Sudan’da ordu ve paramiliter Hızlı Destek Güçleri arasında devam eden çatışmalarda en az 56 kişi hayatını kaybetti.
Sudan’da orduyla paramiliter Hızlı Destek Güçleri (RSF) arasındaki şiddetli çatışmalar ikinci gününe girdi. Cumartesi başlayan çatışmalarda şu ana kadar 56 kişinin öldüğü, yaklaşık 600 kişinin de yaralandığı bildirildi.
Görgü tanıkları sokakların tamamen boşaldığı başkent Hartum’da patlamalar ve silah seslerinin duyulduğunu söyledi.
Çatışmalar, başkentteki Hartum Uluslararası Havalimanı’nın yanı sıra kuzeydeki Meravi ve güneydeki Ubeyd havalimanları ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı, başkentteki ordu karargahı ve devlet televizyonu çevresinde yoğunlaştı.
Cumartesi günü patlak veren çatışmaların başlamasından kısa bir süre sonra RSF, cumhurbaşkanlığı sarayının ve Hartum Havaalanı’nı kontrol altına aldıklarını açıklamış, Sudan ordusu ise bu iddiaları reddetmişti.
Orduya bağlı savaş uçakları dün gece Omdurman kentindeki RSF üssünü vurdu. Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde başkent Hartum’daki bazı binaların da savaş uçakları tarafından vurulduğu görüldü.
Çatışmalarda hayatını kaybedenler arasında üç BM Dünya Gıda Programı çalışanı da bulunuyor.
Çatışmaların arka planında ise 2021’deki darbeden bu yana Sudan’ı yöneten cuntanın içinde yaşanan güç mücadelesi yatıyor.
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan Sudan’ı fiili olarak yönetirken, “Hemeti” olarak da bilinen yardımcısı General Muhammed Hamdan Dagalo ise 100 bin kişilik paramiliter kuvvet RSF’nin başında bulunuyor.
Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve RSF’yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş ve ülkedeki gerilim tırmanmıştı.
Cumartesi günü çatışmaların tam olarak nasıl başladığına ilişkin detaylar henüz bilinmiyor. Ancak ülkeden gelen ilk haberlerde, ordunun başkent Hartum’daki RSF üssüne yönelik bir saldırı düzenlediği, ardından tüm kentte çatışma seslerinin duyulduğu ifade ediliyor.
Cumartesi akşam saatlerinde ise çatışmaların Hartum Havaalanı çevresinde yoğunlaştığı ve havaalanında Suudi Arabistan’a ait iki uçağın vurulduğu biliniyor. Hartum’a tüm uçuşlar da durdurulmuş durumda.
Sudan’ın fiili lideri Abdülfettah Burhan çatışmaları RSF’nin başlattığını belirterek, sabah 9’da RSF güçlerinin evine saldırdığını öne sürdü.
RSF’nin başındaki Hemeti ise Sky Arabia’ya verdiği röportajda iddiaları reddederek, “Suçlu Burhan teslim olmalı” diye konuştu.
Sudan ordusundan yapılan açıklamada Hemeti hakkında yakalama kararı çıkarıldığı ve RSF’nin “isyancı milis güç” kategorisine alındığı belirtildi. Ordu ayrıca, RSF dağıtılana kadar herhangi bir müzakere olmayacağını duyurdu.
Abdülfettah Burhan kimdir?
Sudan’ın fiili lideri General Abdülfettah Burhan, 2019’da ülkeyi 30 yıl boyunca yöneten Ömer el-Beşir’in devrilmesi sürecinde ön plana çıkmıştı.
Aylar süren Beşir karşıtı sokak gösterilerinin ardından, ordunun başında bulunan Burhan Nisan 2019’da yönetime el koyarak sivil yönetime dönmeyi hedefleyen bir “askeri geçiş konseyi” kurmuştu.
Sivil yönetime geçiş sürecinde yetkilerini devretmeyi reddeden Sudanlı general, Ekim 2021’de bir darbe daha yaparak Başbakan Abdullah Hamduk’u devirmiş ve ülkenin fiili lideri haline gelmişti.
Burhan, o günden bu yana, ülkedeki gösterilere ve Aralık 2022’de imzalanan sivil yönetime geçiş anlaşmasına rağmen giderek otoriterleşen bir şekilde Sudan’ı yönetmeye devam etti.
Muhammed Hamdan Daglo kimdir?
Kamuoyunda daha çok Hemeti olarak tanınan Muhammed Hamdan Daglo, ülkeyi yöneten askeri cuntanın içinde bulunuyor ve 100 bin kişilik paramiliter Hızlı Destek Güçleri’nin lideri konumunda.
Rusya ve Körfez ülkeleriyle yakın ilişkileri bulunan Hemeti’nin liderlik ettiği RSF, Yemen’deki çatışmaların bir tarafı olan Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyona da kuvvet göndermişti.
Beşir iktidarından bu yana güçlü bir pozisyonda bulunan Sudanlı general, aslen başkentten uzak bir bölgede deve çobanlığı yapan bir aileden geliyor.
2000’lerin başında milis grubu Cancavid’in liderliğini yapan Hemeti, Beşir’in Darfur’daki Arap isyancılara karşı yürüttüğü kanlı operasyonların önemli bir aktörüydü. Cancavid, Darfur’da savaş suçu işlemekle suçlanmıştı. Beşir hakkında ise Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından soykırım suçlamasıyla dava açılmıştı.
2013’te Cancavid RSF’ye dönüşürken, resmi bir askeri eğitimi olmayan Hemeti de, yeni kurulan paramiliter gücün başına geçti.
Beşir yönetimi RSF’yi uzun bir süre boyunca ülkedeki gösterileri bastırmak için kullandı.
2017’de, RSF’nin Sudan’ın resmi güvenlik aygıtlarından daha güçlü hale geleceğinden endişe edildiği bir dönemde, Sudan parlamentosu RSF’yi bağımsız bir güvenlik gücü olarak tanımlayan yeni bir yasa çıkardı.
Ancak Beşir’in 2019’daki devrilme sürecinde Hemeti de Burhan gibi kazanan tarafta yer aldı ve Beşir’in gönderilişinde rol oynadı.
Hemeti 2021’deki darbenin ardından Askeri Geçiş Konseyi’nde Burhan’ın yardımcısı olarak yer almış, RSF ise darbe karşıtı gösterileri bastırmıştı. 2021’den sonra devlet başkanı olmayı düşündüğüne yönelik haberler sıklaşan Hemeti, darbe sürecinde ortadan kaybolmuş ve Burhan’ın darbenin yüzü ve lideri olmasına izin vermişti.
Sudan bu noktaya nasıl geldi?
Sudan’da askeri güçler ve sivil temsilciler Aralık 2022’de ülkenin sivil yönetime geçişi ve RSF’nin ordu bünyesine alınmasını içeren bir anlaşma imzaladı.
Ancak RSF’nin orduya katılmasına yönelik yeniden yapılandırma planı paramiliter güç içinde rahatsızlık yarattı.
Sivil yönetime dönüş ve RSF’nin konumuyla ilgili gerilim artarken Hemeti, şubatta bir canlı yayına katılarak 2021’deki darbeyi “hata” olarak tanımladı ve darbenin “eski rejime dönüş kapısı” olduğunu söyledi.
Hemeti’nin açıklamalarından bir hafta önce Burhan, RSF’nin bağımsız operasyonlar yapmasına müsaade etmeyeceğini belirten bir açıklama yapmıştı.
Hemeti bu açıklamaya gönderme yaparak Burhan’ı “ölü rejimin artığı” olarak tanımlamış ve Sudanlı generali orduyla RSF arasında sorun çıkarmakla suçlamıştı.
Sivil yönetime geçiş anlaşmasına göre Sudan’dan sivil hükümetin bu aybaşında belirlenmesi gerekiyordu ancak düzenleme belirsiz bir süre boyunca ertelendi.
Perşembe günü üst düzey bir general, RSF’yi ordunun bilgisi olmadan ülke genelinde asker konuşlandırmakla suçlamış ve çatışmalar yaşanabileceği uyarısında bulunmuştu.
Kim, nasıl tepki verdi?
Sudan’daki çatışmaların ardından bir açıklama yapan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, çatışmaların durdurulması çağrısında bulundu.
Guterres’in Burhan ve Hemeti’yle konuştuğu, ayrıca Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yle de bir görüşme gerçekleştirdiği açıklandı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Sudan’daki tüm kesimleri, geçiş sürecinin kazanımlarına bağlı kalmaya, sükunet ve diyaloğa davet ediyoruz. Sudan’ın sorunlarına ancak ulusal uzlaşı yoluyla kalıcı çözüm bulunabilecektir” dendi.
Çatışmalarla ilgili ABD Dışişleri’nden yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Blinken’ın Sudan’da etki sabihi ülkelerle temas halinde olduğu belirtildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı ise şiddetin tırmanmasının endişe verici olduğu yönünde bir açıklama yayımladı.
Arap Birliği’nin ise Suudi Arabistan ve Mısır’ın çağrısıyla bugün acil bir toplantı gerçekleştirdiği duyuruldu. Benzer şekilde Afrika Birliği’nin de konuyla ilgili bugün bir toplantı gerçekleştirmesi bekleniyor.
Suudi Arabistan, BAE ve ABD dışişleri bakanlarının ortak bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve askeri gerilimi durdurmanın önemi üzerinde mutabık kaldıkları ifade edildi.
Mısır ve Güney Sudan yönetimleriyse, Sudan ordusu ve RSF arasında arabuluculuk yapma teklifinde bulundu.
Kaynak: Independent, DW, BBC, The New York Times, The Guardian, CNN