Analiz: Batı'nın gündemi Çin'in büyüyen askeri gücü! - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

Analiz: Batı’nın gündemi Çin’in büyüyen askeri gücü!

Abone Ol 

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan yankıları sürerken, bölgede sık sık tatbikat düzenleyen Çin’in askeri envanteri bir kez daha gözler önüne serildi.

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi’nin Tayvan ziyareti öncesinde Güney Çin Denizi’nde başlayan askeri tatbikatlar, ziyaretin ardından arttı.

Pekin yönetimi uzun sürmesi beklenen tatbikatta, güncel silahları ile dikkatleri bir kez daha üzerine çekti.

Pekin’in öfkesi, Çin’in ada toprakları üzerindeki egemenliğini aşamalı olarak yeniden tesis etmek için tasarlanmış dikkatlice düşünülmüş bir strateji olarak yorumlanırken, ülkenin büyüyen askeri gücü küresel güçlerin Asya politikasını da yeniden şekillendirmelerine neden oldu.

Çin, yetenekli ve büyüyen bir hava, deniz ve kara kuvvetlerine yönelik benzersiz derecede güçlü füze cephaneliği aracılığıyla, Batı’nın Çin halkına ve topraklarına karşı on yıllardır sürdürdüğü adaletsizliği ile birlikte kuşatmayı da tersine çevirecek güce sahip olduğunu kanıtladı.

Analistler ve askeri uzmanlar, Çin’in askeri gücünün dünya çapında bir seviyeye çıktığını vurgularken, Pekin hükümetinin egemenliği elde tutmak için caydırıcılık ve gerekirse askeri güç kullanabileceğinin altını çiziyor.

Çin’in modern füzelerinin dünyadaki en büyük ve güçlü kuvveti olduğuna dikkat çeken uzmanlar, uzun, orta, orta ve kısa menzilli füzelerin yanı sıra çeşitli seyir füzelerinin kombinasyonlarının uzak hedefleri vurmakta tam başarı çağlayacağını belirtti.

ABD hükümeti ve silah endüstrisi tarafından finanse edilen Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS) tarafından yayınlanan son raporda, “Konvansiyonel olarak silahlı (nükleer olmayan) füzeler, askeri gücün giderek daha önemli bir bileşeni haline geldi. Tehditleri caydırmak veya gücü yüzlerce veya binlerce kilometre uzağa yansıtmak için kullanılabilirler. Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nu (PLA) modernize etmeye yönelik kapsamlı çabaların bir parçası olarak, dünyanın en güçlü kara tabanlı konvansiyonel füze cephanelerinden birini geliştirdi” ifadeleri yer aldı.

ABD Savunma Bakanlığı verilerinde, Çin’in 2000 yılındaki füze kuvvetleri “genellikle kısa menzilli ve orta düzeyde isabetliydi.” O zamandan bu yana Çin, karadan fırlatılan balistik ve seyir füzelerinden oluşan dünyanın “en büyük ve en çeşitli” cephaneliğini geliştirdiği tespitine yer verilmesi de Washington yönetimin kabulünü gözler önüne serdi.

Çin’in konvansiyonel ve nükleer füzelerinin bakımını yapan ve işleten PLA Roket Gücü, son birkaç yılda çok sayıda yeni füze sistemini sahaya sürdü. Bu füzelerin çoğu hem konvansiyonel hem de nükleer yük taşıma kapasitesini de bünyesinde barındırıyor.

ABD, Tayvan’daki güçlerini vurabilecek söz konusu füze sistemlerini yakın takibe alırken, Çin’in füze kuvvetleri, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerinin, çevresi boyunca askeri kuvvetler oluşturmasını ve dolayısıyla ülkenin toprak bütünlüğünü tehdit etmesini önlemek için inşa edildi.

Business Insider’da yer alan bir habere göre, Çin’in geliştirdiği ve BeiDou Navigasyon Uydu Sistemi tarafından yönlendirilen Tip PCL191 formunda ve önemli ölçüde yetenekli çoklu fırlatma roket sistemleri (MLRS), 350 km mesafeye sekiz adet 370 mm roket veya 500 km’lik iki adet 750 mm balistik füze ateşleyebiliyor.

Söz konusu sistem ile doğrudan Tayvan’a ya da Tayvan çevresinde istediği bölgeye füze ateşleyebilecek olan Çin’in hem A2AD hem de Chengdu J-10, Shenyang J-11 ve J-16’nın yanı sıra en yeni savaş uçağı Chengdu J-20’nin de aralarında bulunduğu yüzlerce modern savaş uçağı ile modern envanterine her geçen gün yeni bir silah eklemeye devam ediyor.

Çin’in hava kuvvetleri savaş görmemiş olmamasına karşın çok sayıda Rus savaş uçağını da envanterinde bulundurması, 2015’ten itibaren Suriye’de ve şimdi Ukrayna’daki askeri operasyonlarda gösterilen Rus hava gücüne benzer bir performansa sahip olduğunun da göstergesi olarak yorumlandı.

ABD bölgedeki Çin etkisini AUKUS ile kırmaya çalışırken Çin’in endüstriyel bir üsse dönüşmesi, Washington yönetimini ulusların yanında ‘barış’ içinde yaşamaya zorluyor.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in 2035 yılına kadar modernleşme planı ve 2049’a kadar “savaşma ve savaş kazanma” yeteneğine sahip “dünya çapında” bir askeri güç haline gelme hedefi, Batı’nın ilk önceliği haline geldi.

Uzmanlar, Pelosi’nin Tayvan ziyaretinin ABD provakasyonuna nasıl hizmet ettiğini; “Son yıllarda Washington’un Çin’i “kontrol edememe” konusunda edeneyimlediği çaresiz ve pervasız aciliyet”in sonucu olarak yorumluyor.

Kaynak: IntellStrategy

 

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close