Alaska Zirvesi: Rusya Soğuk Savaş sonrasının yeni küresel sistemi için masada - M5 Dergi
Öne ÇıkanStrateji Analiz

Alaska Zirvesi: Rusya Soğuk Savaş sonrasının yeni küresel sistemi için masada

Abone Ol 

HABER ANALİZ ARDAN ZENTÜRK

NOT: BU YAZI, ALASKA ZİRVESİ’NDE SEKİZ SAAT ÖNCE YAZILMIŞTIR

İkinci Dünya Savaşı sonrası “üç büyükler” olarak adlandırılan Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Sovyetler Birliği’nin yeni küresel sistemi belirleme kararları, esas olarak Yalta ve Potsdam konferanslarında gerçekleşti.

Adolf Hitler liderliğindeki Almanya’nın kanlı öyküsü sonrasının dünya sistemi nasıl olacak, güçlerin bölüşmesi hangi zeminde gerçekleşecekti.

Yalta Konferansı, Winston Churcill, Franklin D. Roosevelt ve Josip Stalin’in katılımıyla 4-11 Şubat 1945 arasında gerçekleşti. Almanya’nın işgal güçleri arasında bölünmesi kararının ve Polonya topraklarının yapılandırılması kararlarını çıktı bir toplantıydı. Potsdam Konferansı, yenik Almanya’nın topraklarında 17 Temmuz-2 Ağustos 1945 tarihleri arasında yapıldı. Bu kez Amerika’nın başında Harry Truman vardı, İngiltere Başbakanı Winston Churchill ile başladı, fakat konferans sürecinde İngiltere’de yapılan seçimin sonucu çerçevesinde devamında İşçi Partili Başbakan Richard Atlee ile devam etti. Stalin sabitti.

Bu toplantıların ana özelliği savaştan hemen sonra Batı ile Sovyetler Birliği arasında patlak veren Soğuk Savaş’ın zeminini oluşturmalarıdır. Güç alanlarının değiştirilmezliği bir yanda Amerikan liderliğindeki NATO’nun kurulmasına, öte yanda ise, Doğu Almanya, Polonya, Macaristan, Çekoslovakya, Bulgaristan ve Romanya’nın Sovyetler Birliği kontrolü altında kalmasına, Baltık Cumhuriyetleri Letonya, Litvanya ve Estonya’nın da Sovyet işgal bölgesine dönmesine neden oldu. Soğuk Savaş, dönemin Amerikan Başkanı George H.W.Bush ile Sovyet lideri Mikhail Gorbaçov arasında Berlin Duvarı’nın çökmesinden birkaç hafta sonra 2-3Aralık 1989 tarihinde Malta’da yapıldı. Malta Zirvesi, 1945’te başlamış Soğuk Savaş’ın resmen sona ermesinin ilan edildiği zirvedir. Zafer, ABD ve NATO’nun yanında tescillenmişti. Devamında 3 Ekim 1990’da o güne kadar Demokratik Almanya Cumhuriyeti olarak yapılanmış Doğu Almanya Federal Almanya ile birleşti, bu, zaten sonun başlangıcı kimliği taşıyordu. 26 Aralık 1991’de Sovyetler Birliği tarihe karıştı, beraberinde 1955 yılında kurulmuş olan Varşova Paktı da bitti. Almanya’nın yeniden birleşmesi sürecindeki toplantılarda, Gorbaçov’un ana talebinin NATO’nun doğuya doğru genişlemeyeceğini garantisini talep ettiği ve Amerikalı muhataplarından bir milim bile büyümeyevcek garantisi alındığı biliniyor. Oysa, NATO genişledi, bir dönem Varşova Paktı üyesi olan tüm devletler şu anda NATO üyesi…

2008 BÜKREŞ ZİRVESİ DÖNÜM NOKTASI…

Aslında, 2-4 Nisan 2008 tarihinde Romanya’nın başkenti Bükreş’te gerçekleşen NATO Zirvesi, bugün yaşanılan krizli gelişmelerin başlangıç noktasını oluşturdu. Vladimir Putin yönetiminde hızla toparlanan Rusya’nın NATO’nun 1990’da verdiği söze uymamasına en sert şekilde karşı çıkmaya başladığı süreçte, bu zirvenin konuğu yine bizzat Putin’di…

NATO ile Rusya arasında yükselen krizin iki ana etkeni vardı: 1- Amerika’nın Polonya ve Çek Cumhuriyeti topraklarına yeni füze sistemlerini konuşlandırması, 2- Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO üyeliğinin yüksek sesle konuşulması. 1990-2008 yılları arasında yaşadığı zorluklar nedeniyle NATO’nun sınırlarına kadar gelmesini engelleyemeyen Rusya’nın, konu eski Sovyet coğrafyasından bağımsızlık kazanmış cumhuriyetlere geldiğinde hareketsiz kalmayacağı ilk kez Putin’in ağzından o toplantıda duyuldu. Bunun blöf olmadığı da 7-16 Ağustos tarihinde yaşanılan rusya-Gürcistan Savaşı’nda belli oldu. Rusya,Tiflis’in NATO üyeliği hayallerini askeri müdahale ile yıkmıştı… Devamında zaten Ukrayna’da yaşanılanlar oldu…

ALASKA BULUŞMASI BİR TOPRAK PAZARLIĞI DEĞİLDİR…

Amerikan Başkanı Donald Trump ile Rus lider Vladimir Putin’in Alaska buluşmasında Avrupalılar masadan hayli uzaktalar. Bu aslında, Soğuk Savaş yıllarındaki ABD-Sovyet zirvelerinden alışık oldukları bir durum ama Avrupa’nın güvenliğinin kaderini çizecek bu buluşmadan uzakta tutulmalarından hayli rahatsızlar. Bu nedenle, Trump’ın zirve sonrasında Avrupalı liderler ve Zelenski ile bir araya geleceği belirtildi. Zirve öncesinde bilinmesi gereken ana nokta şudur: Rusya lideri Putin’in müzakere masasına koyacağı dosyalar, Trump’ın tahmin ettiği gibi basit bir toprak alış-verişi dosyası değildir. Aslında Ukrayna topraklarında çok ağır bedelle edinilmiş o topraklar, Rusya’nın yeniden yapılandırılacak Avrupa güvenlik mimarisi için bir pazarlık kozundan başka bir anlam taşımıyorlar. Rusya esas olarak NATO’nun “açık kapı politikasının” resmen sonlandırıldığını, bundan böyle, özellikle eski Sovyet cumhuriyetlerinden hiçbir üye ile büyümeyi planlamadığını resmi açıklamayla duymak istiyor. Bu tür bir açıklama esas olarak Rusya’nın kafasındaki yeni Avrupa güvenlik mimarisinin de başlangıcını oluşturacak. Kuşkusuz devamında Avrupa’daki Amerikan nükleer silahları ve füze sistemleri, Kuzey Kutup dairesinde yaşanılmakta olan rekabet, dünyanın Batı ile BRICS ülkeleri arasında fiilen bölünmüş halinde, özellikle Rusya-Çin merkezli bir ittifakın çok başlı yeni sistemdeki yeri konuları öne çıkacaktır. Rusya Ukrayna’da üç yıldır kanlı ve kayıpları çok yüksek bir savaş sayesinde Amerika’yı nihayet masaya oturttu. Kuşkusuz bir toplantıdan bir şey çıkmaz ama Kremlin gelecekteki toplantıların ana gündem maddesini belirleyen bir kimlikle Alaska’dadır. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Alaska’ya üzerinde SSCB yani Sovyet nostaljisini hatırlatan bir tişörtle inmesi bile bu açıdan önemli bir mesajdır.

Ana sorun şu: Trump tahmin etmediği kadar geniş bir pazarlığa hazır mı? Belli ki o, bir-kaç toprak tavizi ile bir savaşı durdurmayı ve devamını da zamana bırakmayı tercih eden kimlikle Alaska’da olacak…

Oysa, Rus ekibi, Soğuk Savaş yıllarının yarım kalmış vaat ve uygulamalarına ilişkin bir gündem ile masaya oturacak. Zirvenin yeni bir zirveler zincirine dönüşmesi halinde Avrupa, Rusya’nın yüksek sesle ifade ettiği talepler ile karşılaşacağını biliyor.

Çok fazla soru işaretinin buluştuğu bir döneme giriliyor.

Abone Ol 

İlgili Yazılar

Abone Ol 
Back to top button
Close
Close