Analiz: Güney Asya’daki Jeopolitik Denge Değişiyor - M5 Dergi
DünyaÖne Çıkan

Analiz: Güney Asya’daki Jeopolitik Denge Değişiyor

Abone Ol 

Afganistan’daki Taliban yönetimine en yakın isimler olan Çin-Pakistan’ın uzun yıllardır süren ekonomik, askeri ve siyasi bir iş birliği var. Güney Asya’daki jeopolitik dengenin yeniden şekillenmesinde büyük önem taşıyan bu iş birliği, Çin’in nüfuz alanını genişletmesi açısından da stratejik.

Çin ile Pakistan arasında “demir kardeşlik” olarak nitelendirilen müttefiklik, Pakistan’ın terörle mücadele konusunda ABD’den yeterli desteği alamaması ve jeopolitik açıdan kritik bir konumda olması ile ilerlemeye başladı. Hindistan’ın Pekin’e karşı potansiyel bir rakip olarak yükselmesi ve ABD’ye yakınlaşması ise Çin-Pakistan ilişkilerini pekiştirdi.

Güney Asya’da hegemon güçlerin yarışı, Pakistan’ı dengeleme aracı olarak öne çıkardı. Bölgesel koşullar doğrultusunda giderek Çin’e yakınlaşan Pakistan ise bu ortaklıktan büyük ölçüde ekonomik yatırımlar ile yararlandı.

Çin’in 2013 yılında açıkladığı Bir Kuşak Bir Yol projesinin en önemli ayağı olarak Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (ÇPEK) oluşturuldu. Böylece Pakistan’ın altyapı inşası ve ekonomik kalkınması sağlanırken, Çin’in yayılmacı politikasında ise önemli bir hamle gerçekleştirildi.

PAKİSTAN EKONOMİK VE ASKERİ OLARAK ÇİN’E BAĞIMLI

2015 yılında açıklanan milyarlarca dolarlık ÇPEK, Pakistan’ın çökmekte olan altyapısını yenilemeyi ve ülkenin güneyindeki Gwadar limanını Çin’e bağlamayı amaçlıyordu.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in imzasını taşıyan iddialı projenin başlangıçta Pakistan’a 46 milyar dolarlık yatırım getireceği tahmin ediliyordu. Ancak şimdi bu rakamın yaklaşık 65 milyar dolara yükseldiği tahmin ediliyor.

Pakistan’ın Hayber-Pahtunhva eyaleti 2004 ve 2015 yılları arasında terör örgütlerinden ağır şekilde etkilendi. El Kaide ve Hakkani gibi örgütlerle bağlantılı olanlar da dahil olmak üzere terör örgütlerinin merkezi haline geldi. Dolayısıyla birçok Batılı ülke ve işletme bu bölgede yatırım yapmaya istekli değildi. Ancak Çin hem bölgesel koşulların hem de pandeminin ekonomik krize sürüklediği bölgede yatırım yapmaya başladı.

Karaçi Ticaret Odası eski başkanı Qaiser Ahmed Shaikh, Çin’in Batı’nın bıraktığı boşluğu doldurmak için harekete geçtiğini söyledi.

Shaik, ucuz işgücü ve yüksek kar marjlarının Çinlileri Pakistan’a yatırım yapmaya ittiğini belirterek, “Ayrıca daha az rekabet var çünkü hükümet tüm yatırımcılar için ayrıcalıklar ilan etmesine rağmen, Batılı iş adamları Pakistan’a yatırım yapmaya hazır değil. Ülkede yeniden yatırımda bir engel olmadığı için Çinliler yüzde yüz kârla ülkelerine geri dönebilirler” dedi.

AFGANİSTAN’DAKİ ORTAKLIK

Taliban’ın kuruluşundan bu yana yakın temas halinde olduğu bilinen Pakistan ve Çin’in Afganistan hükümetinin düşüşünde de payı var. Pakistan’ın bölgesel rakibi Hindistan’a karşı güç kazanması ve ekonomik imkanlarını genişletmesi açısından Taliban’ın hükümeti ele geçirmesi bir avantaj. Diğer yandan, Batılı güçlerin bölgeden çekilmesi de Çin’e yatırım ve stratejilerini uygulaması için yeni bir alan yarattı.

Ancak Çin, Türkistan İslam Partisi (TIP) de dahil olmak üzere Afganistan’daki Uygur varlığının büyümesi konusunda endişeli. Çin’in önceliği bu tehdide karşı savunmasını güçlendirmek. Şimdiden Taliban’dan grubun Afganistan’da faaliyet göstermesine izin verilmeyeceğine dair güvence istedi.

Bazı yorumcular ABD’nin geri çekilmesinin Çin’e Afganistan’ın maden zenginliğine erişim sağladığını ve Kuşak ve Yol Girişimi’ni güçlendirdiğini öne sürerken Pekin, Afganistan’daki yatırımları konusunda istikrarsız bir ortamda çıkmaza girmekten çekiniyor. Ancak Pekin, özellikle Washington’un Hint-Pasifik stratejisinde birlikte çalışmak istediği ülkeleri hedef alarak, Amerika’yı bölgede güvenilmez bir ortak olarak göstermek için ABD’nin geri çekilmesini kullanmaya çalışıyor.

Pakistan, Taliban’ın yönetimi ele geçirmesini olumlu bir gelişme olarak görürken, Çin bu konuda daha temkinli görünüyor. Taliban’ın bölgedeki diğer grupları dizginlemesi ve Afganistan’ı istikrara kavuşturması durumunda ÇPEK için potansiyel bir genişlemenin önünü açabilir. Bununla birlikte, ÇPEK kapsamında Pakistan’daki Çin yatırımlarını tehdit edebilecek istikrarsızlığın yenilenmesi daha olası bir sonuç.

Pakistan, Taliban’la olan bağları göz önüne alındığında Çin için yararlı bir arabulucu olmaya devam edebilir. Ancak Taliban’ın yükselişi ilerleyen zamanlarda “demir kardeşliği” zorlayabilir.

GÜNEY ASYA’DA JEOPOLİTİK DENGE DEĞİŞİYOR

Çinli bir diplomat bundan 10 yıl önce, Pekin’in Pakistan’a verdiği koşulsuz desteği eleştiren bir ABD’li yetkiliye, “Pakistan bizim İsrail’imizdir” yanıtını vermişti. Nitekim, Çin’in bölgede artan nüfuzu ile Washington’ın Pakistan’daki 70 yıllık etkisine karşı konuldu ve Asya’da önemli bir müttefiklik oluşturuldu. Ekonomik ve siyasi açıdan desteklenen Pakistan, Çin’in bölgeye uzanan kolu olarak karşılığını ödedi.

Çin-Pakistan ilişkileri, bölgede Hindistan ve Rusya’yı dengelerken, ABD’nin Çin’i çevreleme politikasında ise tampon bölge oluşturulmasını sağlıyor. İki ülke arasındaki ittifaktan en çok rahatsız olan ülkelerden biri Hindistan olsa da Çin’in Pakistan ile olan ticari ve siyasi ilişkileri çok daha ağır basıyor.

Kaynak: IntellStrategy

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close