Fransa'nın Afrika ile adil olmayan ekonomik ilişkileri - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

Fransa’nın Afrika ile adil olmayan ekonomik ilişkileri

Abone Ol 

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ülkesi ile Afrika’daki eski sömürgeleri arasındaki eşit ve adil olmayan ilişkiyi sona erdirmeye hazır görünmüyor. Fransa, eski sömürgelerinin ticaretini ve para birimini kontrol etmeye devam ediyor.

Fransa ile Afrika‘daki eski sömürgeleri arasındaki ekonomik ilişkiler konusunda kıtada onlarca yıldır tartışmalar sürüyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu konudaki eşit ve adil olmayan ilişkiyi sona erdirmeye hazır görünmüyor. Fransa, eski sömürgelerinin ticaretini ve para birimini kontrol etmeye devam ediyor.

Fransız sömürgeciliğinin nedenlerinden biri ticaretti. Mağrip bölgesinde Osmanlı döneminde kurulan Tunus ve Cezayir limanları ürünlerin transit ve nakliyesi için önemli bir duraktı.

Bunlara Fransız sömürgeciliği de bazı limanlar ekledi. Bu limanlardan en önemlisi Fas’ın Kazablanka kentinde bulunuyor. Fransa Ticaret Odaları, ticaret hacmini artırmak için bu limanların inşaasına teşvik etti.

Uluslararası ticareti kontrol etmek, Afrika ile Asya arasındaki deniz yolları üzerindeki yetkiyi dayatmayı da içeriyordu. 1869’da Süveyş Kanalı’nın kontrolünü ele geçirmek için İngiltere’nin Cibuti’yi kolonileştirmesinin arkasındaki sebep de buydu.

20. Yüzyılın başında Senegal’in başkenti Dakar’dan Sudan’a, oradan da Gine’ye, Fildişi Sahili’ne, Dahomey Krallığı’na ulaşan demiryolu kuruldu. Şimdi bu demiryolu Benin ve Togo’ya ulaşıyor.

Yazar Andre Gide Kongo Yolculuğu adlı kitabında, 1927’de bir demiryolunun inşası sırasında Kongo’da Fransızların işlediği ihlalleri belgeledi.

Fransızların Afrika’ya ihracatı 1970 ile 2006 arasında, 13’ten 28 milyar dolara yükselirken, Afrika pazarının büyüklüğü dört katına çıktı, bu da Fransa’nın para birimi üzerindeki hakimiyetini sürdürme arzusunu açıklıyor.

Sömürgeciliğe dönüş

1929 ile 1939 yılları arasındaki Büyük Buhran’ın ardından Fransa, ticarete odaklanmayı tercih ederek, sömürgecilik konusunda geri adım atma kararı verdi.

Sömürge imparatorluğu 1950 yılında Fransız dış ticaret hacminin yüzde 60’ını temsil ediyordu. Afrika’nın Fransa’nın ihracatındaki payı 1970 yılında yüzde 8,7 iken, 2015’te yüzde 5’e düştü. Bu, Fransa’yı hegemonyasını sürdürmek için Afrika kıtası ile ilişkilerini yeniden düşünmeye zorladı.

Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, 2007’de Senegal’de yaptığı konuşmada, Afrikalıları “kültürlerinin tutsağı, mantıksız ve geleceği düşünemeyenler” şeklinde nitelendirerek, “Afrikalı adamın sorunu, tarihe yeterince girmemesidir.” ifadesini kullanmıştı.

Sarkozy’nin açıklaması kıtada protestoların fitilini ateşlemiş ve entelektüelleri kızdırmıştı.

Senegalli ekonomist Felwine Sarr’ın Fransa’nın parasal iş birliği anlaşmalarının dışında bırakılması çağrısında bulunması da Afrikalı düşünürlerin Fransa’ya güvenmediğini gösteriyor.

Fransa şu anda petrole ve doğalgaza ilgi gösteriyor. Fransız “Total” şirketinin, doğalgaz ve petrol üretiminin yüzde 28’i Afrika’ya dayanıyor.

Fransız jeopolitik alanında Prof. Dr. Frederic Munier, Fransız petrol arzının yüzde 36,4’ünün Afrika’dan geldiğini kaydetti.

Fransız şirketleri dil, para birimi (Afrika’da 14 ülkede CFA frangı kullanılıyor), hükümetin desteği ve “Coface” şirketi tarafından Fransız ihracatçılara verilen sigortalar gibi birçok avantaja sahip. Bunu, Fransız şirketlerinin hisse senetlerinin 2005-2011 yıllarında dört katına çıkarak 23,4 milyar dolara ulaşmasından da anlıyoruz.

Afrika ülkelerinin döviz rezervlerinin yüzde 50’si Fransa’da tutuluyor

Bağımsızlıktan bu yana ve iki taraf arasındaki ticaret ilişkilerinin gerilemesinin ardından, Fransa’nın eski sömürgeleri üzerindeki hegemonyasını anlamak için durumu analiz edebiliriz.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, 2019 yılında ülkesinin 8 Batı Afrika ülkesinde kullanılan Batı Afrika CFA frangı ve 6 Orta Afrika ülkesinde kullanılan Orta Afrika CFA frangını yeniden şekillendirme arzusunu dile getirdi.

CFA frangı ile euro arasındaki bağlantı nedeniyle Fransa, Afrika ülkelerinin döviz rezervlerinin yüzde 50’sinin Fransa Maliye Bakanlığı’nda tutulmasını zorunlu kılarak bu ülkelerin tasarruflarını yönlendirebilir.

Bu arada Macron, Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı Alassane Ouattara’nın iş birliğiyle CFA frangının (XOF) yerini 15 ülkenin gelecekteki para birimi olacak “eko” ile değiştirme isteğini duyurdu.

Ancak bunlardan daha önemli ve beklenen karar, Afrika ülkelerinin döviz rezervlerinin yüzde 50’sini Fransa Maliye Bakanlığı’nda tutulma zorunluluğunun kaldırılması.

Para ve egemenlik

Para, devlet egemenliğinin aracıdır ancak 60 yıllık bağımsızlıktan sonra bile, Afrika’nın güneyindeki eski sömürge ülkeleri bu egemenliğe sahip değil.

Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı Ouattara, Fransa’nın güvence altına aldığı parasal birliği savunurken, Afrikalılar bu iş birliğine, para birimlerinin değeriyle rekabeti, endüstriyel gelişmeyi ve ülkenin Batı Afrika frangı bölgesinde ilerlemesini engellemesi nedeniyle ağır sonuçları olacağı için karşı çıkıyor ve uyarıyor.

Coface Şirketi’ne göre, 2001’den bu yana Fransız ticaret hacmi yüzde 12’den yüzde 6’ya düştü dolayısıyla Afrika’da Fransa ticaretinin gerilemesi büyük ölçüde belirgin hale geldi.

Paris’teki Stratejik ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Müdürü Philip Hugon’a göre, Afrika’nın Fransa’nın ihracatındaki payı 1970 yılında yüzde 8,7 iken, 2015’te yüzde 5’e düştü.

1970 ile 2006 arasında, Fransızların Afrika’ya ihracatı 13’ten 28 milyar dolara yükselirken, Afrika pazarının büyüklüğü dört katına çıktı, bu da Fransa’nın para birimi üzerindeki hakimiyetini sürdürme arzusunu açıklıyor.

Mohamed Badine El Yattioui, University of the Americas Puebla’da (Meksika) Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde profesördür.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close