Analiz: Rusya-NATO ilişkilerinde yeni kriz başlığı; "Kaliningrad" - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Analiz: Rusya-NATO ilişkilerinde yeni kriz başlığı; “Kaliningrad”

Abone Ol 

Ukrayna savaşı devam ederken, Rusya ile Polonya arasındaki Kaliningrad krizi her geçen gün büyüyor. Rusya’ya karşı en sert yaptırımları uygulayan Polonya, Moskova’nın Kaliningrad’daki faaliyetlerine karşı çıkıyor. Peki, Rusya ile Polonya arasında neler oluyor? Kaliningrad’ın Rusya ve NATO için önemi ne?

Rusya’nın 24 Şubat’ta başlayan Ukrayna işgali, Doğu ve Batı Avrupa’da dengeleri tersine çevirdi. Kiev’in NATO üyeliğini “kırmızı çizgi” ilan eden Moskova, Ukrayna’ya yönelik saldırılarıyla uluslararası alanda sert tepkilerin hedefi oldu. Başta ABD olmak üzere birçok Batı ülkesi tarafından Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımlar yürürlüğe girdi.

Rusya’nın Ukrayna işgali sonrası Doğu ve Batı Avrupa ülkeleri birbirinden farklı politikalar izledi. Başta Polonya olmak üzere Estonya, Litvanya, Letonya, Moldova ve Romanya gibi Doğu Avrupa ülkeleri; Rusya karşısında oldukça sert adımlar atarak, ekonomik ve siyasi olarak yaptırımları yürürlüğe koydu. Baltık ülkelerinin, Rusya’dan doğal gaz alımını sonlandırması ve Polonya’nın Ukrayna sınırına yönelik askeri sevkiyatı dikkat çekti.

Almanya ve Fransa gibi Batı Avrupa ülkeleri ise Rusya karşısında sert adımlar atamamakla eleştirildi. Enerji ve doğal gaz ihtiyacının yarısını Rusya’dan karşılayan bu iki ülke; Moskova hükümeti karşısında daha ılımlı bir politika sergiledi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ukrayna krizinin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği görüşmeler nedeniyle Polonya’dan tepki gördü. Macron ayrıca, Ukrayna krizinin sonlanması için Kiev hükümetinin Rusya’ya toprak vermesi gerektiğini söyledi.

Almanya ise Rusya ile imzaladığı Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı projesini sonladırsa da; Moskova’dan enerji tedarikini sürdürdü. Başbakan Olaf Scholz’un Rusya hakkındaki ılımlı açıklamaları, Doğu Avrupa ülkelerinin yanı sıra ABD ve İngiltere tarafından tepki ile karşılandı.

Ukrayna krizinin ardından Doğu Avrupa’da özellikle Polonya’nın ön plana çıkmaya başladığı görüldü. NATO ile ilişkilerini daha da güçlendiren Polonya, Ukrayna sınırına yoğun askeri sevkiyatta bulunmaya başladı. Varşova hükümeti ayrıca, Ukrayna’ya en çok siyasi, askeri ve ekonomik destekte bulunan ülkeler arasında yer aldı.

Rusya’nın Ukrayna işgalinin ardından ABD ve İngiltere, Polonya ile siyasi ve diplomatik temaslarını artırdı. Almanya ve Fransa’nın Rusya’ya karşı ılımlı politikası karşısında; ABD, İngiltere ve Polonya arasında üçlü bir ittifak kuruldu. Siyasi uzmanlara göre ABD ve İngiltere, Doğu Avrupa’da Polonya merkezli yeni bir ittifak kurmanın hesaplarını yapıyor.

Polonya, son yıllarda savunma alanında attığı adımlarla da dikkat çekiyor. Türkiye ile Bayraktar TB2 İHA ve SİHA anlaşmazı imzalayan Varşova hükümeti, ABD’den de 250 Abrams tank alımı için sözleşme imzalamıştı.

Polonya’nın ABD ve NATO ile geliştirdiği ilişkiler; Rusya tarafından yakından takip ediliyor. Moskova hükümeti, NATO güçlerinin Polonya-Ukrayna sınırında faaliyetlerini yoğunlaştırmasından rahatsızlık duyuyor. Rusya’nın en yakın müttefiki Belarus da; göçmen ve mülteci krizleri nedeniyle yıllardır Varşova hükümetiyle karşı karşıya geliyor.

RUSYA ile POLONYA ARASINDA KALİNİNGRAD KRİZİ TIRMANIYOR

Kaliningrad, Rusya ile karadan bağlantısı olmayan tek Rus toprağı. Baltık Denizi kıyısında bulunan Kaliningrad, Litvanya ile Polonya arasında yer alıyor. Kaliningrad’ın bulunduğu konum, Moskova ile Varşova arasında yeni bir krizin doğmasına yol açıyor.

Geçtiğimiz günlerde Litvanya hükümeti tarafından alınan kararda, Avrupa Birliği’nin (AB) yaptırım listesinde olan bazı malların kendi toprakları üzerinden Kaliningrad’a transit geçişi engellendi. Bu durum, Ukrayna krizi nedeniyle aylardır tansiyonun yüksek olduğu Rusya-Batı ilişkilerinin daha da gerilmesine neden oldu.

Moskova, kendisine ait olan olan Kaliningrad’a Litvanya üzerindeki demir yolu üzerinden ulaşım sağlayabiliyordu. Kaliningrad’ın Baltık Denizi’ne kıyısının bulunması, NATO ile Rusya’yı karşı karşıya getiriyor.

Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis, Litvanya’nın kendi adına bir şey yapmadığını söylemiş, “Yapılanlar, Avrupa Komisyonu rehberliğinde gerçekleşti. Her şey 17 Haziran’dan bu yana devam eden AB yaptırımlarının devamı niteliğinde” ifadelerini kullanmıştı. AB’den de Litvanyalı bakanın açıklamalarına destek gelmişti.

Litvanya hükümeti, yaptırım listesinde kömür, metal, inşaat ve teknoloji malzemeleri olduğunu açıklamıştı. Livanya’nın tarafını tuttuklarını söyleyen ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price ise “NATO üyesine yapılacak her saldırı, tüm üyelere yapılmış sayılır” ifadelerini kullanmıştı.

Rusya, Litvanya hükümeti tarafından alınan karara çok sert tepki gösterdi. Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev, “Litvanya’nın kararına yakında yanıt verilecek. Yanıtımız, Litvanya halkı için ciddi ve hissedilir olacaktır” dedi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise “Karar alınmadan önce derin analiz gerektiren bir konu. Bu analizi yapmak da birkaç gün sürecektir” şeklinde konuştu.

Rusya, Rus Baltık Denizi Filosu ve “İskender” tipi balistik füze sistemini Kaliningrad’a konuşlandırmış durumda. Kaliningrad’da yaşananlar üzerinde Moskova ile Varşova arasında gerilim tırmanırken, Rusya Savunma Bakanlığı tarafından geçtiğimiz günlerde çarpıcı bir açıklama yapıldı.

Rusya Savunma Bakanlığı, Donetsk bölgesindeki Megatex çinko fabrikasına yönelik yapılan saldırılarda 80’e kadar Polonyalı paralı asker, 20 zırhlı savaş aracı ve sekiz Grad çoklu roketatarın imha edildiğini açıkladı. Bakanlık ayrıca, geçtiğimiz aylarda da Harkov kentinde 30 Polonyalı “paralı askerin” öldürüldüğünü açıklamıştı.

Yaşanan son gelişmeler, ilerleyen dönemde iki taraf arasındaki Kaliningrad krizinin tırmanacağını gösteriyor. Ukrayna’nın ardından Kaliningrad’ın da yeni bir savaş alanı olma ihtimali her geçen gün güçleniyor. Rusya, Kaliningrad sayesinde Avrupa’nın ortasında nükleer füzelerini bulundurabiliyor. NATO ve AB ise Rusya’nın Baltık Denizi’ndeki etkisini tamamen sonlandırmak istiyor.

Alman azınlıklarının da yaşadığı bir bölge olan Kaliningrad, ilerleyen dönemde dünya kamuoyunun en çok konuştuğu yer durumuna gelebilir. Kaliningrad meselesinin, 28-30 Haziran tarihleri arasında Madrid’de düzenlenecek NATO Zirvesi’nde de ele alınması bekleniyor.

Kaynak: IntellStrategy

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close