayna’nın karşı saldırılarının bu ayağının uzak hedefi, Ukrayna’nın 2022 yılında uzun bir kuşatma sonucu kaybettiği demir çelik endüstrisi merkezi kıyı kenti Mariupol’ü tekrar ele geçirmeye yöneliktir.

Ukrayna’nın üçüncü ayağı ise on binlerce Rus ve Ukraynalı askerin ölümüne, bir o kadarının da savaş dışı kalmasına sebep olan, stratejik öneme sahip Bahmut kenti. Bahmut, Velyka Novosilka’nın 150 kilometre kuzeydoğusunda bulunuyor. Bu kenti Rus ordusu, 20 Mayıs’tan beri kontrolü altında tutuyor. Şehirde devam eden ve kentin stratejik önemini aşan, yüz bine yakın askerin öldüğü, bir yılı aşkın süredir devam eden muharebe, iki taraf için de Bahmut’un sembolik bir anlam kazanmasına yol açtı.

Ukrayna tarafından gerçekleştirilen karşı saldırıların her 3 ayağı da Rus askerlerin savunmasını dağıtmaktan ya da yarmaktan uzak kaldı. Bahmut çevresinde Ukrayna askerleri, Rus ordusunun savunma hattının çevresinde küçük alanları ele geçirebildi. Güneyde ise son gelen haberlere göre Rusya’nın ilk savunma hattını aşmaya başlayan Ukrayna ordusunun önünde harekatın amaçlarını gerçekleştirmek için uzun ve kanlı bir yol bulunuyor. Son günlerde Orikhiv kentinin 30 kilometre güneydoğusundaki Verbove kentinin batısına kadar gelen Ukrayna ordusunun, stratejik kavşak noktasında yer alan Melitopol’e ulaşması için önünde 100 kilometre boyunca birkaç kademe Rus savunma hattı bulunuyor. Velyka Novosilka cephesinde ise Ukrayna, yalnızca 10 kilometre kadar güneye inebildi. Mariupol kenti ile Ukrayna ordusu arasında 110 kilometre ve Rus savunma hatları bulunuyor.

Bu arada Rusya’nın, Ukrayna’nın elinde tuttuğu ve yeni kontrol altına aldığı bölgelere yönelik saldırıları, özellikle hava saldırıları şeklinde devam ediyor. Rusya, bir yandan yer yer bozulan savunma hatlarını güçlendirirken bir yandan da Ukrayna ordusunu her cephede meşgul ediyor. Ayrıca Rusya, elinde tuttuğu bölgelerde siyasi ve demografik yapıyı değiştirecek hamleler vasıtasıyla Azak Denizi’nin kuzeyindeki kontrolünü konsolide ediyor.

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın belki de en önemli bölümü olan silah yardımı hususunda da Batılı ülkeler nezdindeki diplomaside Ukrayna, son dönemde birçok zorlukla karşı karşıya kaldı. Ağustos ayında Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) önde gelen gazetelerinde ABD’li istihbarat ve askeri yetkililerinin Ukrayna’nın karşı saldırılarına dair menfi görüşleri yankı bulmuştu. Bu tarz haberler, ABD seçimleri yaklaşırken başkan adaylarını Ukrayna konusunda zor durumda bırakabilir. Bu durumun bir örneği milyonlarca Ukraynalı sığınmacıya ev sahipliği yapan, Ukrayna’nın en önemli müttefiklerinden ve 15 Ekim seçimlerine odaklanan sınır komşusu Polonya’da yaşandı. Geçtiğimiz günlerde Polonyalı çiftçileri korumak adına tahıl ihracatını kesen Polonya hükümeti, geçtiğimiz hafta ise Ukrayna’ya yapılacak askeri silah satışlarını durdurdu. Bu süreç, Ukrayna ordusunun bel bağladığı Batı’dan gelen silah yardımlarında kaynak ülkenin iç siyaseti ve bürokrasisinin kırılgan bir dinamik olarak rol oynadığını gösteriyor.

Ukrayna’nın yaratamadığı mucize

Ukrayna’nın karşı saldırılarına, bu ülkeye her ay milyarlarca dolarlık yardım yapan kimi Batılı çevrelerce ciddi umut bağlanmıştı. Dolayısıyla bu karşı saldırıların savaşın genel gidişatını değiştirememesi, hayal kırıklığına sebep oldu. Ukrayna’nın karşı saldırılarının stratejik hedefleri göz önüne alındığında kimi çevreleri tatmin edecek seviyede sonuç getirememesinin 4 ana sebebi olduğu söylenebilir.

İlk sebep, Ukrayna’nın saldırı gerçekleştirdiği bölgelere hakim olan Rus ordusunun güçlü kademeli bir savunma hattı inşa etmesi ve hava hakimiyetini elinde bulundurmasıdır. Aylardır Ukrayna’nın karşı saldırılarını bekleyen Rus ordusu, elinde tuttuğu bölgeyi antitank füzeleri, mayınlar, siperler ve benzeri askeri tahkimatla doldurmuştu. Ukrayna ordusu, burada Rus savunma hattında küçük ilerlemeler kaydetse de kalabalık Rus ordusu, mayınlar ve Rusya’nın hava hakimiyeti, Ukrayna ordusunun ilerlemesine izin vermiyor.

İkinci sebep, Ukrayna’nın Batı’nın beklediği şekilde tabur halinde hareket ederek büyük harekatlar düzenlemek yerine daha ufak çaplı bölük ya da takımlar halinde operasyon düzenlemesi. Kimi askeri uzmanlar bu durumun Ukrayna ordusunun beklenen ilerlemeyi kaydedemesine sebep olduğunu düşünse de Ukrayna ordusu, hava hakimiyetinin olmadığı bir senaryoda tüm taburu tehlikeye atmaya yanaşmıyor.

Üçüncü olarak Batı’nın eğitip donattığı Ukrayna askerlerinin aldığı eğitim ve taşıdıkları donanımın Rusya-Ukrayna Savaşı sahasına ve Ukrayna ordusunun stratejik kültürüne tam adaptasyonu henüz gerçekleşmiş değil. Bunun yanında her ne kadar askeri destek Ukrayna ordusunun savaşma kabiliyetini artırsa dahi Kiev, saha tecrübesi ve oturmuş stratejik kültüre sahip tecrübeli Rus askerlerinin karşısında ciddi üstünlük elde edemiyor.

Son olarak, askeri literatürde kabul gören anlayışa göre saldırıda bulunan birliğin başarılı olabilmesi için savunan birliğin 3 katı kuvvete sahip olması gerekirken halihazırda zaten dezavantajlı durumda olan Ukrayna ordusu, bu seviyede bir sayısal üstünlüğü de sağlamakta güçlük çekiyor.

Yıpratma savaşı sürecek

İki tarafın kapasiteleri ve sahanın gerçekliği değerlendirildiğinde Ukrayna ordusunun bir mucize yaratamasa da başarısız olduğunu söylemek de haksızlık olacaktır. Hava hakimiyetinden yoksun, son on yılda yeniden yapılandırılarak bu seviyeye gelmiş genç bir ordu olan Ukrayna ordusunun Batı’dan aldığı yardımlar, Rus ordusuna karşı başarı sağlamaktan çok ancak savaşı sürdürmelerine yetecek seviyede. Ukrayna’nın alabildiği askeri yardım, hava hakimiyeti kurmasına, ülkenin tamamını Rus hava saldırılarına karşı savunmasına ve cephede Rus ordusuna kesin üstünlük sağlamasına yetmiyor. Buna karşın Rus ordusu, tüm ekonomik yaptırımlara rağmen hem askeri hem de ekonomik ve demografik bakımdan Ukrayna’dan oldukça üstün bir konumda bulunuyor.

Mezkur sebeplerden ötürü Ukrayna ordusunun karşı saldırıları Rusya’nın düzenini bozarak, Ukrayna’nın güneyde Karadeniz kıyılarında, doğuda Donbas bölgesinde hakimiyet kurması noktasında başarısız olurken taraflar arasındaki yıpratma savaşının yeni cephelerde devamına yol açmıştır.

Sahadaki durumun kısa vadede değişmesi, mevcut şartlarda pek mümkün gözükmese de orta vadede dengelerin değişmesi, Rusya’da veya Ukrayna’da meydana gelebilecek kritik gelişmelere ya da Batı’nın devreye girerek tarafları tatmin edebilecek ya da barışa zorlayacak şartları masaya getirmesine bağlıdır. Batı’nın Ukrayna’ya yönelik askeri desteğinin sınırlı kaldığı ve Rusya’nın savaşmaya devam ettiği mevcut senaryoda ise yıpratma savaşının süreceği öngörülebilir.

Kaynak: AA / Muhammet Koçak30

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close